Yaşlı nüfus artış hızına paralel olarak yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık yaratmak amacıyla “18–24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası” olarak anılmakta ve bu tarihlerde etkinlikler yapılmaktadır.

Küçüklüğünden beri yaşlılarla vakit geçirmeyi, sohbet etmeyi, onların deneyimlerinden yararlanmayı seven biri olarak bu konuyu köşeme taşımak istedim. Yaşlılarla vakit geçirmeyi sevdiğimi söyledim çünkü hâlihazırda oturduğumuz apartman bir aile apartmanı. Dedem ve anneannemlerle altlı üstlü oturduğumuz için çocukluğum onlarla birlikte geçti.

Henüz küçük yaşlardayken anneannemle çıktığımız yürüyüşleri, bana hazırladığı yiyecekleri, o yıllarda aktif olarak araba kullanan dedemin, beni Yahya Kemal Beyatlı İlkokulu’nun anasınıfına götürüp getirmesini, ilkokul hatta ortaokul yıllarımda bana matematik çalıştırmasını, evimizin bahçesinde oyun oynarken onlarla yaşadığım hatıraları unutmam mümkün değil. Bırakınız unutmayı, 30 yaşına merdiven dayadığım şu günlerde, o günleri özlemle anıyorum.

***

Geçtiğimiz 29 Eylül’de yaşamını yitiren rahmetli dedem Yusuf Büyükçoban, Köy Enstitüsü mezunu bir eğitimci olduğu için ondan çok şey öğrendim. Bana kattığı en önemli şeylerin başında ise demokrat düşünce yapısı geliyor. Örneğin daha ben çocuk yaştayken, televizyonda kendisinden farklı düşündüğü bir siyasetçi konuşsa, onu saygıyla dinler, görüşlerine katılmasa bile söylenenleri olgunlukla karşılardı. Buna benzer örnekleri çoğaltmak mümkün.

Şu an 90 yaşında olan anneannem Saliha Büyükçoban ise ev hanımı olmasına karşın tavır ve davranışlarıyla hem eğitimci zannedilen bir insan olagelmiştir. Bunda rahmetli dedemin payı büyüktür elbette.

***

2019’da kaybettiğimiz dedem Nuri Uğur ve 2010’da kaybettiğimiz babaannem Şehri Uğur da yaşamımda yer edinen 2 önemli insandır. Babamın Kastamonulu olması nedeniyle her yıl bir veya birkaç kez onları ziyaret ederek, 15 – 20 günü birlikte geçirirdik. 22 yıl Çaybaşı Köyü Muhtarı olarak görev yapan merhum dedemle hayata dair yaptığım konuşmaların yeri doldurulamaz. Rahmetlinin ileri görüşlü bir insan olmasını, babamın okuması için 1970’li yılların güç koşullarında destekleyici olmasını hep takdir etmişimdir.

Rahmetli babaannem Şehri Uğur da çocuklarının, torunlarının üzerine titreyen, kendisi yemeyip çocuklarına, torunlarına yediren yufka yürekli bir insandı.

Yaşlılar Haftası dolayısıyla ebediyete uğurladığımız dedelerimi ve babaannemi rahmetle anıyorum.

Bir gün hepimizin yaşlı olacağı gerçeğini unutmayalım. Büyüklerin duasını almanın önemini hiçbir zaman akıllardan çıkarmayalım, bu bilinçle hareket edelim.

Kalın sağlıcakla…