Bugün, Mithatpaşa Anadolu teknik, teknik ve endüstri meslek lisesi adıyla eğitim ve öğretim veren kurumun tarihi 1867 yılına dek uzanır.

1971 yılında Modelcilik Bölümünden mezun olduğum Okulumun geçmişini size tanıtmak isterim.

Osmanlı İmparatorluğu'nda lonca adı verilen üretim birimlerinin kalkmasıyla oluşan boşluğu doldurmak, kurulması düşünülen fabrikaların teknik eleman ihtiyacını karşılamak düşüncesiyle, o dönemde bir ıslahhaneler nizamnamesi yayımlanır. Bu nizamname doğrultusunda, hemen yanında bulunan askeri alanın yerinde, Mithatpaşa' nın önderliğinde kurulan İzmir ıslahhanesi bugünkü okulun nüvesini oluşturmuştur. O günün koşullarında kimsesiz çocuklara, ilk aşamada, kunduracılık, çorapçılık, fanilacılık, marangozluk gibi beceri eğitiminin yanı sıra, imlâ, hesap ve dini bilgilerin verildiği.

İzmir ıslahhanesi. 1868 - 1881 yılları arasında faaliyetini sürdürmüştür.

Okulun adı 1881 yılından itibaren İzmir sanayi mektebi olarak değiştirilmiştir. Eğitim ve öğretim, daha planlı ve programlı bir nitelik kazanırken, sanat dallarına terzilik, halıcılık, demircilik, dökümcülük, mızıkacılık ve matbaacılık bölümleri de eklenmiştir. Kimsesiz ve muhtaç çocukların eğitim ve öğretim gördüğü bu kurumun yönetimi vilayetçe oluşturulan bir komisyonun elindeydi.

Halen eğitim ve öğretim yapmakta olduğu ana bina, aslında o günlerde mekteb-i sultani (lise) olarak plânlanmıştı. Bir vesileyle İzmir sanayi Mektebi Musıka Heyeti’nin methini duyan zamanın padişahı II. Abdülhamit, bu heyeti sarayına davet eder. Okulu ve öğrencileri sanayi Madalyası’yla ödüllendirilir. Bir hafta süreyle sarayında ağırlar.

Tarih 15 Ocak 1891'dir. Okul nazırı Süleyman beyefendi zamanın Valisi Halil Rıfat Paşa ile defterdar Kadri Bey'ler bu durumu fırsat bilerek; İzmir sanayi Mektebi’nin zor şartlarda eğitim yaptığını, pavyon ve barakalardan kurtulma isteğini padişaha bildirirler. Padişah da “mekteb-i sultani”yi İzmir sanayi Mektebi’ne bağışlar. 1891'den sonra okulun adı “ Hamidiye sanayi mektebi”dir.

1906 yılında, okul müdürü Ahmet Rıfat Bey zamanında, bugünkü tesviye ve mobilya atölyeleri yaptırılmıştır.

Okulun ismi 2. Meşrutiyet'ten sonra “Osmanlı Sanayi Mektebi” olarak değiştirilmiştir

1915 yılında, İzmir milli Kütüphanesi'nde çalışan Sezai Bey, kültür Bakanlığı’nda kültür müfettişliği yapmış olan Salih Zeki'nin başöğretmenliğe getirilmesini sağlar. Salih zeki, öncelikle öğretim kadrosunu güçlendirir. Daha sonra bu kaliteli öğretim kadrosuyla Avrupa sanayi okulları programı örnek alınarak 9 yıllık bir “ Sanat okulu ders programı ve yönetmeliği” hazırlanır. Böylelikle bugünkü program ve yönetmeliklerin de temeli atılmış olur.

Ancak, bu yerinde girişimler, İzmir’in yunanlılar tarafından işgal edilmesiyle uygulama alanı bulamaz. İşgal, her alanda olduğu gibi, eğitim ve öğretim alanında da olumsuz etkilerini gösterir. Bin bir emekle oluşturulan kurumun öğrenciler tarafından bir han gibi kullanılmasından öte bir işlevi yoktur artık.

