Herkesin merakla beklediği asgari ücret belirlendi. 22 bin 104 lira…
Beklenenin altında kalan tutara tepkiler sürüyor. Kimine göre 30 bin olmazsa olmaz iken, kimine göre çok yerinde bir tutar.
Aslında önemli olan kısım enflasyonu tekdüze tutabilmekte. Şu şartlarda hiç zamsız bir yeni yıl mümkün olmasa da makul tutarlar bu ücretle zor da olsa yaşamı devam ettirebilir.
Yıllar önce asgari tutarlarla 5 çocuklu aileler geçinirken, şu an asgari tutar ailenin sadece 1 ferdine zor yetiyor.
Ailedeki her ferdin çalışmaya yönelmesi de bunu tetikliyor. Rahat bir yaşam, yarın kaygısı olmadan ve evlatlarının geleceğinden endişe etmeden yaşamak herkesin hakkı.
Kiraların 15 bin, faturaların 4 bin, masrafların 2 bin, yol-ulaşım vb. giderlere aylık bin lira gittiğini kabaca söylersek haksız sayılmayız. 22 bin lira bitti bile.
Sosyal hayat? Tatil? Giyim, kuşam? Eğlence?
Aile fertlerinin en az ikisinin çalışmasının asıl sebebi de bu zaten.
İnsanlar kendilerine sosyal yaşam için ne para ne de çalışmaktan vakit ayırabiliyor.
25 ila 30 arasında bir tutar daha makul olacaktı büyük ihtimalle. Hali hazırda bir milletvekilinin maaşı 170 bin lira iken, mevcut asgari ücretin 10 katı maaş alan milletvekillerinin bu denli yüksek maaş almaları da gerçekten inanılmaz. Yeni yılda da alacakları zamla fark daha da artabilir.
En az 170 bin lira maaş alanların, 7/24 evini geçindirmek için dişini tırnağına takan asgari ücretli emekçileri anlamaları da zor oluyor maalesef.
Herkes dünyaya bir kere gelecek ve hayatlarında zorluk olmadan, emeklerinin karşılığını alarak, refah içinde yaşamak varken bu maaşlarla aile geçindirmek çok zor.
Verdikleri asgari ücretle 1 hafta geçinemeyecekken bu ücretle 1 ay geçinmeyi emekçilere mecbur kıldılar…
Söylenecek, eleştirilecek o kadar çok yanı var ki…
Emeklerin karşılıksız kalmadığı bir dünyada görüşmek üzere…