Bu sorunun birkaç tane cevabı bulunmakta.

•    Et ve süt besi girdi fiyatlarının korkunç derecede artması,
•    Et ve süt fiyatlarını üreticinin değil aracıların belirlemesi,
•    Modern üreticilikte çağı yakalayamamış olmamız,
•    Besicinin ve süt üreticisinin finansa erişmekte sorunlar yaşaması,
•    Besici üreticinin örgütlenme bağının yeterince güçlü olmaması,
•    Besicilerin işletmelerinin ticari olmaktan çok küçük aile tipi geçimlik işletmeler olması.

Bu yazımızda süt ve et besisi yapan üreticilerin işletmelerini irdeleyeceğiz.

Türkiye’de hayvancılık işletmelerinin küçük ölçekli ve örgütsüz bir yapıda olması ticari üretim ve uluslararası rekabet konusundaki en önemli problemlerin başında gelmektedir.

 Son zamanlarda ihtisas işletmesi niteliğindeki işletmelerin sayısı artma eğiliminde olmakla beraber ,işletme ortalamalarını artmadığı görülmektedir. İhtisas işletmelerinin önemli bir oranının küçük ölçekli olmaları temel probleme çözüm getirmemektedir.

 TÜİK’in 2019 yılı Türkiye’deki büyükbaş hayvancılık işletmelerinin ölçeklerine göre dağılımını ele aldığımızda şu tablo karşımıza çıkmmakatadır.

İşletmedeki hayvan sayısı (baş)     Büyükbaş hayvanı olan işletme 
            1-4                                                                          44
            5-9                                                                         22
           10-19                                                                       17
           20-49                                                                   11,8 
           50-149                                                                   3,9 
         150-299                                                                0,4 5
            300 +                                                                     0,2 
 

Kaynak: TÜİK, 2019

Görülmektedir ki Türk üreticisinin yarıya yakını damda 1 ile 4 arası hayvan beslemekte.Bir aile bu kadar küçük ölçekte besicilik yapmaktadır.

“Mevcut hayvan varlığının %10,5’inin 5-9 hayvana sahip işletmelerde olduğu, 10-19 baş hayvana sahip işletmelerin ise %16,4’lük bir oranda olduğu anlaşılmaktadır. Küçük ölçekli işletmelerin toplam büyükbaş hayvan varlığının yaklaşık olarak %34,8 gibi önemli bir oranına sahip oldukları anlaşılmaktadır. Bu işletmelerin önemli oranda geçimlik işletme olarak sayılabilecek, üretim, girdi tedariki, pazarlama ve örgütlenme gibi işletmelerde kârlılık ve verimliliğin sağlanmasına etki eden faktörlerin üretim sürecinde daha etkin uygulanmasında birtakım dezavantajlara sahip oldukları açıktır. Tablonun ortaya koyduğu bir diğer önemli bulgu ise orta ölçekli işletmelerin sayı ve oransal payının geçmiş yıllara göre artmış olmasıdır. Toplam büyükbaş hayvan varlığının %20,9’u 50-149 baş hayvana sahip işletmelerde yoğunlaşmaktadır. TÜRKVET sistemine kayıtlı olarak faaliyet gösteren 1.415.254 adet büyükbaş hayvancılık işletmesi dikkate alındığında mevcut hayvan varlığı birlikte değerlendirildiğinde işletme ölçeklerinin orta ve büyük ölçekli hale dönüştürülmesinin ne kadar önemli olduğu açıkça anlaşılmaktadır.”