Aydın bugünlerde çok sıcak bir kent .Zaten ilkokuldan bu yana bize öğretilen , Aydın kışları ılık ve yağışlı , yazları sıcak ve kurak olarak bilinir.
eskilerin eyyamıbahur kimilerinin eyanbuhur dedikleri günler içindeyiz.
Eyyamıbahur, yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerine verilen Arapça kökenli Türkçe bir ifadedir. Kuzey yarım kürede, genellikle temmuz ayı ve eylül ayı arasındave özellikle de Ağustos ayının ilk yarısı olarak bilinir.
Türkçe’de bir zamanlar kullanılan eyyamıbahur kelimesi günümüzde kullanılırlığını büyük ölçüde yitirmiş olup, bunun yerine çöl sıcakları, cehennem sıcakları, Afrika sıcakları deyimi kullanılmaktadır.
Takvimlerimizde Ağustos ayının ilk haftası eyyamı bahur yani yılın en sıcak günleri olarak kabul edilir. Meteorolojik tahminlerin günümüzdeki kadar gelişmediği yıllarda eski takvimlerde 31 temmuz-7 ağustos tarihleri arasındaki bu bir hafta farklı bölgelerimizde ismi değişse de ortak paydasında doğal olarak sıcaklar vardır. Güneş ışığı atmosferde çeşitli engelleri geçerek dünyamıza ulaştıktan sonra taşıdığı ultraviyole ışınların insan yaşamına ve bedenimize zararlı etkilerin ana sorumlusudur.
Ağustos’un ilk 2 haftası buharlı en sıcak günler.
Son iki haftası ise Sonbahar’ın ayak sesleri.
Bu sıcak günlerde evlerin balkonları serinlemek için en uygun bir ortam , ama gelin görün ki, imar yönetmeliği sokaklara balkon çıkmalarına izin vermiyor.
Eğer evinizi bahçeli değilse, sokağa sıfır bitişik nizam imarlı arsalarda balkon yapılamıyor maalesef.
Bilmeyenler için kısa bir açıklama..!
önünde bahçe olmayan bitişik nizamda yapılara ,
Balkon çıkmalarına izin vermiyordu.
Daha doğrusu 2008 yılında aklı evvel bir idarei maslahatçı Müdür yönetimindeki Çevre ve Şehircilik Müdürünün , kamuya ait ve açık olan yollara havadan yapılan tecavüzün önüne geçmek için uygulamaya başladığı bu karar , bir delinin kuyuya attığı taş misali,
onlarca akil adamın o kuyudan çıkaramadığı koca kayaya dönüşmüştü..!
Zemin katlara zaten izin verilmeyen balkon çıkmalarının 1. Katlara ve üst katlara yapılmasının kime ne zararı vardı..?
Aydın gibi sıcak bir iklimde yaşayanların yazın balkonları evlerin yazlık odalarıdır.
Akşamları burada yemek yenir , TV seyredilir, Geceleri de buralarda sabahlanır,
Aydının sıcağında geceleri burada serinlenir..!
Herkesin yazlığı yok ya..!
Bir taraftan yola tecavüzün önlenmesi için alınan bu Deli Dumrul kararı,
Diğer taraftan kamuya açık yola yapılan ve izin verilen paralı oto parkların para musluğuna dönüşmesi..?
Yollarda kamuya ait herkesin kullanımına açım iken buralara park edenlerden
Ücret alınması ne kadar adil ve doğru..?
madem yollar kamunun malı , yola bakan cephede balkon yapımı ve tecavüzüne yasak iken
Paralı otoparklar neden açık..?
Şimdi de Aydın’ın sabahları ve iş çıkışı yoğunlaşan trafik derdi,
Sürücüleri iyice gerdi. Şimdilik okullar kapalı, pek sorun yok gibi,
Ama gelin görün Aydın -İzmir karayolundaki yenidörtyol kavşağını ..!
Araçlar adeta şehir içi sıkışıklığında,
Aynı manzara, kent içinde , tüm kavşaklarda..!
Bir türlü “ alt geçit viyadüğü” diyemediğimiz
Kimimiz “daldı battı” diye traji komik isim takıp afiş yaptıranlar,
Sonra dalıp battığında çıkaramadığımız alt geçide ,“battı çıktı “ adını takanlara,
Demiryolunun bir üst caddeye de bakmalarını öneririm.
Saat yedi otuz ile sekiz otuz arası akşamda dört otuz ile beş otuz arası,
Geçebilene aşk olsun..!
İşte tam burada Viyadük kuzey-güney yönünde yapılabilseydi ,
Demiryolunun altından geçirilmesine izin verilseydi,
Demiryoluna paralel giden hastane caddesi ile bir altındaki ,Özel İdare’den devam eden cadde trafiği bu kadar beklemeye neden olmazdı.
