15 Mayıs 1919’da İzmir’de karaya ayak basan Yunan işgal kuvvetlerine ilk darbeyi, İttihat ve Terakki Partisi’nin balkanlardaki vurucu gücü “Hasan Tahsin” kod adlı Nevres Bey indirmişti.

27 Mayıs 1919’da Aydın’a vardıklarında Umur Bey’in torunu efelerle karşılaşmışlar, baskın üstüne baskın yiyip oldukları yerde mıhlanmışlardı.   

Kurtuluş Savaşı’na katılan efeler kimdi? Neden Kuvayı Milliye’nin askeri olmuşlardı? İrdeleyelim.
Büyük savaşın ardından, Osmanlı İmparatorluğu harabeye dönmüş, ekonomisi çökmüş, huzur ve güven ortamı bozulmuş, yabancı güçler topraklarının kontrolünü ele geçirmek için yarışa girmişti.

Ancak cesur ve kararlı bir grup insan Mustafa Kemal Paşa’nın ulusal bilincin uyandırılmasını ve halkın işgallere karşı tepki göstermesini bildiren 28 Mayıs 1919 tarihli Havza Genelgesiyle vatanlarını korumak için ayağa kalkmıştır.

Yunan boyunduruğu altında girmek istemeyen özgürlük ve vatan sevdalısı efeler de Kuvayı Milliye temsilcileriyle anlaşmış, adaletsizliğe, hukuksuzluğa isyan ederek yaslandıkları dağlardan yüze inmişlerdi. 

Kararlı ve güçlü bir kurtuluş ruhu ortaya çıkaran Aydınlı serdengeçtiler bir yandan kuvvacıların korunmasını istediği bölgeleri cansiperane savunmuş öte yandan takip, taciz ve baskınlarla işgal kuvvetlerine çok ciddi zararlar vermiştir. 

Aydın Kuvayı Milliye Cephesinin kurtuluş mücadelesi; 15 Haziran 1919’da Yörük Ali Efe komutasındaki Yunan Karakol baskınıyla başlamış, 07 Eylül 1922’de son Yunan askerinin kentten ayrılmasına kadar kesintisiz üç yıl iki ay devam etmiştir. 

Bu süreç her ne kadar başarı ve zaferlerle dolu olsa da Yunan askerinin işkence ve toplu katliam gibi insanlık onurunu ayaklar altına alan vahşilikleriyle dikkat çekmiştir.  

Aydın’ın kurtuluş mücadelesini sonsuzluğa taşıyan kahramanlar arasında Sultanhisarlı Yörük Ali Efe, Nazilli’den Demirci Mehmet Efe, Sökeli Cafer Efe, Kozalaklı Mehmet Efe, Mesutlu’dan Mestan Efe, Sancaktarın Ali Efe, İncirliova’dan Durmuş Ali Efe, Danişmentli İsmail Efe, Salavatlı Halil İbrahim Efe, Çine’den Kıllıoğlu Hüseyin Efe, İsabeyli’den Hasan Hüseyin Efe, Karpuzlu’dan Kamil Efe gibi yiğitler ilk sırada sayılır. 

Aydın Kuvayı Milliye Cephesinin kuruluşuna ve efelerin bu cepheye katılışına Aydın Garnizon Komutanı Albay Mehmet Şefik Bey ile Müdafai Hukuk Cemiyeti Aydın Şube Başkanı Fuat Şahin Erlaçin Bey’in çabası büyüktür.

Ayrıca “Nazillili Servet Bey” kod adıyla bölgede çalışmalar yapan Refet Paşa, Müdafai Hukuk Cemiyeti Aydın Şubesinde görevli Avukat İlhami ve Ethem Beyler, Bosnalı Sabuncu Muharrem Bey, din adamları Ahmet Hulusi ve Gümülcineli Esat Hoca, Batı Ege’deki sivil güçlerden sorumlu Rauf Bey unutulmayacak isimlerdir. 

Büyük Millet Meclisi’nin açılışından sonra Türk ordusu yeni baştan kurulmuş, 8 Kasım 1920 tarihli kararla merkezi komutanlıkların planladığı askeri harekatlar hayata geçirilmiştir. 

Bu doğrultuda “Kuvayı Milliye” sonlandırılıp düzenli orduya katılması kararı alınmış, Aydın’ın efe ve zeybekleri, askeri rütbeleriyle Batı Cephesi Komutanlığı’na katılarak erlik kemeri tutmuştur

Burada yeri gelmişken Çerkez Ethem’in bu karara katılmadığını, Demirci Mehmet Efe ile iş birliğine çalıştığını ve daha da ileri giderek düşmanla ortaklaştığını hatırlatmak gerekiyor.

Aydın Kuvayı Milliye Cephesinin destansı kahramanlıkları sonucunda kazanılan zaferlerle Yunan ordusunun ilerleyişi durdurulmuştur. Halkın Kuvayı Milliye güçlerine bakışı değişmiştir. Nazilli Kongreleri gerçekleştirilmiş ve Mustafa Kemal Paşa’ya ihtiyaç duyduğu zaman kazandırılmıştır.