‘Türkiye Yüzyılı’ olarak adlandırdığımız ve ‘Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı’ olarak nitelendirdiğimiz 2023 yılının ikinci ayında yaşanan ‘Asrın Felaketi’ hepimizi derinden sarstı.
Tam olarak enkaz yığınlarının altında ne kadar canımız kurtarılmayı bekliyor bilemiyoruz ancak aradan geçen onca saate rağmen binbir zorluk içinde çıkarılan insanlarımızı gördükçe her şeye rağmen umutlarımız yeşermiyor da değil.
Türkiye olarak bir deprem ülkesiyiz. Bundan tam 24 yıl önce 1999’da yaşanan depremin ardından ne kadar ders aldığımızın karnesi, 10 ilimizin Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremin ardından ne hale geldiğine baktığımızda ayan beyan ortada. Aydın özelinde bakarsak halen ‘Deprem Master Planı’nın hazırlanamadığını da ilgili kurumların dikkatine sunmak da yarar var diye düşünüyorum.
Bu çok yönlü derin kırık notun telafisi noktasında gelecek projeksiyonu kapsamında genel ve yerel yönetimlerle eliyle neler yapılabilir sorusuna cevap bulma adına önümüzdeki süreçte sık sık gündem başlıkları, zaman zaman havanda su döğmeyi geçmeyen konuları kapsayan açık oturumlar, paneller, sempozyumlar yapılarak aynı zamanda bilimsel anlamda etüt araştırmalar geliştirilmeye de devam edecektir ancak şu da var ki; Giden canlar geri gelmeyecektir.
Depremin yaşandığı günden bu yana bölgede yaşayan bir çok insanımızdan haber alınamaması açıkçası kaygılarımızı daha da artıyor. Temennimiz günler geçtikçe enkazdan canlı çıkmasına dönük umutların azaldığı insanlarımıza olabildiğince etkin ve koordineli bir şekilde iş işten geçmeden ulaşılmasıdır.
Bunun yanında Aydın olarak tüm yurt genelinde olduğu gibi 7’den 70’e seferber olmamız, bir çok esnafımızın günlük hasılatını depremzedelere gönderme konusunda yarış içerisine girmesi, sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlardaa depremzedeleri evinde ağırlayabileceğini duyuran insanlarımız, meydanlarda tırlarca dolusu malzeme yardımında bulunulmas,ı açıkçası zor günlerde yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneğini sergileyebilme sağduyusu bakımından milletimizin ne denli ‘Necip’ bir millet olduğunu da açıkça ortaya koyuyor.
Halihazırda Aydın, deprem bölgesi Adıyaman ile eşleşti. İnşallah Aydın’ın misafirperverliğini depremzedelere de tüm samimiyetimizle göstererek bağrımıza basmaya ve hep birlikte acılarını hafifletmeye devam ederiz.
***
YENİ BİR BAŞLANGIÇ
Bundan böyle Aydın Basınında 58 yıldır günlük olarak yayın hayatını sürdüren Yeni Kıroba’da meslek hayatımı sürdürme kararı almış bulunuyorum.
Bana bizzat iş teklifinde bulunarak Yeni Kıroba Ailesi’ne dahil eden meslek büyüğümüz duayen gazeteci Recep Başkar’a bu süreçte ne kadar teşekkür etsem azdır.
Bir dönem ustam gazeteci Merhum Yılmaz Sağlık’ın da çalıştığı Yeni Kıroba, tüm Aydınlı hemşerilerimizin de kanaat getirdiği üzere, ilimizin amiral gemisi olarak nitelendirebileceğimiz gazetelerindendir.
Bu noktada sorumlu gazetecilik sağduyusuyla ve meslek büyüğümüz Recep Başkar’ın da mesleki tecrübelerinden yararlanarak, ekip arkadaşlarımızla birlikte her yeni günün ufuk çizgisine aydınlık bir şerit çekerken, kamu menfaati odaklı haberciliği de ön planda tutmayı sürdüreceğiz.
Vesselam; Her yeni başlangıç beraberinde yeni bir umudu da getirir. Yolumuz açık olsun.