Kurak ve sıcak geçen ilkbahardan sonra herkesi sevindiren yağışlar geldi. Kuraklığın had safhada olduğu bir yıl içine girmişken ve bir çok uyarıda bulunulmuşken bu yağışlar doğaya nefes oldu. 

Nisan yağmurlarının insanlara şifa olduğu söylenir. Vücuda zindelik ve enerji katan demir maddesini içerdiğini duymuşsunuzdur. 

Bu gelenek çoğu yerde unutulsa da kırsal kesimlerde hâlâ yağmur yağarken leğen veya ağzı geniş ve açık kaplar konur. Biriken suyun şifa niyetine içildiği bir çok yerde görülmüştür. 

Bu şifa suları belirli zamanlarda toplanır. 13 Nisan'da başlayıp 12 Mayıs'a kadar devam eder. 

Vücutlarımızda Nisan yağmurlarıyla beraber kış boyunca en alt seviyeye inen demir miktarı, en doğal yoldan geri kazanılabilir. Havanın içerisinde bulunan başta kükürt ve karbon olmak üzere pek çok zararlı maddeyi arındırır.

Saç bakımında kullanılarak daha parlak, daha canlı ve daha sağlam saçlara kavuşmanızı sağlar. Nisan yağmurları bitkilerin kök gelişiminde de oldukça faydalıdır.

İSLAMİYETTE YAĞMUR

Yağmurlar islamiyette şifa olarak kabul edilir. Enes (r.a) yağmurun şifası için şöyle buyuruyor; 
Hz. Muhammed ile birlikteyken yağmur yağmıştı.
Hemen başını açtı ve ‘Yağmur rabbimin yeni yarattığı ve indirdiği rahmettir’ dedi. Yağmur, İslam aleminde rahmet ve bereketi temsil eder. Yağmur suyuna, Fatiha, Âyet-el-kürsi, İhlas ve Muavvizeteyn 70 er defa okuyup bu sudan aralıksız 7 sabah içenin hastalığı, ağrısı diner.

*
Şifasının da bereketinin de bol olduğu bir yağmur yılı olsun. Ne kuraklık tehdidi ne de başka felaketler ülkemize uğramasın. 

Bol şifalanacağımız Nisan yağmurları barajları doldurduğunda da bütün tehditler ortadan kalkacak. Suyu doğru kullanırsak insanlık olarak üzerimize düşeni de yapabiliriz...