Modern dünyada kentlerin özellikle de büyükşehirlerin en önemli sorunlarının başına gürültü kirliliği geliyor. Gürültü kirliliğine zemin hazırlayanların başında ise 'kendini bilmez' sürücüler var. Öyle ki, yüksek sesle müzik dinleyerek, abartı egzozlarla, havalı kornalarla, gereksiz yere klakson kullanımıyla kentin huzurunu bozmakta sakınca görmüyor hiçbiri.
Uygarlıktan nasibini alamamış, kendini dağ başında yapayalnız yaşıyormuş gibi varsayan tipler bunlar. Kent yaşamı içinde her gün bu ve benzeri onlarca örneğe tanıklık ediyoruz ne yazık ki. Her işin başı eğitim derler. Biz ilkokuldayken karnelerimizde 'davranış bilgisi' başlığı altında çeşitli maddelere not verilirdi. Bilmem hatırlar mısınız?
O maddelerden birisi de 'Okul, toplum ve trafik kurallarına uyum' idi. Davranış bilgisi hanesindeki notlar adeta 'otomatikman' 'pekiyi' olduğu için o hanede kırık notu olan pek vaki değildir. Peki, herkes okul, toplum ve trafik kurallarına uyuyorsa bugün sokaklarda gezip, bu kuralları çiğnemekte ısrar edenler kim?
***
Şaka bir yana, toplum içinde yaşamanın kendine göre kuralları vardır. Bunlar ilk başta göze çok basit gözükür ancak çaba sarf etmek, bu konuda ince düşünmek gerekir. Gerekir gerekmesine de toplumun kaçta kaçı bu duyarlılığı gösterir orası ayrı bir muamma. Bu duyarlılıktan kaçınıldığı içindir ki, buna benzer sorunlar gündelik yaşamımızı meşgul ediyor.
'Memlekette başka sorun kalmadı mı da bunu yazıyorsun?' diyenleri duyar gibiyim. Elbette ülkenin ve toplumun çözüm bekleyen, bazıları kronikleşmiş tonlarca sorunu var. Ancak yaşadığımız kentte ortaya çıkan sorunlara – hele ki bu sorunlar bireylerden kaynaklanıyorsa – buna kayıtsız kalmak olanaklı değil.
***
Toplumsal yaşamda en basit kuralları bile ihlâl edip, huzursuzluğa neden olanların caydırıcı yaptırımlarla karşılaşması şart. Trafik ekipleri, kentimizin belli güzergâhlarında abartı egzoz, havalı korna denetimi yapsa emininim pek çok araç bu denetimden geçemeyecektir. Bu konuda gerekli yaptırımların uygulanması, bu uygulamalara yönelen sürücüleri de caydıracaktır kanaatindeyim.
Bu ve benzeri konular, önemsiz gibi gözüken ancak bütüncül düşünüldüğünde huzurlu bir kent düşünün önünde engel teşkil eden sorunlar arasındadır.
Yetkililerin bu konuya kayıtsız kalmaması dileğiyle…