Yaşadığımız iklim değişikliği ve küresel ısınma tarım ürünlerinin seçimini uyum sağlama açısından zorunlu kılmaktadır. Çünkü bölgelere göre etkilenme farklılıklarının yanısıra ürün çeşidi de farklı etkilenme özellikleri taşımaktadır.

İklim değişikliğinin tarımsal ürün ve karasal gıda üretimi üzerindeki olumsuz etkileri, olumlu etkilerinden daha açık ve yaygındır.

Pozitif etkiler bazı yüksek enlem bölgelerinde belirgindir. Aşırı iklim olayları sonrasında anahtar üretim bölgelerindeki hızlı gıda ve tahıl fiyatı artışlarının gerçekleştiği dönemler belirgindir ve bugünkü pazarların diğer etmenlerin yanı sıra iklim ekstremlerine karşı da duyarlı olduğunu göstermektedir. Aşırı iklim olaylarının bazıları, insan kaynaklı küresel iklim değişikliğinin ve onun en önemli göstergesi olan küresel ısınmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. İklimsel eğilimler hem tatlı su hem de deniz ortamlarında hasat edilen su türlerinin bolluk ve dağılış desenleri ile Dünya’nın farklı bölgelerindeki su kültürü üretim sistemlerini etkilemektedir. Tüm bu etkilerin özellikle bazı gelişmekte olan tropikal ülkelerdeki etkilenebilir toplumlar açısından besin ve gıda güvenliği üzerindeki olumsuz etkilerinin süreceği beklenmektedir. Bazı bölgelerdeyse, sucul gıda üretimine daha uygun koşullar ortaya çıkabilecektir.

İklim değişikliğinin tarım sektörü üzerindeki etkileri bölgelere göre değişiklik gösterebilmektedir. 2050 yılına kadar nüfusun gıda ve beslenme gereksinimlerini karşılamak için, dünyanın tarımsal üretiminde yüzyılın ortasına kadar, gelişmekte olan ülkelerde %77 ve gelişmiş ülkelerde %24’lük bir artışla yıllık ortalama %60’lık bir artış olması gerektiği ifade edilmektedir (Alexandratos ve Bruinsma, 2012).

Yakın gelecekte iklim değişikliğinin genel mahsul performansı üzerinde daha şiddetli bir etkiye sahip olacağı ve bunun sonucunda ağırlıklı olarak Güney Asya ve Sahra Altı Afrika’da gıda krizinin baş göstereceği tahmin edilmektedir (IPCC, 2012).

Dünyanın birçok bölgesinde iklim değişikliği nedeniyle yakın gelecekte daha yüksek kuraklık olacağı tahmin edilmekte ve 2100 yılına kadar kuraklıktan etkilenen alanların yaklaşık %15’ten %44’e çıkması beklenmektedir.

Afrika bu açıdan en etkilenebilir bölge olarak gösterilmektedir. Afrika’da kurak alanlardaki başlıca mahsul veriminin 2050 yılına kadar %50’den fazla ve 2100 yılına kadar yaklaşık %90 oranında azalacağı tahmin edilmektedir (Li vd., 2009).

Bazı çalışmalar, günlük en yüksek hava sıcaklıkları ya da günlük yüksek sıcaklık ekstremleri 30 °C ve üstüne çıktığında ürün rekoltelerinin önemli ölçüde bir negatif etkilenebilirliği olduğunu belgelemiştir. Bu düzeydeki etkilenebilirlik durumları birçok ürün ve bölge için tanımlanmakta ve bu durumun büyüme mevsimi boyunca etkili olması beklenmektedir.

Kaynak/Alıntı: Zeynep Zaimoğlu. İklim Değişikliği ve Türkiye Tarımı Etkileşimi Zeynep Zaimoğlu