Her 14 Mart’ta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü aklıma geliyor;

“Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz”

Tıp Bayramı her yıl 14 Mart tarihinde kutlanır. Türkiye’de tıp alanında çalışanlarının sorunlarının tartışıldığı, bilime katkılarının ödüllendirildiği bir anma ve kutlama günüdür. İlk olarak 14 Mart 1919 yılında kutlanan Tıp Bayramı İngiliz askerlerinin Tıbbiye Mektebine işgali sırasında Hikmet Boran önderliğindeki tıbbiye öğrencilerinin binanın kuleleri arasına büyük bir Türk bayrağı aşarak işgale karşı mücadele başlatır. Bu hareket yurt savunma hareketi olarak ta bilinir. 1929 yılında Bursa’da ilk Türkçe derslerin başladığı tarih olan 12 Mayıs tarihi Tıp Bayramı olarak kutlandı. Aynı yıl içinde uygulamadan vazgeçilerek 14 Mart 1976 tarihinde Tıp Bayramı olarak kabul edildi.

*****

Yurt içinde sağlık kuruluşlarında çeşitli etkinliklerle ve programlar yapılarak hafta boyu kutlamalar devam eder. Bizlerin en ufak bir baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi gibi rahatsızlıklarımızda ilk öce aile hekimlerimize başvururuz. Onların bize verdiği veya verecek olduğu ilaçlar sayesinde atlatırız. Hatta genel cerrahların yaptığı ameliyatlar hepsi bizim sağlığımız için. En küçükten bir tansiyon bile ölçmek sağlık camiasına yapılan yardımdır.

*****

Son zamanlarda televizyonlarda, gazetelerde, sosyal medyada karşımıza sağlık çalışanlarına şiddet görüntülerinin karşımıza çıkması bizleri üzüyor. Sağlık çalışanlarının yoğun hasta bakma ve tedavi mesailerini görmezden gelerek kavga edenler, onları dövenler, hakaret edenler hatta öldürenler bile oluyor maalesef. Oysa duygudaşlık kurmak gerekiyor, kendinizi bir de onların yerine koyun yüzlerce kişi ile konuşmak, onlara yardımcı olmak hiç te kolay değil. Diyelim ki doktora gidiyoruz, onların da insan olduğunu unutuyor ve kavga ediyoruz. İşte ufak bir yanlış anlama ve anlaşılmadan kaynaklanan ters bir hareketle kendimizi tutamıyoruz. Sağlık çalışanları orada bizler için var. Onlar sadece yapmaları gereken işi bizim için yapıyor. Hiç kimseye kızarak bir yere varamayız. Türkiye’de sağlık sektöründe emekliler hiçbir ek ücret ödemeden ilaçlarını eczanelerden alıyor.

*****

Korona virüs salgını döneminde yaşanan süreç sağlık çalışanlarının işlerine ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Ülkemizde görülen ilk vakadan sonra yaşanan süreci hepimiz biliyoruz. Hastalığa karşı mücadelede Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu, Prof. Dr. Feriha Öz, Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu, Prof. Dr. Murat Dilmener ve daha ismini sayamadığım tıp insanları vatandaşların sağlığı için virüse yakalanarak hayatlarını kaybetti. Doktorlarımız başta olmak üzere, hemşireler, hasta bakıcıları günlerce evlerine gidemedi ve tıbbi maske takmaktan yüzlerinde yaralar meydana geldi. Onların bu fedakârlıkları karşısında ne kadar minnet duysak azdır. Oluşturulan sağlık timleri ülkenin dört bir yanında salgına karşı verilen mücadelemizde en etkili silahımız olan aşıyı bile halkımızın ayağına kadar giderek uyguladı. Aşı karşıtlarına bile aşı yapmak için ikna ekipleri kuruldu. Doğu illerimizde kırsal alanlarda sağlık ekipleri hem aşıya karşı mücadele etti, hem de ağır kış şartlarına karşı mücadele verdi.

*****

Tıbbın ilerlemesi nedeniyle bazı hastalara erken teşhis yapılması çok önemli çağımızın en büyük hastalığı olan kanserde bile erken teşhis hayat kurtarıyor. Kadınlarda ve erkeklerde görülen bazı hastalıklar erken teşhis ile tedavi ediliyor. Kadınlarda en önemli hastalık olan meme kanseri için oluşturulan mobil ekiplerle gidilmeyen uç noktalara bile gidilerek röntgen filmi çekilip sağlık kontrolleri yapılıyor. Turizm bölgelerinde ise motorize mobil ekiplerle kalabalık olan sahil kesimlerinde ambulansın giremediği bölgeye en hızlı ve en seri şekilde hastaya ulaşarak ilk müdahaleyi yapıyor. Yapılan erken ve ilk müdahale ölüm riskini azaltıyor.

*****

Bu vesile ile tüm doktorlarımıza, hemşirelerimize, ebelerimize, sağlık teknisyenlerine, yardımcı personellerinin 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum.

Kalın sağlıcakla…