Salgın gerekçeleriyle aylarca ertelenen ve yılan hikayesine dönen BARO seçimleri nihayet yarın Cumartesi günü Genel Kurul ve ertesi gün Pazar günü Aydın Adliyesindeki Baro odasında hakim nezaretinde yapılacak.

Önceki Rektör döneminde salonların kullanımına izin verilmemişti. ADÜ yeni yönetimi Baro Genel Kurulu için bu kez kapılarını Baro’ya açtı. Geçen yıldan bu yana aylarca ertelenen Baro seçimleri , lebalep yapılan siyasi parti genel kurullarına rağmen , bir türlü izin verilmemesi nedeniyle , spekülasyonlara neden oldu.

Bunu illerde 2. Baro kurulması sürecine bağlayanlar da oldu.

Türkiye genelinde yapılan araştırmada sadece İstanbul ve Ankara da 2. Baroların kurularak toplam Baro sayısının 82 olduğu yani ancak 2 ilde 2 baro açılabildiği ortaya çıktı.

Bu yazı kaleme alındığında AYDIN BAROSU seçimleri için biri kadın diğerleri erkek olmak üzere toplam 4 Avukat baro başkanlığı için yarışacak.

Baro Yönetim Kurulu için tam 19 aday mevcut.

Baro'lar diğer Ticaret erbabı meslek odaları, Sivil Toplum Kuruluşları gibi hem mesleki dayanışma ve birliktelik sağladığı gibi güçlü birer lobidirler. O yerde yaşayanların sesi ve demokrasinin kılcal damarlarıdır.

Kamu hizmeti gören barolar, idarelerin icraatlarını denetleyen , görüş bildiren , yanlışları tespit ederek , kentin sorun ve ihtiyaçlarını dile getiren gönüllü kuruluşlardır.

Sanıldığının aksine , yönetime seçilenler asla bir ücret almadan , hatta mesaisini zamanını ve enerjisini üstüne de maddi destekleriyle mesleki birlikteliği sürdüren kanaat önderleridir.

Bu güzel hizmetler için yarış yapan adayların ,birbirlerine saygılı, konuşmalarında ölçülü, üstat, usta ve deyim yerindeyse çırak ilişkisi her meslek odaları için rehber ve örnek olmalıdır.

Seçimlerin bitmesinin ardından meslekleri için bir araya gelerek asla kırgınlıklara yer vermeyen ,olgun insanların bu tavırlarını , duruşmalarda birbirlerine nezaket içinde davranmalarını yıllardır izliyor ve biliyorum.

Bu seçimlerden sonra da kazanan AYDIN BAROSU olsun.

Yarın sabah ADÜ Konferans salonunda saat başlayacak olan Genel Kurul ile ertesi gün yapılacak seçimlerin izlenimlerimizi sizlerle paylaşmak için iki gün hukukçularla birlikte olacağız.

AYDIN DA YURT SORUNU

ADÜ Gıda Mühendisliği bölümünü kazanan Denizli'li bir meslekdaşım kızı için yardımcı olmamı istedi.

Aydın daki kısıtlı sayıdaki Devlet Yurtları kontenjanı hemen dolmuş ve 18 bininci sırada yedek olarak kendine Yurtlarda yer bulabilmişti.

bunun Türkçesi , asla sıra kendisine gelmeyecekti.

Geçen gün Aydın da buluştuk .Öğrenci kızımız için Yurt arayışı içine girdik.

Önce Aytepe mevkiindeki tek odalı konforlu, sabah kahvaltısı ve akşam yemeği içinde özel bir yurt için talep edilen ücret'in yıllık 30 bin lira olduğunu öğrenince benim de , arkadaşımın da gözleri fal taşı gibi açıldı.

Okulun en fazla 10 aylık olduğunu düşünürseniz aylık 3 bin lira , tam bir asgari ücret maaşı..!

Neyse ki, Orta Mahallede ,özel bir yurtta kalan son üç beş yataktan birine kayıt yaptırarak 10 taksitle ödenmek üzere 17 bin liraya zar zor bir yer yurt bulabildik.

Bundan 47 yıl önce ben de İstanbul da kazandığım Üniversite de okurken , bekar öğrenci için zor olsa da, bir evde oturdum.

Bilirim öğrencinin çilesini ve daha o yıllarda ayakta durabilmenin zorluğunu.

Ancak salgın günlerinde azalan gelirler , alım gücünün azlığı , ekonomik göstergelerdeki dengesizlikler bugün çalışanlar ve Emekliler için il dışında Üniversite kazanan evlatlarını okutmak bir hayli zor.

Hatta Muğla daki Sıtkı Koçman Üniversitesinin merkez ve ilçe kampüslerini kazanan öğrencilerin konut azlığı , yurt yetersizliği nedenleriyle , kayıtlarını dondurduğunu çok iyi biliyorum.

İki yıl kapanan okullar nedeniyle boş kalan ev sahipleri adeta acısını şimdi çıkarıyor,kiralar iki kat arttı.

Peki neden böyle oldu bu yık ?

Her yıl yeni kayıt olan ve 2 yıldır mezun vermeyen okulların öğrencilerini sayısı artınca , kısıtlı yurt ve konutlara talep artınca, kiralar tavan yaptı açıkça.

Ama öğrenciler asla ticari meta değildir, olmamalıdır.

Yolcu garantili otoyollar nasıl yapıldıysa , öğrenci garantili yurtların yapımına neden zamanında başlanmadı..?

Bu sorumluluk devletindir.

Öğrencilerin açıkta kalmalarının , hele bu salgın günlerinde emeklilerin ve çalışanların aldıkları ücretler artmadığı halde yurt azlığı ve ikiye katlayan ev kiraları öğrencileri ve velilerini bezdirdi.

Buradan evleri müsait olan AYDIN'lı hemşehrilerimize seslenmek istiyorum.

Odalarınızın birini , olabilecek ortalama bir kira değeri üzerinde kapılarınızı başta kız öğrencilerimiz için açın.

Gurbet bir yerde çaresiz kızlarımıza ana baba olun.

Eğer emeklilerimiz sahillerde yaşıyorlarsa , Aydın daki evlerinizi öğrencilere kiralayın.

Hatta devlet madem bu yoğun talebe yetişemediğinden , yeni yurtlar açamıyorsa, öğrencilere yurt bursu vererek , özel konutlarda kiracı olarak kalması için, karşılıksız maddi destek sağlamalıdır.

Yarının ümidi gençlerimizi , daha gençliğinde bu hayattan yıldırmamalıyız,

Haydi AYDIN ,misafirperverliğimizi göstermemizin tam zamanıdır.

Sokakta kalmasın misafir gençlerimiz.

Onları bağrımıza basalım, evlerimizin kapıların öğrencilerimize açalım.

Sağlıklı ve huzurlu bir hafta sonu dileklerimle.

SÖZÜN ÖZÜ :


AĞZI OLANIN KONUŞTUĞU BU DÜNYADA , BEYNİ OLANIN DA , DÜŞÜNMESİ GEREKMEZ Mİ.?


MEHMET ÖZÇAKIR

[email protected]

P.K:110 EFELER – AYDIN

GSM . 0.542.7608691