2011 – 2018 yılları arasında CHP'den Aydın Milletvekilliği yapan Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, memleketinde yeniden sahaya indi. Bu kapsamda sivil toplum kuruluşlarını, CHP'ye ve sosyal demokrat siyasete emek vermiş duayen isimleri ziyaret eden Baydar'ın Aydın Gazeteciler Cemiyeti ziyaretini haberci olarak izledim.

Mesleği tıp doktorluğu olan Baydar, 2004 – 2011 yılları arasında Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nin (SDÜ) Rektörlük görevini üstlenmişti. 2004'te Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bu göreve atanan Baydar, 2008'de Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı döneminde yeniden rektörlüğe atandı. Rektörlüğü döneminde yaptığı çalışmalarla adından olumlu anlamda sıkça söz ettiren Baydar, insan odaklı, yardımsever, iletişime açık, toplumla bütünleşebilen yönleriyle hep takdir edildi.

Takvimler 2011'i gösterdiğinde Baydar, kontenjandan CHP Aydın 2'nci sıra milletvekili adayı gösterildi. Sahada iyi bir performans sergileyen Baydar, CHP'nin 3 vekil çıkardığı bu seçimde Aydın Milletvekili olarak TBMM'nin yolunu tuttu.

Takvimler 2015'i gösterdiğinde CHP'nin önseçim yaptığı illerden birisi Aydın idi. Genel Merkez, ilk sırayı kontenjan olarak ayırmış, Metin Lütfi Baydar, katıldığı önseçimde aday adayları arasında birinci olmayı başarmıştı. Bir dönem önce kontenjan adayı olan bir milletvekilinin 4 yıl aradan sonra girdiği önseçimde en yüksek oyu alması başlı başına bir göstergedir.

***

2015'in 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde de CHP'den Aydın Milletvekili seçilen Baydar, 24 Haziran 2018 seçimlerinde, CHP Genel Merkezi tarafından yapılan aday listesinde kendine yer bulamadı. 7 yıl süren ve dolu dolu geçen milletvekilliği görevinin ardından üniversitedeki öğretim üyeliği görevine geri dönen Baydar, öğrenci yetiştirmeye, hastalara şifa dağıtmaya devam etti. Aydınlılar, sağlıkla ilgili bir sorunları olduğunda, ne zaman kapısını çalsalar hiçbir zaman boş dönmedi.

Partili partisiz tüm halkın sevgisini ve teveccühünü kazanan Baydar, şimdilerde saha çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Cemiyette kendisine milletvekilliğine aday olup olmayacağını sorduğumuzda, aday olacağını ancak mutlaka önseçim yapılması gerektiğini kesin bir dille ifade etti. Kontenjan adaylığıyla gelip önseçimden birinci çıkan bir ismin sandığa ve parti tabanının vicdanına güvenmesi kadar doğal bir şey olamaz.

***

Sadece Metin Lütfi Baydar özelinde değil, meseleye bütüncül baktığımızda da karşımıza bir gerçek çıkıyor ki CHP açısından önseçim, olmazsa olmazdır. Mevcut siyasi iktidarı en fazla demokrasi konusunda eleştiren bir parti, ilk önce parti içi demokrasiyi tesis etmek, milletvekili adaylarının belirlenmesinde sandığa başvurmak durumundadır. Şayet bu yapılmaz, milletvekili adayları 'tepeden atama' usulüyle belirlenirse başarıya ulaşma olasılığı azalacaktır. Bununla birlikte tutarlılık sorunu da doğacaktır.

Bu nedenle tıpkı 2011 ve 2015'te olduğu gibi delege değil, üye bazında önseçim en sağlıklı sonucu verecek, 2023'teki veya daha erken yapılacak bir seçimde, parti tabanı ve örgütleri, adayların arkasında daha büyük bir inanç ve gayretle duracaklardır. Demem o ki, milletvekili aday belirleme süreci oldukça heyecanlı geçeceğe benziyor.

Kalın sağlıcakla…