Uzun yıllardır bazı çevreler ve lobiler Türk tarımınde özel bir ağaç olan zeytinin koruma yasasy olan 3573 sayılı yasayı sık sık TBMM gündemine getirip bu yasanın 20. Maddesini yürürlükten kaldırmak istemektedirler.

Neredyse 10 yıldır süren ve zeytin ağacının yaşama savaşının en zor dönemlerinden birisi olan bu dönemde neler değişti,neler değişmedi,görelim …

Geçmişte olduğu gibi TBMM’de bir yasa değişikliğiyle maden ve enerji lobisinin baskı faaliyetleriyle lobilerin önünde engel gördükleri zeytin ağacını katletme yasası çıkarılmasına çalışanlar olacaktır.Daha önce dokuz defa yaşadığımız gibi.

Kur’an-ı kerimde incir ve zeytin övülen meyveler iken bazı politikacıların.”Dağ taş zeytin oldu;50-100 bin ağaç kesilse ne olur” ve “zeytin ağaçlarını toptan yok etmeliyiz.Çünkü zeytinden içki mezesi yapıyorlar.” Türü beyanlar asla kabul edilemez.

Maden ve enerji sektörü için eytin ağacı, onların daha çok para kazanmalarına engeldir. Bizim için nedir?

Günümüzde her şeyi değerlendirilen bir bitki olarak karşımıza çıkan zeytin, önce kahvaltılarımızın ve sofraların vazgeçilmez gıdasıdır. O güzel yeşilinden altın sarısına, moruna, siyahına kadar lezzetli zeytin taneleri, zeytinyağının insan sağlığı ve beslenmesinde son derece önemlidir. Yaprağından artık çay yapılıp ilaç niyetine içmekteyiz. Prinası tekrar tekrar sıkıldıktan sonra sabuna dönüşmektedir. Temizlik ve sağlık için… Kalan prina ise yüksek enerjili bir ısı kaynağıdır. Kurumuş ve budanmış dalları sobalarımızda ısınmamız için yakılmaktadır.

Yapraklarınden elde edilen nefis kokulu zeytin kolonyaları ten kokumuzun bir parçası olmuştur. Zeytin özünden yapılan temzilik ürünlerinden de söz etmeden geçemeyiz. Budama sonrası yaprakları ve ince sürgünleri keçilerin en sevdiği besinlerin başında gelmektedir.

Enerji- maden lobisi için ise faaliyet sahalarında her nasılsa ortaya çıkmış, kazançları önünde engel, mendebur(!) bir bitkidir.

Onun için her yol denenerek bu pis(!) kokulu bitki yok edilmelidir.

Hem de ceza ödemeden.

Zeytini koruyan ve kollayan her yasa kaldırılmalıdır.

Zeytini savunan herkes tutuklanmalı, müebbede mahkûm olmalı, hatta kalan tek tük zeytin ağaçlarına asılmalıdır.

Gelen baskılar üzerine sanayi komisyonu geri adım attı. Ancak geri adım sadece turizm sektörünün zeytin kesiminin önüne geçmekte. İnşaat sektörüne kısmi engelleme getirmekte.

Bunun yanında öncelikle maden sektörünün önünü açmakta.

İşin ilginç yanı, maden sektörünün bu yasadaki rolü tartışılabilirken enerji sektörünün rolü gizlenmektedir.Madenciler bu yasadan ne derece yararlanacaklarsa enerji sektörü de aynı derecede yararlanacaktır. Maden sektörü, işin ta göbeğinde ama haberi yokmuş gibi davranmakta.

Fakat kendilerini ustalıkla gizlemeyi başarmakta, hedef olmaktan çıkmaktadırlar.

Bu işin arkasında, madenciler bulunmaktadır.

Günahı -eğer yasa çıktıysa- yasayı çıkaranların olacaktır.