CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2 gün süreyle Aydın’daydı. CHP’li yerel yönetimlerin bir dizi projesinin temel atma ve toplu açılış törenine katılan Kılıçdaroğlu, şoför esnafının sorun ve taleplerini dinledi, partiye kaydolan bin 211 yeni üye için düzenlenen rozet takma törenine iştirak etti. Kılıçdaroğlu, Aydın’daki programının ilk gününün akşamı, orman yangını meydana gelen Marmaris’e gitmeyi de ihmâl etmedi.
CHP Lideri’nin Tekstil Park’taki, Efeler Şehiriçi Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi’ndeki ve Yıldız Kenter – Şükran Güngör Kültür Merkezi’ndeki konuşmalarını haberleştirmek üzere oradaydım. Hitabet ve konu seçimi noktasında kendisini başarılı bulduğumu söyleyebilirim. “6’lı masayla ülkenin kaderini değiştireceğiz” mesajı veren Kılıçdaroğlu, konuşmalarında sık sık ‘hak, hukuk, adalet’ vurgusu yaptı. Liyakatin önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, “İktidara gelmemiz durumunda mülakatı kaldıracağız, atamalar KPSS puanıyla olacak” mesajını verdi. Suriyeli sığınmacılar meselesine de değinen Kılıçdaroğlu, Suriyelileri ülkelerine göndereceklerini ifade etti. Yolsuzluklarla mücadele konusundaki mesajlarda da kararlı bir profil çizdi CHP Genel Başkanı. Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere partili belediyelerin başarılarından övgüyle söz eden Kılıçdaroğlu, “Aydın’da ne yapıyorsak, tüm ülke genelinde aynısını yapacağız” mesajı vermeyi de es geçmedi.
***
Aslına bakarsanız Kılıçdaroğlu’nun bu söylemleri, demokrasiye, hukuk devletine inanan, müreffeh bir ülke düşleyen, siyasi görüşü ne olursa olsun tüm vatandaşların altına imza atacağı söylemler. Ama söylemler ve eylemlerin örtüşmesi de muhakkak çok önemli bir gösterge. Mesela Türkiye’yi demokratikleştirme iddiasında olan bir CHP, önce parti içi demokrasiyi tam anlamıyla yaşama geçirmeli. Parti içi iktidar kavgaları, çekişmeler, kısır polemikler bir yana bırakılıp iç iktidar değil, dış iktidar hedefine odaklanılmalı. Belki hepsinden önemlisi de ülkenin ekonomi başta olmak üzere can yakıcı sorunları karşısında Millet İttifakı’nın çözüm üretebileceğine ilişkin topluma güven verilmeli. Kılıçdaroğlu’nun söylemleri, bunlar yapıldığı takdirde daha anlamlı hale gelir.
***
Vatandaşın Kılıçdaroğlu’nun programlarına ilgi düzeyine gelecek olursak, 2002 seçimlerinden bu yana genel seçimlerin birçoğunda ilde CHP’nin birinci parti olduğunu varsayarsak, 2009’dan beri de yerel iktidarın CHP’de olduğunu göz önünde bulundurursak ilginin güzel olduğunu söylemek mümkün.
Meselenin organizasyon boyutuna gelecek olursak, bir eleştirimi paylaşmadan geçemeyeceğim. Bizler, toplumun haber ve bilgi alma hakkına hizmet eden basın mensuplarıyız. Siyasetçilerle toplum arasında köprü kurmak bizim görevimiz. Bu nedenle siyaset adamlarının ekibinde yer alan isimler, basın mensuplarına karşı daha müsamahakâr davranmalı. Bunu neden mi söylüyorum?
***
Çarşamba günü Tekstil Park’ta düzenlenen etkinlikte kalabalığı fotoğraflamak üzere Kılıçdaroğlu’nun halka seslendiği platformun üzerine çıktım. Daha birkaç kare fotoğraf henüz çekmiştim ki, Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafçısını öğrendiğim bir kişi, beni platformdan indirmek için adeta yoğun bir çaba içerisine girdi. Kendisine, basın kartı sahibi bir gazeteci olduğumu, farklı açıdan fotoğraf çekmek için platforma çıktığımı söyledim. Olumsuz bir duruma meydan vermemek için platformdan indim. Buradan Sayın Kılıçdaroğlu’na ve bu tür organizasyonları yapan ekibine seslenmek isterim ki, bizlerin işlerini kolaylaştırıp, zorlaştırmadığınız takdirde hak, hukuk, adalet, demokrasi söylemleriniz daha inandırıcı olur.
Bizler basın meslek ilkeleri çerçevesinde hareket eden, her koşulda ahlâkı ve vicdanı önceleyen gazetecileriz. Sizlerden istediğimiz biraz daha hoşgörü... Buna da hakkımız vardır sanıyorum.
Kalın sağlıcakla…