İçinde bulunduğumuz 2023 yılı ile ilgili tarımsal veri,rakam,bilgi, ve olguları yazılarımızda sürekli dile getirmekteyiz.
2024 yılı ile ilgili tahminlerimiz de devam edecek.
Ancak 2022 yılının 2023 ve 2024 yıllarına etkilerlerini yaşarken ve/veya yaşayacak iken 2022 yılına ait veri ve olguları hatırlatma gereği duyduk.
Covid-19 etkisi devletleri tarım ve gıda konusunda daha planlı,gayretli,tasarruflu ve milli olmanın kaçınılmaz olduğunu öğretti.Tasarruf anlayışı o derece sıkı kurallara bağlandı ki,ihracat kısıtaması,gıda ve tohum stoklaması,kendi tarım ürününü ve gıdayı,dışa bağlı olmadan küçük çiftçilerle yetiştirme ve tarımsal üretimde süreklilik sağlama yeni tarım anlayışının olmazsa olmazı haline geldi.
Peki hangi olgularla Türkiye gıda ve tarımsal üretimde basamaklardan aşağı inen bir ülke durumuna düştü?Bunların bir bölümü küresel etkiler olsa da muhattabımız olan ülkeler be etkileri çok büyük ölçüde giderirken biz ülkenin genel ekonomisini düze çıkaramadığımız için hala patinaj yapmaktayız.
· Kuraklık etkilerinin yansımaları,
· Arz sıkıntılarının varlığı
· Uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarında yaşanan yüksek artışlar,
· Enerji başta olmak üzere girdi maliyetlerindeki yükselişler,
· Döviz kuru gelişmeleri,
Türkiye’nin iç ekonomisi ile ilişkili nedenler ise,
· Devletin tarımsal planlamasının olmaması,
· Tarıma gereken önemin verilmemesi,
· Diğer sektörlerin tarıma tercih edilmeleri,
· Tarımsal pazarlama sorunlarının giderilememesi,
· Tarımdaki diğer yapısal sorunlar.
2022 yılında gıda enflasyonunu olumsuz etkileyen unsurlar olarak dikkat çekmektedir.
Gıda grubunda 2021 yılının ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan hızlanma 2022 yılı ilk çeyreğinde de devam etmiş, yıllık enflasyon –ne derece inandırıcı ise-TÜİK verilerine göre % 70,33’e ulaşmıştır.
2022 yılının ikinci çeyreğinde ise gıda enflasyonu, içte ekonomik yönetimin yetersizliği, artan girdi maliyetleri ve tedarik zincirinde süregelen aksamalar neticesinde daha yüksek rakamlarda üzerinde seyretmeye devam etmiştir.
Bu dönemde gıda grubunda yıllık enflasyon,üretici satış fiyatları olarak belirleyebileceğimiz, işlenmemiş gıdada gerilerken işlenmiş gıdada yükselmeye devam etmiştir.
Yılın ikinci çeyreğinde gıda grubu fiyatları yüzde 93,93’e yükselmiş, bu artışta işlenmiş gıdada ekmek ve tahıllar, peynir ve diğer süt ürünleri ile çay ve şeker fiyatları belirleyici olmuştur. Eylül ayında ise gıda ve alkolsüz içecek grubu fiyatları yüzde 93,05 oranında yükselmiştir.
Buna rağmen Türk çiftçisi “enflasyon altında ezdirilerek” kaybetmeye devam etmiştir.