Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin kaderi bu…
Tarım arazileri farklı nedenlerle her yıl daha da küçülmekte.
Ülkemiz tarım arazileri ile ilgili 2019 yılına ait “iyimser” istatistiki verilere göz atalım.
Parsel dağılımlarını Türkiye geneline yaydığımızda ortaya çıkan tablo bir hayli üzücü. Karadeniz Bölgesinde orta boyda arazi yok denecek kadar az. Ege Bölgesinin bazı ovaları dışında ortalama parsel büyüklükleri
10 dekarın altında. Akdeniz ve Marmara Bölgeleri de yaklaşık aynı rakamları vermekte. Şanslı olan, ancak verimi en düşük iki bölge İç Anadolu ev Güneydoğu Anadolu…
Küçük parselli ve çok parçalı araziler Türk tarımı için sorun teşkil etmekte olup üretim ve kazanç bakımından aşağıdaki sonuçları doğurmaktadır.
• Küçük parsellere yeni yatırımlar yapılamamaktadır.
• Üretim izlenememekte ve yönlendirilememektedir.
• Küçük işletmeler pazara yönelik üretim yapamamaktadır.
• Türkiye’nin tarımsal üretim hedeflerini gerçekleştirme sürecini olumsuz etkilemektedir
• Uluslararası rekabet edilebilirlik olumsuz yönde etkilenmektedir.
• Gıda güvenliği ve güvenilirliğinin sağlanmasında kısıtlar oluşmaktadır.
• Parseller etkin bir ulaşım ve sulama ağından yoksun kalmaktadır.
• Aşırı parçalılık nedeniyle meydana gelen üretim kayıpları yıllık 17 milyar TL’ye ulaşmaktadır.
• Küçülen işletmelerle rekabet edebilir bir üretim yapılamamaktadır, üretim maliyetleri artmaktadır.
• Bölünme durdurulmadığı takdirde ekonomik üretim yapılabilecek arazi kalmayacaktır.
• Sulama, toplulaştırma gibi altyapı yatırımları çok daha pahalıya mal olmakta ve yatırımların etkinliği azalmaktadır.
• Üretim potansiyeli düşmektedir.
Kaynak: Tarım Ve Orman Bakanlığı, Tarımsal Üretim Planlaması Grubu Çalışma Belgesi.