Türk tüketicisinin ulaşmakta en çok zorlandığı gıdaların başında et gelmektedir.En ucuz kırmız et 400 TL2deb başlarken etin satış yerine ve satışına göre fiyatı 800 TL’ye kadar ulaşmaktadır.Et ürünleri ise kabul edilemeyecek rakamlarda gezinerek yukarı çıkmaktadır.Bir kangal sucuk 450 TL rakamını aşmış durumda.
Peki tüketiciye bu zulmü reva gören merkezler hangileridir?
Birincisi besiciden başlayan kasap,manav ve şarküteride son bulan pazarlama zincirinde yer alan pazarlamacı aktörler.İkincisi ise bu işi bir türlü beceremeyen politikacılar ve konu ile ilgili Ankara bürokrasisi.
Bu çarpıklığa,bir milletvekilimizin ifade ettiği gibi Tarım Orman Bakanlığı’na yuvalanmış “ithalat lobisi” ni de dahil etmek gerekmektedir.
“Türkiye’de son yıllarda özellikle 2006-2007 yılarından sonra başlayan hayvan ve hayvansal ürünler ithalatı son yıllarda üzerinde en fazla konuşulan, tartışılan konudur. Hatta zaman zaman ulusal gıda güvenliğini tehlikeye düşürebilecek olay ve gelişmeler de yaşanmaktadır.”
“ Türkiye’de var olan kırmızı et sanayi işletmeleri AB’de olduğu gibi kesim standardı, karkas sınıflandırması ve derecelendirmesi işlemi yapılmamakta, dolayısıyla hayvansal ürün tüketiminde kalite-fiyat ilişkisi yeterince kurulamamakta ve haksız rekabet ortamı doğmaktadır.”
“ Aynı zamanda, kırmızı et ürünlerinin izlenebilirliği açısından pazarlama aşamasındaki etiketleme ve sınıflandırmaya ilişkin standartlarda henüz istenilen düzeye ulaşamamıştır. Kırmızı et üretiminde fiyat, kalite ve tüketici tercihleri çok fazla göz önünde bulundurulmadan yapılan besicilik aracılar (celep / toplayıcı / komisyoncu / toptancı / perakendeci / kasap) tarafından nihai tüketim veya sanayiye aktarılmaktadır.”
“Son yıllarda değişen ve gelişen pazar yapısı ve satın alma alışkanlıklarında meydana gelen farklılaşma ile büyük alışveriş merkezlerinin satın almada etkili hale gelmesi geleneksel pazarlama kanallarındaki aktör sayısının azalmasına neden olmuştur. Bu durum fiyat kalite ilişkisinin kurulmasında kısmen etkili olmuş ancak fiyat kalite arasında tüketici lehine istenilen iyileşme sağlanamamıştır. Bu durum perakendecilerin fiyat marjında kendi lehlerine ayarlama yapabildikleri olarak yorumlanabilir. Bu konu üzerinde gerekli önlemler alınmalıdır.”
Bu pazarlama düzeni önce üreticiye sonra da tüketiciye zarar vermektedir.
Pazarlamanın çözümü ise, kasaplık hayvan yetiştiricisi ve besicilerin etkili bir şekilde örgütlenmeleri ile oluşturulacak etkili bir pazarlama ve pazarlama kanallarının kısalması ve pazarlama verimliliğinin artırılması önemlidir. Bu zincirin içinde yer alması gereken kurumlardan birisi de “Kırmızı Et Üreticileri Birliği” dir.
Bu pazarlama projesi hayata geçirilmeden bu konuda etkili önlemler alınmadan yetiştirme işlemlerinde sağlanabilecek bir ilerleme ve gelişmenin üretimin sürdürülebilir olması açısından önemli riskler içereceği ve hatta üretim sürecinin aksayacağı da olası kuvvetli riskler arasındadaır.
Şu anda ana sorun fiyat olarak görülmektedir.Gerçekte ise kesimlik hayvan sayısı azalmakta arz düşmektedir.
Bu sorun giderilmediği taktirde Aksi takdirde geçmişte yaşadığımız gibi en küçük fiyat istikrarsızlıkları sektörde ciddi darboğazların yaşanmasına,et fiyatlarının tekrar tekrar astronomik rakamlara ulaşmasına neden olabilecektir.
Kaynak:Tarım Orman Bakanlığı