Dünkü yazımızda “Yeraltı Suları Hakkında Kanun’un m. 1/I’e göre, “Yeraltı suları umumi sular meyanında olup Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.”11. Kanunda yeraltı sularının tamamının Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu belirtilerek, büyüklük-küçüklük, akarlık-durgunluk ayrımı yapılmadığı gibi bir fark da gözetilmemiştir. Dolayısıyla 167 sayılı Kanun ile birlikte Türk Hukukunda yeraltı suları bakımından, genel su-özel su ayrımı yapılması imkânı ortadan kalkmıştır.” Konusuna açıklık getirmiş, artezyenlerden herkesin yararlanma hakkı bulunduğunu belirtmiştik.

Son olarak Aydın Valiliğinin 5 Mart 2024 tarihinde yayınlanan Tarımsal Sulama Suları Genelgesi su tasarrufuna giderken kısa ve orta vadede yararlanılabilecek yeraltı sularının varlığını unutmuş veya dikkate almamış gözükmektedir.

Ortada duran bir gerçek mevcuttur: Mevcut barajlarda bulunan tarımsal sulama suları tüm tarım arazilerimizi sulamaya yetmemektedir. Planlamada meyve ve yonca alanları haricinde kalan tarım arazilerinin% 50’sine su sağlanacaktır.Kalan su miktarı ise buğday,pamuk,mısır gibi ekonomik değeri yüksek tarım ürünlerinin yarı yarıya ekiminin azıltılması anlamına gelmektedir.Bu da bu ürünlerin –fiyatları üreticiyi zarar ettirirken, ekim alanları daralırken- ithal yoluyla tedarikine yol açacaktır.Bu da cari açığın artması demektir.

Acil birr planlamaya ve planlamanın doğru yürütülmesine ihtiyaç vardır.

Mevcur durumda Aydın İlinde ruhsatlı veya kaçan on binden fazla artezyen kuyusu açılmıştır.Bu kuyuların debileri doğrultusunda “yasalar çerçevesinde” çevrelerindeki tarım arazilerini sulamada kullanılması ile tarla ürünlerine daha fazla su ayrılması mümkün olacaktır.

Bu planın uygulanması için:

· Her ilçede, mahalle veya köyde İlçe Tarım Müdürlüğü,DSİ,Ziraat Odaları,Sulama Bielikleri,Muhtarlardan oluşan bir komisyon kurulmalıdır.

· DSİ nin elindeki belgeler, Muhtarlar ve Ziraat Odalarının bilgilerinden oluşmuş artezyen ve keson kuyular haritalara işlenmelidir.

· Her ilçede mahalle ve köyler artezyen ve keson kuyuların varlığına dayalı olarak mikro sulama bölgelerine ayrılmalıdır.

· Bu kuyuların debileri tespit edilmelidir.

· Kuyuların sulayabilecekleri alanlar tespit edilip haritalara işlenmelidir.

· Su sahiplerinin hakları korunarak sulama strateji ve ilkeleri belirlenmelidir.

· Yetki ve görevlerin tanımı yapılmalıdır.

Bunun dışında orta vadede kuraklığa uyum eylemi çerçevesinde

Acil sulama planlarının tüm sulama sezonunu kapsayacak biçimde yıl boyunca uygulanması sağlanmaldır.

Büyük Menderes’in su kaynaklarının yer aldığı Denizli,Afyonkarahisar,Uşak illerinde ormanlaşma projelerine yer verilmelidir.