Biraz sporun dışına çıkalım dedikten sonra, böyle bir yazıyı yazıp yazmamakta tereddüt içindeydim. İçimdeki birikimle, bu yazıyı yazmak demokratik hakkım diye düşünüyorum.


Yazıyı yazarken getirisi götürüsü, etki, tepki nedir diye de düşünmedim değil. Ancak yazmak zorunluluğu hissettim. Bizim işimiz spor yazmak fakat zaman zamanda böyle toplumu ilgilendiren yazılar yazılmalıdır diye düşünüyorum.

Partili değilim ama çok iyi bir gözlemciyim. Bazı partili arkadaşlar ve kardeşlerimiz neden böyle konuları da işlemiyorsunuz, neden yazmıyorsunuz? Aydın’ın her yönünde olan bir insansın diyerek biraz da beni iteklediler. Amacımız sadece uzlaşı faktörünü işletmek ama Aydın'da bu da uzak gözüküyor.


Paramparça

CHP’nin 93. Kuruluş yıl dönümü için kent meydanındaydık. Gazeteci arkadaşımız Süleyman Şener “Ağabey hadi gel CHP’nin kuruluş günü için kent meydanına gidelim demesiyle birlikte kent meydanına geldik.” Saat 12.30 - 13.00 arası 38 derecelik sıcaklık ortalığı yakıyordu. Bu törende ne tertip, ne düzen, ne de bir gölgelik vardı. Gelenlerin bazıları da adet yerini bulsun diye gelmiş gibiydi. Bu kutlama biraz daha canlı olmalıydı. Bu kutlama sıradan bir kutlama değildi. Koskoca bir ana muhalefet partisinin Aydın'daki kuruluş kutlamasıydı. Bu tablo da küskün ve dargınların zoraki bir araya geldiğini görüyoruz. Böyle önemli bir günde dağınık bir görüntü vardı. 'Bu ayrışma her ilde var mıdır' diye düşünmeden duramıyorum. İl merkezi ve ilçe merkezinden gelenler, herkes ayrı ayrı birbirine mesafeli, zoraki bir fotoğraf karesi çıktı ortaya. Dargınlar, küsler biri bir taraftan diğeri bir taraftan Mesut’çular , Özlem’ciler her iki tarafında meclis üyeleri, kent konseyinin bazı üyeleri Efeler'den temizlik işçileri, sarı binadan gelen Çerçioğlu ekibi, Ay-Ba’cılar, Aski yönetim kurulu üyeleri, herkes birbiriyle mesafeli iki küsler, dargınlar birbirleriyle uzakta. Teoman’ın parçası gibi “Paramparça” bir görüntü vardı.


Yeter artık


Bu tabloyu her zaman Aydın'da görmek mümkün. Bir Aydınlı ve Aydın aşığı olarak çok rahatsız oluyorum!! Partililer hiçbir şey yokmuş gibi 'görmedim, duymadım, bilmiyorum' der gibi halleri sürdürmeye devam ediyorlar. Herkes uzaktan seyirci.

Kimse kusura bakmasın, isterse de baksın ben 63 yaşında bir seçmenim, halkın sesiyim. Böyle bir görüntü Aydın’ da CHP’ye ATAMIZIN partisine yakışmıyor. Bir Aydın sevdalısı olarak bu duruma “ YETER ARTIK” diyorum. Bizler varsak, siz varsınız Sayın küskünler. Herkes bu konuda biraz daha özverili olmalı, akıllı düşünülmeli. Ayrışmanın hiç kimseye getirisi yok. Hele içinde bulunduğumuz bugünlerde. Vatandaşın sizlerden beklentilerine bu görüntülerle karşılık veremezsiniz.

Beni herkes bilir partili değilim, ne de bir partiye uğramışlığım var. Bir emekli olarak oyumu bu iki küs belediye başkanına verdim. Ben kim haklı kim haksız konusuna girmek istemiyorum. “Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi? Mal da yalan, mülk de yalan" Her şeyin bu sözlerin içinde gizli olduğunu herkes biliyor. Anlayan anladı. Sadece bu tablonun Aydın’a yakışmadığına inanıyorum.

Koskoca kentte iki aynı partili belediye bölünmüş, hem de ne bölünme! Her iki tarafta birbirleriyle mahkemelik. Yazık çok yazık… Hele iki belediyeden kopan bürokratlar, her iki tarafa da kolayca geçiş yaptıklarını, basında yazılıp çizildiklerini görüyoruz. Ne yazık ki bu ayrışımcılığa vekilinden, parti yöneticisine kadar herkes uzaktan seyirci kalıyor.


Amacım kırmak, dökmek değil


Gezen, gören birisi olarak gittiğim eş, dost sohbetlerinde konuşulanlar bunlar. Belki bu yazıdan sonra tepki alabiliriz. Niyetimiz kimseyi kırmak değil. İçimizdekileri ve gördüklerimizi paylaşmak istedik. Bazı partililer bizi de arayacaklar. Fakat ben de diyorum ki aramalarına gerek yok “Biz sokağın sesiyiz, gözüyüz, kulağıyız” Biz Halk'ız. 7 Eylül ve buna benzer törenlerdeki görüntüler hoş değil. 7 Eylül'deki ödül töreni bölümünde, hediyelerin dağıtımı sırasında Efeler Belediyesi'ni yok saymak hiç hoş değildi. Anlayan anladı. Kentteki bu görüntüler CHP’ ye yakışmıyor. Herkes sessiz film izler gibi izliyor. Yok mu bir babayiğit bu duruma el koysun. Buradan da genel merkeze selam ve saygılarımızı gönderelim.

Bu kuruluş gününde, böyle bir özel günde, partililer zincirin halkaları gibi el ele tutuşarak daha güzel görüntüler vermeliydi. Ortam şölen havasına çevrilmeliydi diye düşünüyorum. Ama maalesef yöneticilerin böyle bir tabloyu yaratmaları için sinerjilerini göremedik. O gün ki sunumda BŞB Başkanı’nın isminin anons edilmemesini de hiç hoş karşılamadık. Özlem Başkan da haklı olarak ekibiyle birlikte törenden ayrıldı. İl Başkanı ev sahibi konumunda olması, herkesten önce gelmesi gerekirken herkesten sonra gelmesi de gözlerden kaçmadı. Daha önce yazdık yine yazalım. Amacımız kimseyi kırmak değil. Ama gördüklerimizi de paylaşalım. Yorumlarını da okurlarımıza bırakalım.


Buna biri dur demeli


Aydın'da bu CHP'deki ayrışımcılık, birlikteliksizlik, bölünmüşlük hiç yakışmıyor. Bu duruma kim dur diyecek diye bekleniyor. Yıllarca sağın kalesi olarak bilinen solun kalesi görünümünde olurken maalesef bunun da kıymetinin bilinmediğini söyleyen vatandaşlarımız çoğunlukta. Bu yazımız belki de partili veya partisiz vatandaşlarımızın da hislerine tercüman olacaktır. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, ama AYDIN için ortak akıl, UZLAŞI, UZLAŞI, UZLAŞI… diyorum.

CHP’NİN 93. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ BİR KEZ DAHA KUTLUYORUZ.


GÜZEL GÜNLERE, KALIN SAĞLICAKLA…