Cumhuriyet'in ilânıyla birlikte okul, “İzmir sanatlar mektebi” adı altında, hemen eğitim ve öğretim görevine başlamıştır. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde başlatılan sanayi hamlesinin nüvesi de oluşturulmaya başlamıştır. 1923'te göreve gelen Ferit Uzel ve kadrosu, kısa sürede işgalin yaralarını sararak üretim hamlesine katkıda bulunmaya başlamışlardır.

1926 yılında okulda düzenlenen Cumhuriyet Balosu'ndan elde edilen gelirle bugünkü fayanslı yer döşemeleri ve camekân çatı yaptırılmıştır 1927 - 1928 yıllarında 9.Eylül sergileri okulumuz salonlarında açılmış, öğrencilerin ürettiği, işler çok beğenilmiş, ilgi görmüş ve Atatürk tarafından altın madalya ile ödüllendirilmiştir bu etkinlikler, “Uluslararası İzmir fuarı” nın temelini oluşturmuştur.

1923 - 1930 yılları arsında okul müdürlüğü yapan Ferit Uzel zamanında okul, Yüce Önderimiz Atatürk tarafından 3 kez ziyaret edilmiştir. Okula giriş salonundaki fotoğraflarla da belgelenen bu ziyaretler, yüce önderimizin sanat eğitimine ne denli önem verdiğini vurgulaması bakımından önemlidir. Bu konudaki önemli görüş ve düşünceleri, bizzat kendi el yazılarıyla okulun şeref defterinde bulunmaktadır.

1927 yılından itibaren okulun eğitim süresi 5 yıla çıkarılmış ve 1052 sayılı kanun ile eğitim ve kadro işleri yönünden maarif vekâleti (milli eğitim bakanlığı)'ne bağlanmıştır. Mali açıdan il özel İdaresi’ne olan bağımlılığı bir süre daha devam etmiştir. 1931 yılında çıkarılan 1867 sayılı kanunla, tüm sanat okulları “bölge sanat okulu” haline getirilmiş ve kendi bölgelerine ait valiliklerce tahsis edilen bütçe ile idare olunmaya başlamışlardır. Bu durum 1935 yılına kadar sürmüş ve 1 Haziran 1935 tarihinden itibaren 2765 sayılı kanunla, hepsi milli eğitim bütçesine alınarak, her açıdan milli eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır.

Okul 1930 yılında, hemen yanı başında bulunan karantina Deresi'nin taşması sonucu, büyük bir sel felâketine maruz kalmıştır. Duvarlar yıkılmış, tüm makine ve teçhizat su altında kalmıştır. Fiziki zararlar, o günün çalışkan yönetici, öğretmen ve öğrencileri tarafından kısa sürede onarılmış; ancak zengin arşiv ve kütüphaneden sürüklenen belgeler, büyük ölçüde kaybolmuştur.

1930 yılına kadar 40 beygir gücündeki bir jeneratörle idare eden kurum, bu Jeneratörü Aydın Sanat Okulu'na vermiş, yerine alınan çok kuvvetli bir jenaratörle, hem kendi elektrik ihtiyacını karşılamış hem de karantina ve çevresinin elektrik ihtiyacını karşılamıştır. Ferit Uzel'den sonra 1930 yılında Fethi Atay, 1932 yılında Danyel Akbel okul müdürlüğü görevini yürütmüşlerdir. 1934 yılında okul müdürlüğüne getirilen Muzaffer Harç zamanında, okula telefon alınmış, bekçi kulübesi yaptırılarak, gece ve gündüz nöbetçi bekçi bulundurma işleri düzene sokulmuştur. 1942 yılında Nihat Saydam okul müdürlüğü yapmıştır.

Cumhuriyet'in ilânından itibaren “İzmir Sanatlar Mektebi” olan okulun adı 1943 yılında, “Mithatpasa sanat okulu” olarak değiştirilmiştir. 1943 yılında müdürlük görevi, Sami bilgin tarafından yürütülmüştür.

