“Niceliksel” sözcüğü, “nicelik” kelimesinden türetilmiştir. “Nicelik” kelimesinin kökü ise “nicel'dir.” Bu kelimenin ilk hali ise “nice'dir.” Nice sözcüğü cümlede içerisinde aldığı göreve göre çoğu kez sıfat ve zarf halinde bulunur. Nice yıllar dendiğinde burada “daha çok, birçok” anlamı vardır. Kelime ise sıfat görevindedir. “Nicedir karnı ağrıyor” cümlesinde söz konusu kelime zarf görevindedir. Uzun zamandan beri şeklinde bir anlama bürünmüştür. Nicelik ise “bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite, bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları, genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik” şeklinde anlamlara gelir. Bütün bu epistemolojik ayrıntıdan sonra niceliksel iletişim iletişimin kaç kişi arasında geçtiği veya iletişim sürecinin kaç kişiye hitap ettiğiyle ilgili bir konudur. Radyo, internet, televizyon vb. araçlara bu açıdan bakıldığında onlara neden kitle iletişim araçları dendiği daha anlamlı durmaktadır. Aynı anda pek çok kişiye ulaşmak oldukça önemlidir. Onun için egemenler veya iktidarlar kitle iletişim araçlarının kontrolünü çoğu kez başkalarına bırakmak istemezler. Çok partili yaşama geçiş sürecinde Demokrat Parti(DP) ile Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) arasında yaşanan radyo kavgalarının temelinde yatan sebeplerden birisi de budur. Demokrat Parti'nin iktidara geldikten sonra radyoyu siyasi propaganda çalışmalarına kapatması da benzer gerekçelerle açıklanabilir.
Çok büyük yığınları etkilemeyi hedef alan iletişim biçimi kitle iletişimidir. Kitle iletişimin bir takım özellikleri bulunmaktadır: Kitle iletişimi karmaşık örgün organizasyonlardır. Geniş kitlelere yöneliktirler. Geneldir (içerik herkese açık). İzleyicileri heterojendir. Çok sayıda insanla eşzamanlı temas kurabilirler.
Kitle iletişiminde Laswell ve Gobbels teoreminin çöktüğü iddia edilir. Onlar medya etkisinin mutlak olduğunu iddia ederler. Ancak iletişim kurulacak gurup ya da kitle büyüdükçe etki ve güç ile ilgili sorunlar ortaya çıkabileceği görülmüştür. Artık post-modern kitle iletişimde ölçek yöntemi uygulanmaktadır. Haritalarda ölçek küçüldükçe gösterilen alan büyümekte ancak ayrıntı görülmemektedir. (1:1.000.000 ölçekli haritalar veya global haritalar geneli göstermesi bakımından elverişlidir. Fakat pek kullanışlı değildir. Hem fiziki bozulma artmakta hem de ayrıntı azalmaktadır. BP, MC Donald's, Lewis, Mercedes, Ford, Renault bunlar küresel firmalardır. Ancak reklam ve iletişim stratejilerini ülke bazlı tutarak etkiyi artırmaktadırlar. Büyük ölçek yöntemini uygula-maktadırlar. Böylece kültürel öğeleri(ayrıntıyı) kaçırmayarak etkiyi artırmaktadırlar.
Ölçek teoremi sadece reklamlarda ülkesel bazda üretim yapma anlamında kullanılmamaktadır. Özellikle internet alt yapısı ve teknolojisinin sunduğu imkânlar nedeniyle sosyal medya ağları bunu sıklıkla kullanmaktadır. İnternete girdiğin anda özellikle seçim zamanlarında internet giriş adresin veya yerin otomatik algılandığı için sadece o bölgenin siyasi adaylarının banner(kuşak) reklamları ekran belirlemektedir. (bu reklamın etkisini artırdığı gibi reklam alan şirketlerin reklam verenin iknasını kolaylaştırmaktadır). Temple (tapınak) dediğimiz bir yöntemle internette hangi sitelere girdiğimiz veya hangi aramalar yaptığınızın kaydı tutulmaktadır. Bunun üzerinden ilgi analizi yapılıp sizin açtığınız pencerelere bu doğrultuda reklamlar gösterilmektedir. Sosyal Medya ağlarına üye olurken bazen sistemin telefon veya bilgisayar mikrofonuna, kamerasına erişmesine, galerilerine ulaşmasına izin vermekteyiz. Bu bazen kaçak yazılımlarla da yapılmaktadır. Sen aleyhinde sır bilgiler toplandığı gibi en masumundan çocuk bezi muhabbeti yaptığında çocuk bezi reklamlarına maruz kalmaya başlıyorsun. Bir iletişimin potansiyeline bakılarak kitle iletişimi olup olmadığına bakılır. Örneğin internet üzerinden canlı görüntülü haber yayını yapan bir radyonu izleyicisi birkaç kişi de olsa o kitle iletişim formatını kullanmaktadır. Teknik olarak herkesin bu kanalı aynı anda izleme fırsatı vardır. Buna göre az izlensin çok izlensin tüm youtuberlar kitle iletişim formatını kullanmaktadır. Önceden iletişim (kişiler arası-aile içi iletişim hariç) kamusal alanlarda meydana geliyorken kitle iletişimi nedeniyle kamusal alan ve mahrem alan birbirine karışmıştır. Bu bağlamda çocuk masumiyeti-mahremiyeti, özel hayatın gizliliği ve mahremiyeti ilkeleri tekrar tartışmaya açılmalıdır.
