Kral Süleyman İsrail’in dördüncü kralı ve aynı zamanda da peygamberdi. Babası kral Davut ile kraliçe Batşeba’nın oğlu idi. Süleyman önceleri yaşadığı dönemde kavmine adil davranan, Allahın emir ve buruklarını onlara ileten imanlı biriydi. Süleyman, iktidarı döneminde günümüze sadece duvarları ayakta kalan kutsal mabedi de inşa ettirmişti. Bugün Yeruşalem’de (Kudüs’te) yer alan ağlama duvarı diye adlandırılan yerde binlerce yıl önce içinde kutsal ahit sandığının da muhafaza edildiği dünyanın en büyük ibadethanesi vardı. Kral Süleyman kendi devrinde İsrail’de yaşamış peygamber, kral ve başkomutandı. Onun aldığı kararlar sayesinde İsrailliler rahat ve huzurlu bir hayat yaşamışlardı. Kral Süleyman aynı zamanda şahsi görünümüne de çok önem veren biriydi. Kıyafetleri satenlerden, ipeklerden ve özel dokuma kumaşlardan yapılıyordu.

***

(AHİT SANDIĞI; On Emir'in yazılı olduğu iki orijinal taş tableti barındıran, kapaklı ve altın kaplamalı ahşap bir sandıktır. On Emir veya Yahudiliğe göre Sina Dağı'nda Musa'ya vahy edilmiş, ve YHVH'nin İsrailoğullarına emrettiği on tane emri içeren bir ilkeler dizisidir)

İmanlı kral peygamber Süleyman, atası Musa peygamberin Allah ile yaptığı ahdin yazılı kayıtlarının içinde olduğu ve kerubi melekler tarafından korunan sandığı muhafaza etmek ve kavmin ibadetlerini yapabilecekleri kutsal mabedi inşa ettirdi. Kutsal mabedin inşaatına M.Ö 964'te başlanmış ve MÖ 957'de bitirilmişti. Kutsal mabede giden Yahudiler gönül rahatlığıyla ibadetlerini yaptılar. Ancak ilerleyen yıllarda Yeruşalem ve kutsal mabet Yahudileri Babil'e sürgün eden olan pagan Babil kralı II. Nebukadnezar tarafından MÖ 586'da yağmalandı ve kullanılamaz hâle getirildi.

SÜLEYMAN ALLAH’TAN UZAKLAŞTI

Başarılı kral, babası Davut gibi imanını ve Allah’a olan bağlılığını koruyamadı. Kral Süleyman zamanla tapındığı Allahtan uzaklaştı. Allah’ın emrine karşı koyarak kanunlarda yasak olmasına rağmen putperest kadınlarla ilişki yaşadı ve hatta evlilik yaptı. Bazı kaynaklar kral Süleyman hakkında şu açıklamalarda bulunuyor; “Kral Süleyman firavunun kızının yanı sıra Moavlı, Ammonlu, Edomlu, Saydalı ve Hititli birçok yabancı kadın sevdi.

Bu kadınlar RAB'bin İsrail halkına, "Ne siz onların arasına girin, ne de onlar sizin aranıza girsinler; çünkü onlar kesinlikle sizi kendi ilahlarının ardınca yürümek üzere saptıracaklardır." dediği uluslardandı. Buna karşın, Süleyman onlara sevgiyle bağlandı.

Süleyman'ın kral kızlarından yedi yüz karısı ve üç yüz cariyesi vardı. Karıları, onu yolundan saptırdılar.

Süleyman yaşlandıkça karıları onu başka ilahların ardınca yürümek üzere saptırdılar. Böylece Süleyman bütün yüreğini Tanrısı RAB'be adayan babası Davut gibi yaşamadı.

Saydalılar'ın tanrıçası Aştoret'e ve Ammonlular'ın ilahı Molek'e taptı.

Böylece RAB'bin gözünde kötü olanı yaptı, RAB'bin yolunda yürüyen babası Davut gibi tam anlamıyla RAB'bi izlemedi. Kudüs'ün doğusundaki tepede Moavlılar'ın ilahı Kemoş'a ve Ammonlular'ın ilahı Molek'e tapmak için bir yer yaptırdı. İlahlarına buhur yakıp kurban kesen bütün yabancı karıları için de aynı şeyleri yaptı.”

Gerçektende çok üzücü değil mi? Allaha sırtını dönen ve günahlar işleyen peygamber Süleyman’ı affedebilecek tek kişi yine Allah’ın ta kendisi. Zira O’nun sonsuz merhameti ve sevgisine ilaveten Süleyman’ın da yaptığı iyi işleri de ödüllendirecek olan da Allah’tır. Yüce Allah hepimize merhamet eylesin ve günahlarımızı affeylesin. ÂMİN