Türk tarımı ne topal ne de kördür. Topal olup yol alamayanlar aynı zamanda uzağı göremedikleri içim miyopturlar. Nereye ne zaman varacaklarını bilmedikleri ve az ötelerini göremedikleri için topal ve miyopturlar. Tarım sektörünün şoför koltuğunda oturanlar kalkıp sağlıklı şoförler gelmese duvara toslamamız yakındır. Çünkü Türkiye’de çok boyutlu toplumsal değişim ve dönüşüme bağlı olarak tarımsal üretimin sorunları da her dönem değişmekte olup planlayıcılar bu değişimin farkında değil ve değişime ayak uyduramamaktadırlar.
Ortaya çıkan sektörel ve toplumsal değişiklikler çoğu zaman tarıma verilen hizmet ve desteklerde yeni planlama ve ufka ihtiyaç duyulmaktadır ki üst bürokrasi de bu açılım ve bilimsel yaklaşım bulunmamaktadır. Bu da tarımsal üretimin sürekliliğinde aksamalara ve olası üretim kesintilerine uğrama riskini doğurmaktadır.
Sorunlar genelde bürokratik örgütlenme, tarımsal sorunlara yaklaşım ve sorunları çözmede hayata geçirilmeye çalışılan metot ve bilimdışılıktan kaynaklanmaktadır. Türk tarımını planlayan bürokrasi temel verilerini TÜİK’ten almaktadır. TÜİK ve şimdiki adıyla Tarım Orman Bakanlığı dâhil, ilgili kamu kurumlarınca üretilen “tarımsal/kırsal veriler” birbirleriyle uyumlu ve sağlıklı değildir. Dolayısıyla ileriye yönelik yapılacak projeksiyonlar ve planlamalar da sağlıklı sonuçlar doğurmamaktadır.
Türk tarımının en değerli varlığı tarım arazileri ve mevcut insan gücü –üreticiler- dür. Tarım arazisi ve üretici tarım dünyamızın vazgeçilmez hayati ikilisidir. Planlamalarda üretici ve tarım zenginlikleri dikkate alınmadan planlama yapılamaz.
Ülke düzeyinde mekânsal “arazi kullanım planlaması” olmaması nedeniyle tarım arazileri sahipsiz olup, yeterince korunamamakta, Tarım arazileri başka sektörlerin dans pistine dönüşmüş durumdadır.
Tarım arazilerinde, “büyük ovalar” dâhil, “tarımsal üretim planlaması” yokluğu, üretim miktarı ve verimlilikte dalgalanmalara yol açmaktadır. Verimlilik ve ürün kaybı sorunları ciddi boyutlardadır. Bunun ceremesini doğrudan Türk çiftçisi, süreç devamında Türk ekonomisi ve tüm Türk Milleti çekmektedir.