Aynı balkon tartışmasında olduğu gibi, Ben yaptım oldu.
Ama trafik emniyeti açısından iyi mi oldu..?
Bir de sürücülere sorun.
Mimar Sinan ve Girne mahalleleri ile Efeler mahallelerinden gelen yoğun trafik,
Eğer hastane caddesini kullanıyorsa, Atatürk caddesi demiryolu kavşağında,
Sıkışan trafik kaçınılmaz.
Bir de hala sokak aralarında ana caddelerde paralı otoparklar,
Bu da yetmezmiş gibi,
Beton çiçeklikler..!
Trafiğe fiziki müdahale.
Zaten dükkan sahipleri,tüpçüler servisler,
Önlerindeki sokağa sahiplenmişler.
Kalanları da paralı ,
Yolun tamamı trafiğe kapalı..!
Modern büyük şehirlere yakışmayan bir fotoğraf.
Kentin meydanında gar arkasındaki kamu alanı bomboş.
Merkeze yakın bu alan otopark olamaz mı..?
Kentin merkezindeki dev AVM önündeki onlarca dönüm,
Beton kaplı arazi en azından kent meydanı altındaki gibi,
Katlı otopark yapılamaz mıydı..?
Hala geç değil..!
Tapu maliki Tariş ile anlaşın,
Gelirini paylaşın,
Buraya dev bir otopark yapalım.
Çünkü AVM önündeki zemin otopark ,
alt katıyla beraber,iki kat daha park alanı demektir.
Aydın da otopark kapasitesini arttıracaktır.
Aydın’ın artık kangren haline gelmiş ve çözüm bulunmazsa daha da büyüyecek olan,
Caddelere otopark sorununun kaldırılması ve radikal önlemler alınmak üzere,
Aydın’ın meslek odaları, Sivil toplum Kuruluşları,
Paralı otopark hakkında görüşlerini ve duruşlarını göstermelidir.
Paralı otoparka son verilmelidir.
Büyükşehir belediyesi para kazanırken ,
Hemşehrilerinin çektiği azabı unutmamalıdır.
“Her şey İnsan için “sloganı hala belediyede asılıdır.
Halkı için çalışmaktan zevk aldığını her fırsatta açıklayan ,
Topuklu Efe gözünün önünde ve belediyesindeki makamından bakınca görülen , sokak ve caddelerdeki , paralı park ve otopark sorununa el atmalıdır.
Her şeyi merkezi idarenin sorun çıkarmasına mazeret bulmamalıdır.
İnandığı konularda nasıl bir aslan burcu gibi diklenip efeleniyorsa,
Merkezi idareyle varsa bu sorunları da görüşüp halletmelidir.
Kentin merkezindeki Güzelhisar , Cumhuriyet ilkokulu başta olmak üzere,
Okul bahçelerinin altına , giriş çıkışı okulları rahatsız etmeyecek,
kapalı otoparklara dönüştürülmelidir.
Yanlış bir seçimle vakıflar otoparkı gibi çalışmayan tesisler açılmamalıdır.
Hem unutulmamalıdır.
Bu kapalı otopark alanları savaş ,Afet ve Sivil savunma acil durumlarında,
Bölgesel afet toplanma sığınma yerleri olarak ta kullanılacaktır.
Sayın Aydın Valisi YAVUZ SELİM KÖŞGER bu soruna el atmasını ve müşterek olarak belediyeler ile ortaklaşa çözümlenmesini bekliyoruz.
****
Evimizin dostu sevimli patiler adeta bizden, aileden biri.
Bir tanesi de bizim evin neşesi.
Ama dün sabah yaşlılığa bağlı rahatsızlıklar nedeniyle kaybettin BADEM’i.
Sosyal medyada adına açılan BADEM BADEM sayfası öksüz kaldı.
BAZEN BİR HAYVAN DEYİP GEÇMEMELİ,
İNSANDAN FARKSIZ , EVİN NEŞESİ,
HAYAT TESADÜF, ÖLÜM GERÇEK ,
BİLMEM GİDENİN ARDINDAN NE DEMELİ..!
hayvan da olsa sosyal medya’da başsağlığı dileklerinize çok teşekkürler.
Seni çok özleyeceğiz,
Rahat uyu kızım BADEM..!
SÖZÜN ÖZÜ :
SİYASET’TE ÇOCUK BEZİ GİBİDİR.
İŞLER İYİ YAPILMADIĞINDA,
AYNI NEDENLE VE AYNI SIKLIKLA
DEĞİŞTİRİLMELERİ GEREKİR…!
MEHMET ÖZÇAKIR
P.K:110 EFELER – AYDIN