Gençlerin pek çoğu akıllı telefonlar üzerinden sosyal medya sitelerine bağlanmaktadır. Sosyal medyada çok fazla vakit geçirmeleri nedeniyle bu durum akıllı telefonunun aşırı kullanılmasının temel nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Bu bir bağımlılıktır. Bunun insan fizyolojisini olumsuz etkilediğine dair pek çok bulgu elde edilmiştir. Boyun, omuz, sırt kas sistemi üzerinde bozukluklara yol açtığı dillendirilmektedir. Bu bölgedeki iskelet sisteminin üzerinde de olumsuz etkilerinin yol açabileceği söylenmektedir. Uzun süre hareketsiz kalma sonucu diğer kas ve iskelet sisteminin üzerinde dolaylı olumsuz etkilerinin olabileceği de gözlenmiştir. Aynı zamanda gelişebilecek beyin tümörleriyle cep telefonu arasında bir ilgi bulunmuştur. Bu risk, yirmi yaş altı kullanıcılar için daha fazladır. Sosyal medya bağımlılığının beynin öğrenme merkezi hipocampusu olumsuz etkileyebileceği böylece bu tip bağımlıların ise siyasi, ideolojik veya ticari amaçla üretilen manipülasyonlara daha kolay kanabileceği iddia edilmektedir (Akdağ, Siyasetin Temelleri Siyaset Felsefesi ve Siyasi İletişim, 2019, s. 13-16). Sosyal Medya bağımlılığının hipocampusu destekleyen melatonin hormonun salgılanmasını azaltabileceği konusunda endişeler mevcuttur. Bu hormonun salgılanması yaşa bağlı olarak azalmaktadır. Dolayısıyla bağımlılarda beyin fonksiyonları açısından erken yaşlanma, öğrenme güçlüğü, unutkanlık gelişebilir (Turgut, 2017).

Bağımlılık daha çok haz ile ilgili bir durumdur. Dopamin hormonu genelde ödül mekanizması sonucu ortaya çıkan bir enzimdir. Ancak bağımlılık sonucu sıklıkla kolayca ödüllendirilen beyin fonksiyonları açısından çok fazla dopamin salgılanır. Bu hazzı tetikler, ortaya çıkan haz daha fazlasını ister. Oysaki bu hormonun dengesiz salınmasının beynin frontal kısmı ile öğrenme merkezlerini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Dopamin hormonun fazlalığı anksiyeteye neden olur. İnsan davranışlarında ciddi değişikliklere sebebiyet verir. Uykusuzluk, aşırı kaygı, yüksek libido, stres, paranoyak semtoplar, hiperaktivite gelişebilecek diğer olumsuzluklar arasında sayılabilir (Üsküdar Üniversitesi Yazılım Planlama Birimi, 2020).

Cep telefonunun yaydığı sinyaller nedeniyle vücudun biyokimya dengesi bozulmakta, enzimlerde azalma veya artma olmakta, anormal salınımlar bir takım metabolizma hastalıklarına dolaylı yoldan etki etmektedir. Yine hareketsizliğe bağlı vücutta kas oranında azalma, yağ miktarında artış muhtemel sosyal medya bağımlılığının etkilerindendir. (Şafak, 2019, s. 1-6). Bu nedenle cep telefonu vb. araçlara ulaşma imkânı olmayan alt sınıf çocuklarda obezite riski daha azdır. Yine büyük şehirlerin yer aldığı; dış dünyanın pek güvenli olmadığı düşünülen bu nedenle çocukları içeride tutan veya onları içeride kontrol altında tutmak için internetin kurtarıcı gözüyle bakılan Türkiye’deki batı illerinde çocuk obezitesinin daha yaygın olması buna örnek gösterilebilir. Mahalle kültürünün yaygın olduğu, çocuğun oyun oynayabildiği doğu illerinde çocuklarda obezite oranı oldukça düşüktür. Söz konusu iller arasında obezite oranı bazen iki katından daha fazladır. Elazığ, Hakkari, Malatya, Van, Bitlis vb. hatta obetize oranı %14.8 iken bu oran İstanbul’da %30,4’e çıkmaktadır (Milliyet, 19.01.2020). Yine hareketsizliğin kardiyovasküler sorunlara yol açabileceği söylenmektedir. Yağ kütlesindeki artışın kalp-damar rahatsızlıklarını tetikleyebileceğiyle ilgili tespitler literatürde yer almaktadır. Fiziksel aktivitenin azlığı nedeniyle kas yorgunluğu ortaya çıkar. Buna bağlı olarak olası fiziksel aktivite durumunda yoğun kas ağrıları çekilebileceği dillendirilmektedir.

Cep telefonu kullanımı ergenlik döneminde daha yaygındır. Bağımlı olan gençlerin bu nedenle üzerlerinde stres birikeceği, ergenlik sorunlarını atlatmakta güçlük çekeceği söylenmektedir. Uyku ve enerji seviyelerinde düşme de bunda etkilidir. (Şafak, 2019, s. 8). Sosyal medya bağımlılarının sürekli olumsuz veya kötü beslenme modellemeleriyle donatılmış medya içeriklerine maruz kaldığı düşünüldüğünde özellikle çocuklarda kötü beslenme alışkanlıklarının ortaya çıkması muhtemeldir. Bu konu sadece modellemeyle ilgili bir durum değildir çocukların daha fazla sosyal medyada vakit geçirmek için ekrana bakarken yemek yediği, yemeği hızlı yediği veya öğün atladığı, hızlı ve çabuk tüketilebilecek ürünler tercih ettiği gerçeği göz önünde bulundurulduğunda durum daha da ciddileşmektedir. Sadece beslenme değil boşaltım sistemiyle ilgili bağımlı çocukların sorun yaşayabileceği bildirilmektedir. Kimi çocukların cep telefonuyla veya internette daha fazla vakit geçirmek için son ana kadar dışkısını ve idrarını tuttukları gözlenmektedir. Dolayısıyla mesane ve bağırsak sorunlarını bu durum tetikleyebilir. Bu tip çocuklarda bevliyelik ve ürolojik semptomlar görülebilir.

İnternet, cep telefonu ve sosyal medya bağımlılığıyla ilgili “netlessfobi” gibi bir takım patolojik tanımlamalar literatüre girmiştir (Yılmaz, Ortaöğretim Kurumlarında Öğretmen ve Yöneticilerin Dijital Bağımlılık Düzeylerinin İncelenmesi: Ankara İli Çankaya İlçesi, 2019, s. 20-25). “Karpal tünel sendromu” sendromu bağımlılık sonrasında ortaya çıkabilecek rahatsızlıklardan birisidir. Bu el bileklerindeki sinir sıkışıklığını ifade eder. Nomofobi, ego sörfü, siberhondrik (Tekayak, Akpınar, & Kırdök, 2017, s. 95-97) şeklindeki psikolojik rahatsızlıklar da bağımlılık sonucu gelişmektedir.