Ramazan orucu, Müslümanlara hicretin 2. yılı Şâban ayında farz kılınan bir oruçtur. Oruç İslam’ın 5 şartından biridir.
Sadece yeme içmeden kesilme değil, vücudumuzu, elimizi, dilimizi günahlardan arındırmayla yükümlüyüz.
Kur-an’ı Kerim’de orucun farz kılındığını bildiren ayet ise şöyle;
“Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sakınasınız diye size de sayılı günlerde oruç farz kılındı. İçinizden hasta veya yolcu olan başka günlerde sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlara (zorlukla güç yetirebilenlere veya güç yetiremeyenlere) bir yoksulun -günlük- yiyeceği kadar fidye gerekir. Kim gönüllü bir iyilik yaparsa bu kendisi için bir iyiliktir. Eğer bilirseniz orucu tutmanız sizin için daha hayırlıdır. -O sayılı günler- doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa başka günlerde sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşılık Allah’ı tâzim etmeniz için ve umulur ki şükredersiniz diye -oruçla yükümlü tutup hükümlerini açıklıyor-” (el-Bakara 2/183-185)
ORUCUN VÜCUDUMUZA ETKİLERİ
En başta kilo kaybına destek olan oruç, bağışıklığımızı güçlendirip kan şekerini düşürüyor. Sindirim sisteminin rahatlamasını sağlarken, vücuttaki yağ oranını azaltıyor. Sabır ve irade gibi zihinsel fonksiyonlarımızı güçlendirir. Mide, bağırsak, beyin ve karaciğerlerin dinlenmesine kadar birçok organı olumlu yönde etkilerini çok duyduk.
Kronik rahatsızlığı olanlar veya tutamayacak durumda olanlar için oruç farz kılınmıyor. Özellikle diyabet hastalarına önerilmiyor. Eğer tutulacaksa da doktor kontrolünde olması gerektiği öngörülüyor. Tutmadığı günlerin fitresini vererek bu borcu ödemiş olurlar.
TIBBİ OLARAK ORUÇ
Bedenimiz oruç tuttuğunu yaklaşık 8 saat içinde kavrayabiliyor. Bağırsaklar son öğünde alınan tüm besin maddelerini sindirdiği zaman kavrıyor.
Vücut diğer bir aşamada ise enerji ihtiyacını karşılayabilmek için karaciğerdeki ve kaslardaki glikoza yöneliyor. Glikoz tükenince de diğer bir enerji kaynağı olan vücuttaki yağlar oluyor. Kan şekeri düştüğü için vücutta halsizlik meydana geliyor. Kolestrol seviyesi düşerek, diyabet riskini de azaltmaya yardımcı oluyor.
Oruç tutarken önemli olan diğer bir şey de yeterli sıvı alımıdır. Çokça duyduğum bir yöntem var. Oruçlu dönemlerde bunu yaparak hem midemizi zorlamayız hem de yeterli sıvı alımını tamamlamış oluruz. 2-4-2 yöntemi. O da şu şekilde yapılıyor:
İftarda 2 bardak su, iftardan sonra sahur vaktine kadar 4 bardak su, sahur da da 2 bardak su ile tamamlamış oluyoruz. Yağsız, sebze ağırlıklı besinlerin öneminin yanında yeterli sıvı alımını da bu şekilde devam ettirirsek sağlıklı bir oruç tutmuş oluruz. Hem bedenimizi hem de ruhumuzu temizleyen oruç ibadeti, yaratılışımız gereği büyük bir nimettir.
Rabbim hakkıyla tutanlardan eylesin. Herkesin oruçları ve duaları kabul olsun.
Hayırlı Ramazanlar.
