Son yüz yıl içerisinde hızlı bir şekilde artış gösteren küresel ısınma yüzünden soluduğumuz havadan, tükettiğimiz gıdalara kadar her şeyin kalitesi düştü. Bunun yanı sıra mevsimlerde yaşanan değişiklikler de tabiatın dengesinin nasıl da tahrip olduğunun belirgin işareti. Aylarca hatta yıllarca yağmur yağmayan yerler ve buna tezat adeta gök delinmişçesine yağış alan bölgeler var. Öyle ki çöllere bile kar yağdığını görürü olduk. Gerek rüzgarlarla gerekse aşırı yağışlarla yaşanan erozyonlar nedeniyle verimli toprakları da kaybediyoruz. Dünyamızın akciğerleri diye tanımlandırılan büyük amazon ormanlarında bilinçsizce ağaç katliamları devam ediyor. Tarım alanı açmak ve yerleşim yerlerini genişletmek adına yapılan ağaç kesimleri yüzünden bölge ağır zararlar görüyor.

Ülkemizde de aynı sıkıntılar yaşanıyor. Mevsimlerde yaşanan kaymalar, yağmurların zamanında ve yetersiz olmaması yüzünden başta içme olmak üzere sulama suyunda büyük sorunlar yaşıyoruz. 2019 ve 2020 yıllarında yaşadığımız kuraklık barajların bile kurumasına sebep olmuştu.

Ülkemizin bitki örtüsü çeşitliliği de zengin ancak, Anadolu’nun iç kesimlerinde bodur makiler ve çalılar yetişiyor. Ormanlık alanlarımız daha çok denize kıyısı olan bölgelerimizde yoğunluk gösteriyor.

İklim değişikliği ile mücadele edebilmenin önemli çabalarından biri de ormanlık alanların sayısını çok daha fazla alana yayabilmekten geçiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde orman fidanlıkları her ilde mevcut neredeyse. Buralardan temin edilen fidanlar yetişebilecekleri bölgelere göre dağıtılarak hızlı bir şekilde ağaç dikme seferberliliği yapılmalı. Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla her ilde her vatandaş adına ağaç dikme kampanyası başlatıldı. Ülkemiz adına çok sevindirici bir durum olmasına rağmen yeterince ağaç fidanı henüz topraklarla buluşamıyor.

Fidanların gerek ücretsiz dağıtımı yapılmalı ya da cüzi bir fiyat karşılığında isteyen herkese verilmeli. Dikilecek her bir ağaç yakın gelecekte büyük ormanların meydana gelmesine neden olacaktır. Ormanlarımızı genişleterek hem kendi adımıza hem de yaban hayatının gelişmesine katkı sağlayacağız. Orman demek; nefes demek, yiyecek demek, gelecek demek. Ormanı bol olan yerlerin iklimi de düzenli olur, kar yağmur zamanında ve kararınca toprakla buluşur. Oksijen kalitesi artar, hava kirliliği de olmaz.