Son yıllarda ülkemizde ve dünyanın diğer coğrafyalarında yaşanan kuraklık nedeniyle kıtlıkların yaşanması kaçınılmaz olarak görülüyor. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir haberde Afrika ülkesi Kenya'da yaşanan kuraklık nedeniyle kıtlığın başladığı ve ülkede 200 bin kişi günde bir öğün yemek tüketebildiği ifade edildi. İnsanlık tarihi boyunca bazı dönemlerde dünya genelinde büyük kuraklıklar ve bunlara bağlı olarak kıtlıklar meydana gelmiş. Örneğin kutsal kayıtlarda Mısır'da firavunlar döneminde yaşanan 7 yıllık kuraklık ve kıtlıktan bahsedilir. En yakın dönem ise 1920'li yıllarda Avrupa'da yaşanan büyük buhran dönemindeki kıtlık yüzünden yüz binlerce insanın nasıl etkilendiği yine tarih kayıtlarında geçer.
***
Son yıllarda yaşanan küresel ısınma yüzünden dünyanın birçok ülkesinde aşırı kuraklıklar yaşanıyor. Buna bağlı olarak tarım yapılamadığı için insanlar aç aklıyor. Yemen'de ve Afrika'da yaşanan kıtlık nedeniyle binlerce çocuk yetersiz beslendiği için hayatını kaybediyor. Göller, barajlar, dereler kuruyor yeterli yağış olmadığı için tarım alanları da ekilemiyor. İnsanların başlıca besin kaynağı olan tahılların üretimi suya bağlı su olmadığı veyahut çok az olduğu için üretim sıkıntısı had safhada maalesef.
Bilim insanları yakın gelecekte artan dünya nüfusunu beslemenin çok daha zor olacağını ifade ediyor. Büyüyen kentler ve artan insan nüfusu günlük yemek tedariklerini karşılamakta çok zorlanıyor.
***
Türkiye'de de baş gösteren kuraklık nedeniyle endişelenmemek mümkün değil. Çünkü ülkemiz yıllarca kendi kendine yeten bir tarım ülkesiyken şimdilerde durum tam tersine dönüyor. Tahıl, sebze ve meyve üretimi de gün be gün azalmaya başladı. Kuraklığın yıkıcı etkileri çarşı-pazar ve market fiyatlarına ağır bir yük getirmeye başladı. Üterim zincirinde baş gösteren sıkıntı halkın en temel ihtiyaçlarını karşılayamamasına neden oluyor. Kuraklık ve kıtlık devam edecek olursa önümüzdeki yıllara bakıldığında tablo hiç ama hiç iç açıcı değil…