Kitle iletişiminden önce mahrem alanda aksakallılar / Kanaat Önderi / aile büyükleri ön planda iken ve etki ederken ve bunlarla direk temas varken kitle iletişimde yıldız sistemi devreye girmiştir. Bunlar yaratılmış imgelerdir. Buna TV program sunucuları, sinema ve dizi oyuncuları olduğu kadar siyasi karakterler veya liderler de dâhildir. Bunlarla çoğu zaman aslında doğrudan temas yoktur. Her şey imaj, ekran görüntüsüdür.
Aslında kocakarı ilacı denen şey bugün olumsuz anlamda kullanılmaktadır. Modern tıbbın olmadığı sadece 100 yıl önce(ki bunun uzantıları günümüze de geliyor) insanlar kimi rahatsızlıkları ne ile geçirebileceklerini yaşlılara soruyordu. Onların belli bir birikimi vardı. (Elbette bugün kulaktan dolma tedavi yöntemlerini tasvip etmiyoruz). Ancak kocakarıları devreden çıkaran insanlar bir uzmana görünmeden internetten kendilerine göre ilaç bulabilmektedir. Bu nedenle internettin veya kitle iletişimin bir aydınlanma getirdiğinden daha çok rolleri
değiştirdiği gerçeği vardır. Günümüzde de modern anlamda yanlış tıp uygulamaları olmuştur olmaktadır. Sadece 20 yıl önce bitlenen(parazit) çocuklara DDT denilen zehir başa dökülerek parazit yok edilmeye çalışılıyordu. Şimdi ise DDT'nin ne kadar zararlı olduğu ortaya çıktı. Kocakarı ilaçları tamamen olumsuz anlam kazandırılırken kupa, sülük, nane-limon gibi kocakarı tedavi yöntemleri birden alternatif tıp oluverdi. Postmodern dünya bunları sanki yeniden keşfetmekteydi. Okuma-Yazma bilmeyen kocakarılar üşüten kas ağrısı olan hastaları yıllarca köylerde böyle tedavi ettiler. Yanlış uygulamalar oldu. Ancak kocakarı uygulamalarının tamamına yanlış demek doğru değildir. Post-modern çağda insan akıl hocasını değiştirmiştir. Ancak kimi insanlar hale yanlış yapmaktadır. Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz. Bu realite dün de geçerli idi. bugün de geçerlidir.
Kitle iletişimin ilk nüvesi matbaa kabul edilmek-tedir. Ancak yine de bu bir sınırlılığı ifade eder. Kitle iletişimi sanayi devrimi sonrası teknolojik gelişmelerle bugünkü halini almıştır. Matbaa öncesi kalem kâğıt gibi bugünkü anlamda olgular oldukça önemlidir. Bu nedenle eski Çin uygarlığı oldukça önemlidir. Bu nedenle bugünkü Müslümanların Hz. Peygamberin «İlim Çin'de de olsa gidip alınız» şeklindeki sözü doğru algılamadıkları söylenebilir. Onlar emek harcamaktan, âlim deyince sadece din adamlarını algılarken aslında Hz. Peygamber yüzleşmekten söz etmekteydi.
Gazeteler, televizyon, sinema, radyo, internet ve sosyal medya kitle iletişim araçlarıdır. Akıllı telefonlar kişisel gibi görünse de aslında kitle iletişim aracıdır. Teknoloji kitle iletişimde aracılık etmektedir. Bu bağlamda propaganda yöntemi ile propaganda araçları birbirinden farklıdır. Büyük ölçek modu veya yöntemi cep telefonu denen kitle iletişim araçlarında da görülmektedir. Farkına varmadan onay verdiğin veya gizli bir şekilde cep telefonu ile dinlenmek mümkündür. İnternet giriş bilgilerin veya sosyal medya paylaşımların
analiz edilmektedir. Bütün bunlar sonucunda ilgine yönelik reklamlar sana gösterilmektedir. Kitle iletişimi ile kamusal alan ortadan kalkmıştır. Mahrem alanda her yerde kitle iletişimi vardır.
Halk kitle haline gelmiştir. Halkın kültürü vardır. Burada artık kitle iletişim araçları kültür üretmektedir. Kitle pasif
ve tüketicidir. Bu da kültür olarak yutturulmaktadır. Buna kültür denecekse
bile en fazla kitle kültürü denir. Kitle iletişim
araçları, bağımsız, yansız, ekonomik faaliyetlerden ayrı, liderlik yapan
şeklinde kendini yansıtır. Ancak gerçekte bunun böyle olup olmadığına
dair kuşkular vardır. İdeolojik silah ve toplum kontrol mühendisliği şeklinde ithamlar da mevcuttur.
