Gelişen tarım teknolojileri ve ilerleyen sulama teknikleri ve gelişmiş gıda teknolojilerine rağmen iklim ve yağış-sıcaklık değerleri tarımsal üretim açısından önemli faktörler olmaya devam etmektedir.

Bitki fizyolojisinin; ısı, yağış ve toprak nemindeki değişimlerden ne şekilde etkilendiği bilinmekle birlikte tarım zararlılarının ve patojenlerin etki düzeylerinin tarımsal üretimi ne kadar etkileyeceği konusunda net tahminler yapılamamaktadır.

İklim dışında tarımsal üretimi şekillendiren birçok etken vardır: - Piyasadaki dalgalanmalar, - Sübvansiyonların kapsamı ve büyüklüğü, - Teşvikler, - Vergi ve gümrük tarifeleri, -Tarım sigortası ve kredi olanakları gibi ulusal ve uluslararası tarım politikalarındaki değişmeler, - Yönetim uygulamaları, - Ticaret sınırlılıkları, - Teknoloji olanakları, - Arazi kullanım düzenlemeleri, - Su kaynaklarına ulaşım, toprak verimliliği ve kalitesi, - Taşıma kapasitesi ve - Zararlılar ve hastalıklar tarımsal üretimi etkileyen başlıca unsurlardır (Kurukulasuriya ve Rosenthal, 2003s. 3).

Tüm bu sayılan faktörlerin dışında günümüzde sıkça yaşanmaya başlayan seller, fırtınalar, kuraklıklar, don olayları ve sezonluk değişen yağış miktarları; ürün kalitesini ve ürün miktarını büyük ölçüde belirlemektedir. Ayrıca sıcaklıklardaki değişiklikler, yağışlar ve toprakların nem miktarındaki değişim; bitkilerin fizyolojisini değiştirdiğinden, tarım zararlılarının ve patojenlerin çoğalmalarına ve daha uzun süre hayatta kalmalarına sebep olarak gıda kaynaklı hastalıklarda artışların yaşanmasına yol açmaktadır. İklim değişikliği tarımsal üretim şekillerini değişime uğratmaktadır. Bu da tarım ürünlerindeki verimliliği düşürerek dünya gıda arz miktarı üzerinde stres oluşturmaktadır (Mc Micmael ve Githeko, 2007 s. 473).

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 1990’lı yılların son dönemlerinde, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan 790 milyon insanın yeterli düzeyde yiyeceğinin olmadığını söylemişti. Günümüzde ise bu rakam tüm ilerlemiş gıda teknolojilerine rağmen bir milyar insanı geçmiş durumdadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gıda güvenliği hakkındaki raporunda ise, risk altındaki ülkeleri bölgeleri ve grupları belirlemiş, Orta, Güney ve Doğu Afrika ülkelerinde yaşayan nüfusun yarısından çoğunun yetersiz ve kötü beslendiğini söylenmiştir.

Doğal faktörler içerisinde sayılan çevresel faktörler ile insan aktiviteleri de tarımsal üretim miktarındaki azalmanın sebepleri arasında sayılmıştır.

Yanlış arazi kullanımı, kuraklık, çorak topraklar, ekstrem kuraklıklar, soğuk havalar, toprak kaymaları ve ekstrem yağışlar dünya gıda arzında düşüşlerin başlıca sebeplerini oluşturmaktadır. Gıda arzındaki bu düşüşler az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşayan halkın sağlıklı bir gelişim göstermesini de zorlaştırmaktadır.