1945 yılında okul müdürlüğü görevine getirilen Halil İdemen zamanında da okul, sanayisi henüz gelişmemiş olan ülkemizde, öncülük yaparak makine üretimine başlamış ve okulda üretilen makine ve avadanlıklar, yurdumuzun pek çok köşesine ulaştırılmıştır.

1957 yılında 6 ay okul müdürlüğü görevini Hasan Yamaç yapmıştır.

1962 – 1979 yılları arasında okul müdürü Kemal Botsalı’dır. M. Kemal Botsalı zamanında da okul örnek okul olma işlevini sürdürmüştür. 1974 – 1975 öğretim yılından itibaren okulun adı, “Mithatpasa endüstri meslek lisesi” dir.

1978 – 1987 yılları arasında okulda o.s.a.n.o.r. (okul sanayi işbirliği projesi) başarıyla uygulanmıştır. M. Kemal Botsalı’dan sonra 11.05.1979 – 04.08.1980 tarihleri arasında okul müdürlüğü görevi Şevki Altınay tarafından yürütülmüştür. 04.08.1980 tarihinden 2001 ‘in haziran ayına kadar okul müdürlüğü görevi Sadık Liv tarafından yürütülmüş olup Eylül 2001'den sonra göreve Hasan Öztürk getirilmiştir.

1988 yılından itibaren okulun adı; “Mithatpaşa Anadolu Teknik, teknik ve endüstri meslek Lisesi”dir.1930 yılındaki büyük sel felâketinden sonra, ikinci büyük doğal felâketle 31 Mart 1997 gecesi karşı karşıya kalan okul, bu büyük felâketin yaralarını 6 ay gibi çok kısa bir sürede sarmıştır. Yangın sonrasında okula sahip çıkan İzmirlilerin ve zamanın Valisi Sayın Kutlu Aktaş’ın olağanüstü sayılabilecek çalışma ve gayretleri anılmaya değerdir.

Ancak, yangından önce 1380’e yakın öğrencisine değişik dallarda eğitim veren Okulumuzda, bakanlığın onayı ile döküm, Model, metal işleri, mobilya ve dekorasyon bölümleri kapatılmıştır. Bu bölüm öğrencilerinin mağduriyetleri İzmir sınırı içerisindeki Endüstri meslek liseleri marifeti ile önlenmiştir.

2002-2003 öğretim yılında kapatılmış olan metal işleri ve Mobilya dekorasyon bölümleri yeniden açılmış, ayrıca Teknik lise Bilgisayar bölümü de açılmıştır. En büyük üzüntüm yıllarca emek verdiğimiz Modelcilik eserlerimizin yangında Sergi bölümünde yanmış olması.

Mezun olduğum yılda Okul Müdürüm M.Kemal Botsalı, Baş Muavin, Atatürk İlke ve İnkılâpları dersine giren, Tarihçi Etem Güleç, Teknik Resim Hocası Mahmut Aksu, İngilizceci Mustafa Ocalı, Matematik Kitap yazarı Fevzi Ünal, Matematikçi Türkan Güleç, Atölye Şefi Murat Tunalıgil, Atölye hocası İhsan Özbilge, Teknoloji Hocası Macit Buluç ve Hasan İnce idi. Karşıyakalı, Çeşmeli, Urlalı ve Güzelyalılı arkadaşlarımla burada kaynaştım. İlk Tiyatroyu burada tattım, Milli Güvenlik Hocam Dz.P.Kd. Albay Şehabettin Deniz, aynı zamanda Askerde Komutanımdı. T.S.Müziğini burada öğrendim, Elektrik dersinde kopya çekerken ilk ihtarı Tahir Akın’dan burada aldım. Deniz kokusunun gizemini ve makale yazma alışkanlığını bu kutsal yuvada edindim.

Ruhları gül sularına karışanlara rahmet, hayatta olanlara sağlık diliyorum.

Kaynak- İzmir Şehir Rehberi- Yüksek teknoloji Enstitüsü