İkarya ve Nikarya (Yunanca: Ikapia, İkaria) Yunanistan’da Ege Denizi’nde yer alan Sisam Adası’nın batısında bulunan bir adadır. Adaya mitolojik İkarus’un ismi verilmiştir.

YAŞAMLA BARIŞIK İKARYALILAR

Yazar İzlen Şen Toker’in, İkarya adasında gezip gördüklerini, toplumsal yaşamıyla ilgili yaptığı araştırma ve incelemelerini ilgiyle okudum. Sağlıklı, uzun yaşam sırlarını okuyucularımızla paylaşmak için hemen yazmaya yöneldim.

“105 yaşındaki Lonna Proiou, Ege Denizi’ndeki İkarya adasının Christos Raches köyündeki küçük dükkânındaki 90 yıldır kullandığı teknikle giysi ve bez çanta yapıyor. Dokuma tezgâhında çalışırken “Hayatında tutkunu harekete geçiren bir şey yap” önerisinde bulunuyor. Uzun yaşamasının nedenini dokumaya olan tutkusuna ve yaşama bakış açısına bağlayıp gülümserken, “Gereksinimin olandan fazlasını isteme, başkalarına imrenirsen, bu sende yalnızca stres yaratır” diyor.

100 yaşındaki Kostas Sponsas ise gençliğinde bacağını kaybettiğinde kendini üzmemeye karar vermiş ve hep dedesinin şu sözünü anımsamış: “Daha kötü bir şey olmadığı için şükret.” Dükkânında çalışırken ekliyor:

“Yorulduğum zaman okuyorum, okumak zihnimi dinlendiriyor.”

102 yaşındaki George Kassiotis’in ölümle ilgili düşüncesi de şöyle: “Ölümle ilgili bir endişem yok. Bir gün hepimizin oraya gideceğini biliyoruz.” Bu sözler, yaşla 100’ü geçen İkaryalıların ortak özelliği olan yaşam sevgisini özetliyor. 90 ve üzeri bir yaşa kadar sağlıkla yaşama olasılığı dünya ortalamasının üzerinde olan İkarya’da yaşlananlar, yaşamlarına aktif olarak devam ediyor.

İkarya adası, Dan Buettner ve ekibinin hazırladığı “Blue Zones (Mavi Bölgeler) adlı sağlık projesinde dünyanın en uzun ve sağlıklı yaşanan beş bölgesinden biri olarak yer almış. Kosta Rika’daki Nico’ya, Japonya’daki Okinowa, Kaliforniya’daki Loma Linda ve İtalya’daki Sardinya ile birlikte İkarya’da da uzun ve dengeli yaşamlarının nasıl sürüldüğü araştırılmış. Adadaki yaşlılara nasıl bu kadar uzun yaşayabildikleri sorulduğunda çoğu bu kadar uzun yaşadıklarını fark etmediğini belirtmiş, 101 yaşındaki bir kadın soruyu şöyle yanıtlamış:

“Biz yalnızca ölmeyi unuttuk.”

Aslında bu sorunun yanıtı, adanın doğası, temiz havası, adalıların beslenme egzersiz, sosyal yaşam düzenleri ve yaşama bakışlarında bulunabiliyor.

İKARYA’DA YAŞAM

İkarya’da yaşam telaşsız ve endişesiz geçiyor. “Toprağa iyi bak ki, o da sana iyi baksın” anlayışıyla yiyeceklerini kendi bahçelerinde doğal bir şekilde yetiştiriyor; zeytinyağı, şarap ve ballarını kendileri üretiyorlar. Mercanköşk, biberiye, karahindiba, tarhun, adaçayı, nane gibi bitkileri yemekte kullanıyor, arkadaşlarıyla buluştuklarında kahveyi daha az bitki çaylarını çok içiyorlar. Düşük kalorili beslenme düzenlerinde sebzeler, fasulye, domates, zeytinyağı, ekşi mayalı tam buğday ekmeği ağırlıklı yer alırken şeker, beyaz un ve işlenmiş gıda neredeyse hiç yenmiyor. Proteini daha çok balıktan, keçi sütünden alarak eti çok az tüketiyorlar. Günlük egzersizlerini spor salonlarında ya da koşarak değil, adanın dağlık yollarında yürürken, toprağı kazarken, bahçede çalışırken, yemek pişirirken, arkadaşlarını ziyarete giderken yapıyorlar. İstedikleri kadar uyuyor, ayrıca öğleden sonra uykusuna da yatıyorlar.

Köylerde düzenlenen Panagira denilen festivallerde ruhları dans ve şarkılarla besleniyor. Okur – yazarlık oranının yüksek olduğu adada köy meydanlarındaki sohbetlerde felsefe ve politikadan tarih e sosyolojiye kadar pek çok konu konuşuluyor.

Mavi Bölgeler projesindeki uzmanlar sağlıklı yaşamı güçlü aile bağları ve inanç temelli topluluklarla da ilişkilendiriyor. İkaryalılar aileleri ve komşularıyla görüşüyor, yaşlılar yaşamdan kopmuyor. Büyükanneler, büyükbabalar yaşlandığında köşeye çekilmeden torunlarıyla zaman geçiriyor, işlere yardım ediyor, arkadaşlarıyla buluşup tavla oynayarak sosyalleşiyor.

Sağlıklı, uzun yaşam sırları açıkça ortada, farkındayız…