İnsanların artan nüfusu, dünyanın sunduğu nimetlerin daha az kişilere ulaşmasına neden oluyor. İlk insandan bu yana bizleri cömertçe besleyen dünyamız, güzellikleriyle ruhlarımızı tazeleyen dünyamız yine biz insanlar tarafından hoyratça kullanılıyor. Özellikle sanayi devriminin başlamasından bu yana fosil yakıtlar ve plastiğin aşırı kullanımı dünyamızı günden güne yaşanmaz hale getirdi.

Otomobillerde kullanılan akaryakıtın egzoz salınımıyla atmosfere gönderdiği karbonmonoksit gazı solunabilir oksijenin de azalmasına yol açtı. Evlerden, işyerlerine hemen hemen yaşamın her alanında kullanılan plastik araç ve gereçler her ne kadar işlerimizi kolaylaştırsa da doğal yaşam için tehlike saçıyor. Hayatımızın her alanında kullandığımız basit ve zararsız gibi görülen araç ve gereçler birgün muhakkak kullanım ömrünü tamamlıyor. Dünyada yaygınlaşmaya başlasa da geri dönüşüm tesisleri henüz yeterli sayıda değiller. Bu yüzden şehir çöplüklerine atılan atıklar hem çevreye hem de bizlere büyük zararlar vermeye devam ediyor.

İnsanlar hangi ülkede olursa olsun, piknik yapmak ve doğal yaşamla iç içe olmak üzere kırlara gidiyor. Sosyalleşmek adına yapılan bu buluşmalarda bilinçsizce çevreye atılan ve yahut bırakılan çöpler çevre kirliliğine ve doğal yaşam alanlarına zarar veriyor. Bilim insanlarının uzun yıllardır yaptıkları araştırmalar sonucunda çevreye verdiğimiz zararların insan ömrünün de kısalmasına yol açtığını gösteriyor. Atmosferin kirlenmesi ile kaliteli oksijenden mahrum kalıyoruz, kan hücrelerimiz tam anlamıyla yenilenemiyor. Bazı araştırmalarda vücudumuzun hücrelerinde ve kanlarımızda bile plastik atıklarına rastlandı. Kalitesiz hava ve çevre kirliliği insan yaşamını günden güne kısaltıyor. Ormanların kesilerek yok edilmesi oksijen üretiminin daha az olması anlamına geliyor. Geçtiğimiz yıl uzaydan çekilen fotoğraflarda, Amazon ormanlarında tarım arazisi açmak ve yahut üretim sanayisinde kullanılmak üzere kesilen ormanların neredeyse küçük ve orta ölçekli bir çok ülkenin kilometrekaresinden bile büyük. Hatta geçtiğimiz yıl Amazon ormanlarında kesilen ağaçlık alanların İngiltere'nin başkenti Londra'nın yüzölçümünün 5 katı olduğu ifade ediliyor. Doğal yaşama verdiğimiz zararlar böyle devam ederse yakın gelecekte hayat çok daha zor olacak.