“Söylediklerine katılmıyorum ama düşünce özgürlüğünüzü hayatım pahasına savunurum” (Voltaire) Demokrasi sözcüğü “demos” ile “kratos” sözcüklerinin birleşmesi sonucu oluşmuştur. Demos, insanlar; kratos yönetme anlamına gelmektedir. Bu iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan demokrasi ise insanların kendi kendine yönetmesi manasındadır. Demokrasi’nin eleştiri hakkı, düşünce ve düşünceyi ifade etme hakkı gibi pek çok özelliği bulunmaktadır. Demokrasi var demekle demokratik rejim kurulmuş anlamına gelmemektedir. İnsanların düşüncelerini yayma konusunda sıkıntıları varsa orada demokrasi de sıkıntılıdır denebilir. Demokrasinin pek çok vasfı bulunmaktadır. Demokrasi çoğulculuktur. Ancak azınlık hakları her zaman korunur. Bu etnik bir bağlamda söylenmiş söz değildir. Yapılan seçimlerde en çok oy alan kazanır. Ancak kazanan aday görevde iken kendisine oy vermeyenlerin de başkanıdır ve onlara da hizmet götürmek zorundadır. M.Ö. 5. Yüzyılda yaşadığı düşünülen ve tarihin babası olarak bilinen Herodot’a göre demokrasi halk yönetimidir. Bundan dolayı açık toplum ilkesi mucibince her türlü sorunun halka götürülmesi ve tartışılabilmesi gerekmektedir. Demokrasilerde herkes yasalar önünde eşittir. Demokrasilerde sorumluluk ve yükümlülük ilkesi vardır. Yöneticiler, sorumluluklarını yerine getirmediği zaman onlardan hesap sorulabilmelidir. Buna göre herkesin politika yapma, politik temsilci olmaya soyunma durumu olmayabilir. Ancak yurttaşların tamamı politikacıyı yargılayacak özgürlüğe sahiptir. Peşinen onların böyle bir yetenekte olduğu kabul edilmelidir. Siyasal tartışma, siyasal eyleme bir engel değildir. Bilgeliğin yoludur. Ortak akıl denen şey de budur. Her şeyin ölçüsü insandır. Buna göre devlet ve adalet gibi alt kurumlar değişmez değildir. Devletin kendisine kutsallık atfedilemez. Aynı şekilde bu kişiler için de geçerlidir. İnsan merkezde olduğu sürece demokrasi vardır. Demokratik anlayışta asıl olan insan olduğuna göre demokrasi amaç olamaz araçtır. Temsilde insanlar aslında özgürlüklerini korumak için ceza ve güvenlik yetkilerini devretmiştir. Ancak temsilciler, bu yetkileri özgürlükleri kısmak için kullanırlarsa ihtilal, başkaldırı hak olur. Bu, en basitten seçimde oy vermeyerek o gurubu iktidardan indirmektir. Yetki verilen kişiler üzerinde denetim şarttır. Bu nedenle yasama, yürütme, yargı erkleri dengeli bir biçimde net olarak birbirinden ayrılmalıdır. Asıl olan halktır. Temsilci halkın önünde olamaz. Bu bağlamda ulusun vekilleri bir temsilci değil onların aslında memurlarıdır (hizmetkârıdır)… Demokrasilerde yerinden yönetim ve güçlü sivil toplum örgütleri önemlidir. Demokrasi her ne kadar bireyi ön planda tutsa da demokratik yapının sağlıklı işlemesi için örgütlü toplum şarttır.