Hayat paranın icat edildiği ilk günden bu yana pahalı bana kalırsa. Neden diye soracak olursanız daha öncesinde takas yöntemiyle insanlar alışverişlerini . Paranın icat edilerek kullanımda dolaşmasından bugünlere kadar gelecek olursak insanoğlu en zor günlerini yaşıyor diyebiliriz. İki sene öncesinde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde koronavirüs salgınıyla tanıştı. Zaten zor şartlar altında yaşamaya çalışan vatandaşlar, sözüm ona tedarik zincirlerindeki fiyat artışlarının market ve Pazar raflarına yansıtılmasının ardından neredeyse kafayı yemek üzere. Evinde küçük çocuğu olan aileler daha bir zorlanıyor. Çünkü çocuklar yok demenin anlamını kavrayamıyor. Yani istediklerinin alınmamasına tepki gösteriyor ayak diretiyor. Anne ve babalar ise çaresiz bu durum karşısında. Her aile daha rahat bir ortamda yaşamak istiyor. Dünyanın diğer ülkelerinde de durum bizim ülkemizden farklı değil açlık ve çaresizlik her yerde aynı. Ekonomik krizler insanı insanlıktan çıkartır hale getiriyor.

Düşünün tek bir maaşınız var; ailenizin tüm ihtiyaçlarını karşılayamıyorsunuz sonuç olarak psikolojiniz alt üst oluyor. Alışverişe çıkıyorsunuz acilen almanız gerekenler var ancak cebinizdeki para bunları tedarik etmeye yetmiyor. Hele bir de çocuklarınızın istekleri varsa işte o zaman durum daha bir vahim hal alıyor. Onların ihtiyaçlarını bile karşılamayan bir para var elinizde ancak üç kalem değil de bir kalem isteği yerine getiriyorsunuz. İçiniz burkuluyor, yüreğiniz sızlıyor hatta gözleriniz doluyor. Ama elden gelen bir şey yok…

Eşinize veya size palto lazım, ayakkabı lazım, kaban lazım, kazak lazım ama alamıyorsunuz. Çünkü önceliğiniz çocuklarınız oluyor. Oysa ta çocukluğunuzdan itibaren kurduğunuz hayalleriniz vardı bugünlerinize dair; sıcacık bir yuva iyi marka otomobil, gelir düzeyi yüksek bir meslek. Ancak hiç birine sahip olamadıysanız hayat size sıkı bir gol atmış demektir. Her insan iyi bir mesleğe ve yüksek bir gelire asla sahip olamaz. Azınlık bir grup çok şanslıdır. Yazının başından beri parasal gücün eksikliğinin nasıl yaşamları etkilediğinden bahsettim. İnsanlar o kadar zor ve ağır şartlar arasında yaşıyor ki nefes almaları bile zor hale geldi. Ekonomik güçlükler hayallerimizi ve geleceğimizi yakıyor maalesef…