Abideler niçin yapılır? Geçmişten geleceğe mesaj taşımak için… Söz konusu şehit abideleri olunca işin rengi tamamen farklılaşır. Şehit abideleri, nesillerin vatan ile doğrudan bağını sağlar. Millet olmak bir bilinç meselesiyse şehit abidelerin bu bilincin oluşmasında ciddi katkıları olur. Şehit abideleri bu nedenle görünür, ulaşılabilir yerlere, görkemli bir biçimde yapılmalıdır. Aydın, Milli Mücadele yıllarında işgallere karşı halk direnişinin görüldüğü yerlerden biridir. Kuvayi Milliye ruhunu gelecek nesillere taşımak için o vakitler Aydın ilinde pek çok şehitler abidesi yapılır. Şehitlik doludur bu topraklar. Ancak ilin pek çok okulu, şehitler için dikilen bu abideleri ziyaret etmez. Tarih, sınıfa hapsedilmiş, teste dökülmüş, iyi bir okul kazanmanın aracı olmuş… Aydın kent merkezinde Bey Camii altında beyaz mermer taşlardan yapılma bir Şehitler Abidesi var. Zamanında bu abide, Aydın ilinin girişinde yer almaktaydı. Abide, Aydın’a gelenleri, burası bir şehit yurdudur dercesine karşılamaktaydı. Plansızlık neticesinde abide şimdi tam yol ortasında kalır. Vızır vızır trafiğin işlediği bir yerde hangi insanımız bu abide üzerinde yazılanları okuyabilmektedir? Sakın yanlış anlamayın, bu güzide Şehitler Abidesi sadece döner kavşak vazifesi görmektedir. Aydın-Germencik karayolu üzerinde Erbeyli Köyü Şehitler Abidesi vardır. Erbeyli köylüsünün çoğu bu abideden haberdar değildir. Sınırteke, Erbeyli, Ömerbeyli gibi çevre köy okullarının hiçbiri bu abideyi nedense ziyaret etmemektedir. Zamanında bu abidenin demiryolu durağı kenarında muhteşem bir duruşu vardı. Karayolunu genişlettik. Şimdi ise bu abide karayolu ile demiryolu arasında sıkışmış durumdadır. Yazılarını okumak için şöyle abidenin etrafında dolansan araba kazasına uğraman kaçınılmazdır. Yol kenarında bekleşen şehitlerimiz mahzun. Ziyaret edilmeyi beklemekte… 30 Ağustos 1924’te Başkomutanlık Meydan Savaşı hatırasına, şehit olan tüm Mehmetçiklerin adına bir abide yaptırılır. Mustafa Kemal dâhil tüm erkân abidenin açılışına katılır. Oysaki bu abide öyle devasa bir şey değildir. Devletin kısıtlı imkânlarıyla yapılan bu abidenin manevi değeri büyüktür. Mustafa Kemal abidenin gölgesi altında tarihi bir konuşma yapar. Aydınlıların şehit abidelerine ilgisizliği karşısında yutkunurken Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı konuşmadan bazı kısımlar aşağıda verilmiştir: “Medeniyetin temeli yükselme; kuvvetin temeli ise ailedir.” “Dünya’da her milletin varlığı, kıymeti, hürriyet hakkı ve bağımsızlığı, sahip olduğu ve yapacağı medeni eserlerle orantılıdır. Medeni eserler meydana getirmek yeteneğinden yoksun milletler, hürriyet ve istiklallerinde yalnızlığa mahkûmdur… Medeniyet yolunda yürümek ve başarılı olmak, hayati şarttır. Bu yol üzerinde duraksayanlar veyahut bu yol üzerinde ileriye değil geriye bakmak cehil ve gafletinde bulunanlar, bütün medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkûmdur.” "Efendiler, asırlardan beri Türkiye'yi idare edenler çok şeyler düşünmüşlerdir. Fakat yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir. Türkiye'yi... Bu düşüncesizlik yüzünden Türk vatanının, Türk milletinin duçar olduğu zararları ancak bir tarzda telâfi edebiliriz: O da Türkiye'de Türkiye'den başka bir şey düşünmemek... Ancak bu düşünceyle hareket ederek her türlü kurtuluş ve mutluluk hedeflerine ulaşabiliriz." “Efendiler, millî egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş olan kurumlar, her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar.” “Efendiler, artık vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor. İlim ve hüner, yüksek medeniyet, hür düşünce ve hür zihniyet istiyor. Şeref, namus, istiklâl, gerçek varlık... Vatan bu isteklerini tamamen ve hızla yerine getirmek için kurallı ve gerçek bir şekilde çalışmayı emreder.” “Ekonomik açıdan zayıf bir yapı fakirlikten kurtulamaz, kuvvetli bir uygarlığa, refah ve mutluluğa kavuşamaz, sosyal ve siyasal felâketlerden yakasını kurtaramaz. Memleketin yönetimindeki başarı da, ekonomisinde edinilen bilgiler derecesiyle uygun olur. Hiçbir medenî devlet yoktur ki, ordu ve donanmasından önce iktisadını düşünmüş olmasın. Memleket ve istiklâl savunması için varlığı gerekli olan bütün kuvvetler ve araçlar ekonominin genişleme ve açılmasıyla mükemmel olabilir.” “Gençler! Cesaretimizi destekleyen ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz eğitim ve anlayış ile insanlık yüksek karakterinin, vatan sevgisinin, düşünce hürriyetinin en kıymetli örneği olacaksınız. Ey yükselen nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz.” Yazıyı nasıl noktalayalım bilmiyorum. Atatürk’ün söylediklerinin aksine gençler sakın ha şehit abidelerini ziyaret edersiniz! İlk hedefiniz üniversite… Milli bilinç de neymiş? İlk hedefiniz para…