Önceki gün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 84’üncü yıldönümüydü.

10 Kasım dolayısıyla düzenlenen programları haberleştirmek üzere takip ettim. İlk olarak Valilik önünde gerçekleştirilen çelenk sunma törenini, daha sonra Aydın Kültür Merkezi’ndeki etkinlikleri izledim.

Atatürk’ü anma günü dolayısıyla Aydın Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin icra ettiği oratoryo gösterisini ayakta alkışladığımı belirtmek isterim. Öyle ki, öğrencilerin gerçekleştirdiği gösteri “adet yerini bulsun” cinsinden değildi. Gençler, Atatürk’ü, O’nun düşünce ve ideallerini “yürekten yaşayarak ve hissederek” sergilediler oratoryo gösterisini.

***

Belli ki, bugüne çok iyi hazırlanmışlardı. Günler, belki de haftalar süren bu hazırlığı sahne performansına çok iyi şekilde yansıttılar.

Yaklaşık bir saat boyunca süren gösteride en ufak bir yanlış, en ufak bir pürüz olmaması da çok önemliydi. Solo ve koro şeklinde okunan şarkılar ile zeybek gösterisi de oratoryoya ayrı bir anlam kattı, izleyenleri büyüledi. Gösterinin sonunda Türk bayrağı açan gençler, coşkuyu üst düzeye taşıdı.

***

Sözün özü, Sosyal Bilimler Liseli gençlerin 10 Kasım oratoryosunda her şey dört dörtlüktü. Son yıllarda izlediğim en iyi 10 Kasım anmasıydı dersem kesinlikle abartı olmaz. Etkinlikten ayrılırken Okul Müdürü Fatih Anıl’la görüşerek, Fatih Bey’in şahsında etkinlikte emeği geçen tüm öğretmenleri ve öğrencileri kutladım.

Büyük Atatürk, cumhuriyeti gençliğe emanet etmiş, “Yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz” diyerek, gençliğin yol haritasını ortaya koymuştur.

Ne mutlu ki, Atatürk’ü, O’nun düşüncelerini, dünya görüşünü içselleştiren, onun gereklerine uygun hareket eden bir gençlik tablosuyla karşı karşıyayız. Yurdumuzun dört bir yanında tıpkı Aydın Sosyal Bilimler Liseliler gibi pırıl pırıl nice genç bireyler olduğunu bilmek de ayrı bir övünç ve geleceğe umutla bakma vesilesi.

Alkışlar gençlere gelsin…

Kalın sağlıcakla…