24 Ocak 1993'te uğradığı bombalı saldırı sonucu aramızdan ayrılan ancak fikirleriyle yolumuza ışık tutmayı sürdüren Araştırmacı Gazeteci Uğur Mumcu'nun çok sevdiğim bir sözü vardır: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.
Son derece anlamlı ve isabetli bir söz. Bazı olaylar karşısında söylenince adeta cuk diye yerine oturuveriyor.
Gazetecilik, doğası gereği sahada yani halkın içinde olmayı zorunlu kılan bir meslek. Bizler de gün boyu sürdürdüğümüz haber arayışı içinde farklı ortamlara girip her siyasi görüşten, etnik +
kökenden, yaşam tarzından insanla muhatap oluyoruz.
***
Herkes öyle ya da böyle kendini siyasî yelpazenin bir tarafında konumlandırıyor. Gündelik hayatta selamlaşma tarzından kullandığı sözcüklere kadar pek çok pratiği dünya görüşüne göre şekillen-diriyor. Dünyayı o pencereden bakarak anlam-landırıyor. Bu elbette gayet doğal. Ancak kişiler bilgi sahibi olarak mı fikir sahibi oluyor diye sorarsanız işte orası şüpheli.
Çünkü hangi siyasi görüşten olursa olsun insanlar, o felsefeye, öğretiye dair en temel okumaları yapmaktan bile aciz durumda. Kulaktan dolma, babasından dedesinden duyduğu bazı ön kabuller üzerinden siyasi görüşünün içini dolduruyor. Doğru veya yanlış olup olmadığına bakmaksızın o minvalde ilerliyor. Sorgulama, eleştirel düşünme, sağlama yapma hak getire…
***
Örneğin kişi kendini “Atatürkçü” olarak tanımlıyor ama Nutuk başta olmak üzere Atatürk'e ve Atatürkçülüğe dair bir eserin kapağını dahi açmamış!. Ya da kendine “Ülkücü” diyen bir kimsenin Ülkücülüğün temel öğretisi 'Dokuz Işık'tan haberi bile yok. Kendini “İslamcı” veya “muhafazakâr” olarak tanıtanlardan bazıları Sadık Albayrak'ın, Cemil Meriç'in, Abdurrahman Dilipak'ın adını dahi duymamış!..
***
Gelin şimdi bu ortamda bilgiden, birikimden, entelektüellikten söz edin. Okuma alışkanlığı olmayınca, birtakım ezberler veya alışkanlıklar üzerinden dünya görüşü bina edilince ortaya ideolojik temelsizlik, sığlık çıkıveriyor. Elbette entelektüel birikim göreli bir kavram. Ancak bunun yolu okumaktan, önce bilgi sahibi olup, sonra fikir geliştirmekten geçiyor. İyi hafta sonları…