Pazar günü Çankırı’da yeniden belde belediyesi statüsüne kavuşan Dodurga’da belediye başkanlığı seçimi vardı. Seçimi, AK Parti’nin adayı ezici bir çoğunlukla kazanınca bunun üzerinden siyasal söylemler geliştirilmeye başlandı.
Özellikle AK Parti ve Cumhur İttifakı cephesi, Dodurga’daki seçim zaferini “2023’ün ayak sesleri” olarak yorumladı.
***
Öncelikle bir belde belediyesindeki başkanlık seçimi üzerinden Türkiye geneliyle ilgili yorum yapmanın “dayanaktan yoksun” olduğunu ifade etmek isterim. Bu seçim, Türkiye’nin çeşitli il, ilçe ve beldelerinde gerçekleştirilen bir ara seçim olsa ve bunu iktidar partisi ezici çoğunlukla kazansa bu elbette bir siyasi gösterge olabilir ve iktidar kanadı – haklı olarak – bunun üzerinden bir övünme yoluna gidebilir. Fakat ülkede bir tek beldede kazanılan seçim zaferi üzerinden bunu genele indirgemek ve bunun üzerinden siyasal çıkarımda bulunmak doğru bir yaklaşım değildir diye düşünüyorum.
***
Mesela 1992 yılında gerçekleştirilen belediye başkanlığı ara seçimlerinde İstanbul’da kurulan pek çok yeni ilçede belediye başkanlıklarını Refah Partisi’nin adayları kazanmıştı. Bu ilçeler, İstanbul’un Anadolu’dan yoğun göç alan, yeni yapılaşan ilçeleriydi. Bu merkezlerde Refahlı adayların seçim zaferini elde etmesi, 1994 seçimleri için bir işaret fişeğiydi ve 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı başta olmak üzere pek çok ilçede seçimin galibi Refah Partisi olmuştu.
Ama dediğim gibi 1992’de yapılan seçim bir beldede veya ilçede değil, onlarca ilçe ve beldede gerçekleştirilmiş ve ortaya çıkan sonuçlar bunun üzerinden bir çözümleme yapmaya uygun nitelikte olmuştu.
***
Bugün geldiğimiz noktadaysa Türkiye’de çoğu kişinin adını sanını dahi duymadığı bir beldede – ki Çankırı mevcut siyasi iktidarın oy deposu konumundadır – yapılan bir seçim üzerinden zafer çığlıkları atmak, iktidarı başarıya değil, hüsrana götürür.
Yazımı noktalarken belirteyim ki, bugünkü siyasi ortamda ne “bu iktidar gidici” diyenlerdenim ne de “bu iktidar kesinkes işi götürür” cephesindeyim. Aynı şeyi muhalefet için de söyleyebilirim. Bazı kesimler muhalefeti “kesinlikle iktidara geliyor” diye görüyor. Bu da büyük bir yanılgı.
***
Demem o ki, bugün iktidar ve muhalefet cephesinden hangi “abartılı” yorumlar yapılırsa yapılsın, son sözü zamanında veya daha önceki bir tarihte yapılacak bir seçimde halk söyleyecek.
Bugün yapılan bütün varsayım ve iddialı yorumlar, o gün hakikatle yüzleşecek.
Kalın sağlıcakla…