Deprem bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, geçtiğimiz günlerde Kuşadası Belediyesi'nce düzenlenen Deprem ve Kentsel Dönüşüm Kurultayı'nda çok dikkat çekici bir çağrıda bulundu. Kuşadası'nın tıpkı Foça gibi yapılaşmaya kapatılması çağrısı yaptı. Yazımın hemen başında ifade etmeliyim ki, Prof. Dr. Ercan'ın çağrısı son derece yerindedir.
1970'li yıllarda bir turizm beldesi konumunda olan Kuşadası, 1980'li yıllardan itibaren 'yazlık furyasının' içinde buldu kendini. Buna koşut olarak 5 yıldızlı oteller, tatil köyleri inşa edilmeye başlandı. Haydi müstakil yazlık konutlar çok yüksek katlı değil, bahçeye, yeşil alana sahip yerleşim alanları… Ancak Söke yönünden girişte bizleri karşılayan Uydukent'e ne demeli? Gökdeleni andıran o devasa yapılar, turizm kenti Kuşadası'nın doğal dokusuna nasıl zarar verildiğinin somut bir yansıması aslında.
***
Yapılaşma çılgınlığı Uydukent'le, diğer sitelerle sınırlı kalsa iyi ya, maalesef orada bitmiyor. Hani bir tabir vardır, 'dağ taş ev olmuş' diye. İşte bu tabir, Kuşadası söz konusu olunca yerli yerine 'cuk' diye oturuveriyor. Dağların başlarına rezidansların inşa edildiği, denize kilometrelerce uzaklıktaki bu konutların 'yazlık ev' diye alıcı bulduğu bir kent olduğu Kuşadası. Bu, beraberinde trafik sıkışıklığı ve buna benzer sorunları da doğurdu. Zaman zaman Kuşadası'nı kuşatan betonlaşma sorununa çözüm için kafa yoruldu, çözüm yolları arandı ancak herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.
***
İşte tam da bu noktada ünlü bilim insanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın 'Kuşadası yapılaşmaya kapatılmalı' çağrısını çok önemsiyorum. Önemsiyorum çünkü Kuşadası'nda imar izni verilen her tarım arazisinde 'Burası falanca inşaatın proje alanıdır' türünden levhaları gördükçe inanın, içim acıyor. Yapılaşma çılgınlığı sürdükçe bir zamanların mandalina, şeftali, zeytin bahçelerinin yerinde lüks konutlar yükseldikçe derin düşüncelere dalıp gidiyorum.
Bu nedenle daha da iş işten geçmeden, zararın neresinden dönülürse kârdır mantığıyla Kuşadası'nda yapılaşma durdurulmalı. Aksi halde korkarım ki, kalan son tarım arazisine kadar her yer konut olacak, betonlaşacak. Dilerim, Sayın Profesörün çağrısına kayıtsız kalınmaz.
İyi hafta sonları…