Okumak sanat mıdır gerçekten?Bu sorunun yanıtı, ‘’okumak’’ ve‘’sanat’’ kavramlarından ne anladığımıza bağlı. ‘’Okumak’’ tan harfleriseslendirmeyi; ‘’ sanattan da bir işiyapmakta alışkanlık kazanmayı anlıyorsak okumak bir sanat olmaz. Okumayı sanatolarak değerlendirenler, okumaya, ‘ karanlığın aydınlığı örtmesini engelleyengüç’ olarak bakarlar.

Çocukluğumuzdan beri sıkçaduymuşuzdur; hatta çoğu zaman biz de başka çocuklara: ‘’ oku da adam ol’’demişizdir. Halkımız, bilgece sözü boşuna söylemiyor. Çünkü okumadan adamolunmuyor. İsterseniz şöyle diyelim: ‘’ Adam olmanın etkin ve kestirme yoluokumaktır.’’

Eskiden ‘ oku’ sözcüğü, okumayıöğrenme anlamında kullanılırdı. Çünkü o zamanlar okumayı öğrenmek gerçekten güçbir işti. Arap harfleri, Türk dilinin yapısına uymadığı için insanlar oharflerle Türkçe yazılmış bir metni seslendirmeyi öğrenmekte çok sıkıntıçekiyordu. Bugün öyle mi? Deği, çünkü Cumhuriyeti kuranlar, o büyük insanlar,dilimize uygun bir alfabe oluşturdular. Çocuklarımız birkaç ayda hem okumayıhem de yazmayı öğreniyorlar.

Bugün , okumak kavramının anlamıda genişledi. Resim, müzik, edebiyat vb güzel sanatları öğrenme çabası da ‘okumak’ kavramımın içine girdi. Bu çaba, aynı zamanda, insanın insan yanınıortaya çıkarmaktır. İnsanın insan yanını geliştirmektir; insanınbilinçlenmesidir. Bilinçlenmenin en kestirme yoludur. Batı aydınlanmasınıntemelinde de güzel sanatlardaki gelişme yatar.

Okumayı, bir de ‘ kitap okumaalışkanlığı’ olarak değerlendirmek gerekir. Okuduğumuz her kitap başkadünyaların kapılarını açar önümüzde. Başka dünyalara götürür bizi. ‘’ Okumak,başka keşfetmektir.’’ Dersek, yanlış bir saptama yapmış olmayız. Heykele ‘acayip, hilkat garibesi, şaşılacak şey, şaşılacak kadar çirkin’ gibiyakıştırmalar yapanlar; ‘ sanatın içine tükürenler’ ; sanatçıları otelleredoldurup yakanlar, okuma kültüründe nasiplenmemiş olanlardır. Onlar, harfleriseslendirmekle okuduklarını sanıyorlar.

Alman şair ve yazar Goethe: ‘’Okumayı öğrenmek, sanatların en güç olanıdır. Hayatımın seksen yılını bu işedoğru dürüst okumayı öğrenme işine verdim; yine de kendimden memnun olduğumusöyleyemem’’ diyor.

Okuma alışkanlığı kolay kazanılanbir alışkanlık değildir. Ama bu iş davranışa dönüştümü de kolay kolaybırakılamaz. Okudukça bilgi açlığıartar, öğrenme iştahımız kabarır. Kitap; ekemek gibi, su gibi gereksinim olur.Gençlerin, kitabını günlük azığıyla beraber taşıdığı günleri de gördü buülkenin insanları. Ama kitabın getireceği aydınlıktan korkanlar sevmedi ogünleri.

Okuma alışkanlığı kazanalar,okumaya zamanın yetmediğini görürler çoğunlukla. Daha önce okumadangeçirdikleri günlere acırlar. Okumak alışkanlıkların en güzeli, bana göre.Ancak; eğitimci ve yazar, manevi dayım Salim SAVCI hocam da der ki ‘’ Okumakbilinçli bir eylemdir, okumak alışkanlık değildir.’’ Öyle ya da böyle, ben ,okumadan geçen günümü gün saymam.