Coğrafi Keşifleriyle birlikte Amerika kıtasının kuzeyi İngiliz sömürgesi haline gelir. İngilizler yeni topraklarda koloniler kurar. Zamanla kolonilerde yaşayan İngilizlerle, Britanya krallığı antlaşmazlığa düşer. Sonuçta koloniler topladıkları ulusal kongrelerle bağımsızlığa yürür. Aynı yöntemi Milli Mücadele’de Mustafa Kemal ve ekibi kullanılır. ABD’nin özgürlükler ülkesi olarak bilinmesinin tarihsel temeli budur. Bunlardan dolayı ABD’nin bağımsızlık süreci önemlidir. Koloniler, Mayıs 1775’te İkinci Ulusal Kongre’yi Philadelphia’da toplar. İngiltere’yle savaş devam ederken Kongre üyeleri İngilizlerden tam bağımsızlığın sağlanıp sağlanamayacağı konusunda bölünür. Bazı delegeler, Amerikan bağımsızlığının bir an evvel ilan edilmesini ister. Diğer bir kesimse daha yavaş ve temkinli davranılması taraftarıdır. Bir kısım delege de Kongre’nin bağımsızlık ilanı yetkisinin olmadığında ısrarcıdır. Bağımsızlıkla ilgili müthiş bir tartışma devam etmektedir. 7 Haziran 1776’da Virginia delegesi Henry Lee aşağıdaki şekilde hareket etmeyi önerir: “Özgürlük ve bağımsızlık birleşik kolonilerin hakkıdır… Büyük Britanya ve Koloniler arasındaki tüm politik bağ feshedilmelidir.” John Adam da öneriyi imzalar. Ciddi bir tartışmadan sonra Kongre resmi bir bağımsızlık bildirgesinin hazırlanması için Thomas Jefferson, Benjamin Franklin, Roger Sherman, John Adams ve Robert Livingston’dan oluşan bir komisyonu görevlendirir. Thomas Jefferson, söz konusu belgenin ilk taslağını yazmayı üzerine aldı. O, bunu yazdıktan sonra önerileri için bunun birer kopyasını Benjamin Franklin, John Adams’a verir. 2 Temmuz 1776’da Kongre, Lee’nin önerisini oylamak için toplanır. Delegeler, özgürlük için ortak bir karar alınması gerektiğini düşünür. Onlar, bütün kolonilerin ortak iyiliği için özgürlük kararı alınması yanlısıdır.

Her koloninin sadece bir oy hakkı bulunmaktadır. Delegelerin çoğunluğu hangi yönde karar verecektir? Bir oyun dahi önemi vardır. Delaware eyaleti üç delegeye sahiptir. Fakat onlardan biri seksen mil uzaklıktaki Delaware’de evindedir. McKean bağımsızlık yanlısı; Read aleyhtarıdır. Ceaser Rodney tıkanıklığın aşılmasında rol oynayacak üçüncü bir delegedir. Rodney’in bağımsızlık yanlısı olduğu bilindiğinden McKean ona Philadelphia’ya dönmesi için bir elçi gönderir. Rodney mesajı alır almaz hızlı bir at bularak dörtnala doğru Philadelphia’ya doğru yola çıkar. Bütün geceyi at sırtında geçirir. Philadelpia’da Hükümet Binası’nda Kongre üyelerinin toplanması için zil çaldığında, Rodney henüz Kongre’ye ulaşmamıştır. Delegeler sıkıntıyla beklemeye koyulur. Ansızın caddenin aşağı tarafında bir atın dörtnala sesi duyulur. At binmek için giydiği, çamur sıçrattığı çizmelerini değiştirmeden Rodney doğrudan Kongre toplantısına gider. Bağımsızlık kararı delegelerin önüne getirilir. Delaware delegeleri oylama için çağrıldığında McKean evet oyu kullanırken Read hayır der. Rodney ayağa kalkar ve bağımsızlık için oy kullanıyorum der. Böylece bağımsızlık yanlısı karar alınır.

Kongre, Jefforson’un hazırlamış olduğu belge üzerinde tartışır. Delegeler, belge üzerinde pek çok değişiklik talebinde bulunur. Değişiklik tekliflerinin pek çoğu kabul edilir. Gelinen süreçte 4 Temmuz 1776’da Kongre belgeyi kabul etmeye karar verir. Kongre başkanı John Hancock, belgeye adını yazarak onu imzalar. O, gözlüksüz okuması için krala çok uzun bir mektup gönderir. Bağımsızlık Bildirgesi, Amerikan kolonilerinin İngiltere’den ayrılıp bağımsız olmak istediklerini dünyaya ilan eden bir belgedir. Bu bildirge, koloni liderlerinin ayrı bir devlet kurma inançlarını ve Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın neden başladığını anlatmaktadır. Jefferson, Bağımsızlık Bildirgesi’ni hazırlarken John Locke’nin pek çok fikrinden etkilenir. Locke on yedi yüzyılda yaşamış bir İngiliz yazardır. John Locke, insanların kesin doğal haklarının olduğuna inanmaktadır. Bunlar, yaşam, özgürlük ve bağımsızlık hakkıdır. O, kanun koyucuların gücünü ancak millet iradesinden alabileceğine inanır. Devlet, kanun koyucu ile millet arasındaki bir sözleşme olmalıdır. Yöneticiler ancak adaletle hükmettiği sürece yönetimde kalabilir. Onlar adaletsiz bir hüküm sürmeye başlar başlamaz; görevden alınmalıdır.

Bağımsızlık Bildirgesi, Kral Üçüncü George’un insanlardan doğal haklarını gasp ettiğini dikkat çekmektedir. O, parlamentoyu da kullanarak kolonilere karşı onlar köleymiş gibi hiç de hoş olmayan bir biçimde davranmaktadır. Sonuçta koloniler, kendilerine ait özgür bir devlet ilan eder. Bağımsızlık Bildirgesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin doğum sertifikasıdır. Bu belge, İngiliz birliliğini reddetme konusunda kolonileri heyecanlandırırken kolonilerin bağımsızlığını garanti etmektedir.