Hz. Muhammet, Mekke’yi 630’da fethettiğinde Kâbe’yi putlardan arındırdıktan sonra cahiliye dönemiyle ilgili tüm alışkanlıkları yasaklar. Sadece Kâbe’yi tavafa gelen hacılara su dağıtımını serbest bırakır. Bağrı yanana bir tas su vermek, büyük sevaptır. En azından Anadolu insanı böyle inanır. Su hayratı bizde önemlidir. Osmanlı ve Selçuklu kentlerinin her bir yerinde sebiller ve çeşmeler vardır. Sebil çeşme yaptırmaya gücü yetmeyenler gelen geçen içsin diye yollar üzerine testiyle su bırakır. Bir eve biraz kalabalık misafirliğe gidilse misafirlere tek tek su içip içmeyeceği sorulur. Aydın merkezde daha düne kadar aktif kuyular görülür. Artezyenle yüzeye çıkarılan bu sudan sıcak yaz aylarında gelen geçenler içer; bu suyla eli-yüzünü yıkayıp serinler. Söz konusu kuyuların çevresi, tam bir sayfiye yeridir. Suyun olduğu yer serin olur. Yaz sıcaklarında bu nedenle buralarda oturmak hoştur. Sokak aralarında Aydınlı hayırseverlerin koydukları, Belediyenin yaptığı çeşmeler dile getirmeğe değer. Zamanla Soğuk Kuyu, Tütüncüoğlu kuyusu, Kaynak Mahallesi kuyusu tek tek kapanır. Çeşmeler sökülür. Şimdilerde saatlerce şehir içinde dolaşsan bir tane çeşme bulamazsın. İnsan sudan mahrum bırakılır mı? İnsan susayınca para versin bir pet şişe su alsın, öyle mi? Ya onun parası yoksa… Ya da yüzünü sıcak yaz günlerinde şapır şapır yıkamak isterse, ne olacak? Cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri gömen Araplar bile Kâbe’deki putlara ziyarete gelenlere su dağıtmayı çok ciddi önemser. Modern çağ, cahiliye devrinin gerisinde mi kaldı? Dağ yamaçlarındaki kimi belediyeler, dağlardan indirdikleri kaynak suları pazarlarken, kendi hemşerileri için ova tabanından çektikleri suları şebekeye vermektedir. Biz çocukken bir dedenin başında bulunduğu “Aydın Dağlarının Sularını Borudan Geçirme Halka Temiz Su İçirme Derneği” adını duydukça gülerdik. Şimdi ne oldu? Aydın, Aydınoğlu Umur Bey ile Çaka Bey’in yurdudur. Osmanlı toprağıdır. Çeşme ve sebiller bizim insanlık şiarımızdır. Tarihle bağımızdır. Atalarımızın hayvanlar için büyük yalaklar oydurduğu unutulmamalıdır. Yağmur zamanlarında dolan bu yalaklar kurak dönemlerde börtün böceğin, kuşun imdadına yetişir. Aydın tarihi bir kent ancak öyle görünmüyor. Hem çeşme ve sebiller Aydın’ın öyle görünmesine katkı sağlar. Haydi, kenti modernlik hastalığına kurban etmeyelim ve çeşme-sebillerle donatalım. Kuyuları tekrar canlandıralım. Su ikram etmek merhamet ölçüsüdür. Kente merhamet boruları döşeyelim.