Önceki günkü yazımızda son 20 yılda tarım dışı amaçlarla kaybedilen ve sonsuza dek kolay kolay tarım tapılamayacak şekilde, diğer sektörlerin kazançları için tarımsal faaliyet dışına çıkarılmış arazi miktarının Haziran 2024 tarihi itibariyle 20 milyon 700 bin dekara ulaştığını yazmıştık.
Bu büyük kaybın giderilmesi gerekmektedir.
Bu çözümün gerçekleşmesinin bir yolu da kullanılmayan tarım arazilerinin tarıma kazandırılması ve boş arazilerin tarım arazisi haline getirilmesidir.
Bu amaç için bazı tedbirler mevcut olsa da yeterli olmadığı gibi ,plansız bir kazandırım süreci yaşanmakta, tarım aleyhine çıkarılmış kararname ,yönetmelik ve mevzuat daha çok tarım ile rekabet eden, dün bahsettiğimiz sektörleri kollamaktadır.
Öncelikle kullanılmayan tarım arazileri ile boş arazilerin tarıma kazandırılmasının önemini ele alalım.
Bu konuda kendi görüşlerimizin yanı sıra konu ile ilgili araştırma yapan Sayın Sedat Kurugöllü ve Fatma Bünyan Ünel'in “Ekonomik Katkısı Olmayan Tarım Arazilerinin Araştırılması ve Değerlendirilmesi” adlı çalışmalarındaki görüşlerini de konumuza dahil edeceğiz.
“Arazinin en uygun şekilde kullanılması ve toprağın doğal kaynak olarak korunup gelecek nesillere aktarılması önemlidir Türkiye'de 77.9 milyon hektar olan arazi varlığının 23.20 milyon hektarını ekilen tarım arazileri oluşturmaktadır (Tarım Raporu, 2019).”
“Sürdürülebilir Arazi Yönetimi; arazi ve kaynaklarının, gerek fiziki kent ve kır planlamaları gerekse arazi yasaları ve kurumları aracılığıyla insanoğlu tarafından sürdürülebilir çerçevesinde kullanılmasını kalkınma prensipleri sağlayan, arazi politikalarının uygulamaya aktarıldığı yönetim sürecidir (Yomralıoğlu, 2011).”
Ülkemizde tarıma kazandırılması gereken kullanılmayan arazi miktarı oldukça fazladır.
1980, 1991 ve 2001 yılında yapılan Genel Tarım Sayımı Köy Genel Bilgi Anketi sonuçlarına göre tarıma elverişli olup kullanılmayan arazi alanı sırayla 4995, 2161, 1898 bin hektar şeklinde tespit edilmiştir (Topçu, 2012).