(Cumartesi Pazarı ve Canlı hayvan pazarı)

Bundan tam 35 yıl öncesine gittim hatıralarımda kalan çocukluğumun Cumartesi Pazarı ve canlı hayvan pazarı gözümün önünde canlandı. O yıllarda Aydın'ın nüfusu da bir hayli azdı. Ama Cumartesi Pazarı o kadar kalabalık oluyordu ki sanki bütün Aydınlılar orada toplanıyordu. Pazarın içinde envai çeşit ürün satılıyordu. Giyim, zücaciye, sebze ve meyve çeşitleri çok fazla oluyordu. Cumartesi Pazarı, Salı Pazarından sonra şehrimizin ikinci büyük pazarıydı. O zamanlarda pazarcı esnafıyla vatandaşın arasında samimiyet vardı, pazarcılar 'Al götür paran olduğunda ödersin' diyecek kadar da güveniyordu müşterilerine.

***

Herkes Pazar yerini adeta tavaf ederek her bir sokağa girip çıkarak alışverişlerini yapıyordu. Pazar yeri Orta Mahalle'nin ve Cuma Mahallesi'nin büyük bir kısmını kaplıyordu. Sabahın erken saatlerinde satıcılar tezgâhlarını açıyor gün batımına kadar satış yapıyordu. Pazar yerinin içerisindeyse gazozcular, dondurmacılar, şekerciler, su satıcıları, limonatacılar gibi çeşitli satıcılar da pazara başka bir lezzet katıyordu. Şimdi Cumartesi Pazarı Tekstil Bulvarı üzerinde daha kısıtlamalı bir alanda kuruluyor ve o eski havasından eser yok. Pazarcılarla vatandaşlar arasında o eski samimiyet ve güven kalmamış. Devir o kadar değişmiş ki o eski pazarların ruhu da kalmamış…

***

Canlı hayvan pazarı Orta Mahalle'nin bir parçası olan halk arasında Tatar Mahallesi diye adlandırılan tren yolunun diğer tarafında Aydın Tekstil kenarında kuruluyordu. Haftada iki gün kuruluyordu canlı hayvan pazarı Salı ve Cumartesi günleri ama en fazla hareket hafta içi olan Salı günü yaşanıyordu. Bu pazarda esas kalabalık Kurban Bayramı öncesi yaşanıyordu. Aydınlı canlı hayvan satıcılarının yanı sıra; Denizlili, Afyonlu, Uşaklı, Ağrılı, Muşlu, Burdurlu, Konyalı hayvan satıcıları da buraya geliyordu. Dört direk yere çakılı üzeri sazlıklarla örtülü onların dediği isimle çardaklar kurulurdu. Kurban Bayramına 15 gün kala o kadar kalabalık olurdu ki hakikaten iğne atsanız yere düşmezdi. Pazarlıklar kıran kırana yaşanırdı. Hayvanını seçen alıcı ile satıcıyı anlaştırmak için elleri toka edilecek şekle getirilir, sonrada orada bulunanların tezahüratları arasında kollar omuzlardan çıkarcasına sallanarak pazarlıklar yapılırdı. Genellikle her iki taraf memnun kalırdı satın alan bütçesini aşmadan, satanlar da zarar etmeden hayvanlarını satardı. Bazı alıcıların hayvanı bakacak yeri olmadığı için arife gününe kadar aldığı hayvana yine satıcısı bakardı. Artık sizler düşünün aradaki güvenin ne kadar sağlam olduğunu. Şimdi arada bul öyle satıcıları ve müşterileri.

***

Zaman değişti, insanlar da çok fazla değişti güvenmek sadece eski zamanlarda kaldı. Sektörler ne olursa olsun şimdi insanlar birbirlerine asla güvenmiyor. Zira her gün dolandırıcılık haberleri, gasp haberleri, hırsızlık haberleri, hileli ürün haberleri duyuyor ve yaşıyoruz ki artık kim kime güvensin demekten kendimizi alamıyoruz.

Ne kadar üzücü değil mi güzel olan şeylerin sadece anılarda hatıralar olarak kalması…