Nasıl mı susturdu?
AK Partili Tacettin Özden komisyonda yaptığı konuşmada “Şuan ekonomik kriz yaşıyoruz. Büyük olasılıkla gelecek yıl da bu kriz devam edecek” deyince Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Ben önümüzdeki yılın kötü geçeceğine inanmıyorum. Siz ekonomik kriz olacak derseniz, bunun yansıması negatif olur. Türkiye ekonomisi güçlüdür. Ben kriz yaşanacağına inanmıyorum” şeklinde cevap verdi. AK Partili Tacettin Özden ile Özlem Çerçioğlu arasında geçen diyalog toplantıya katılan meclis üyeleri ile izleyicileri gülümsetti.
Bu arada Başkan Çerçioğlu, mütevazılığı elden bırakmak istemedi. Meclis üyesi Tacettin Özden’le aralarında geçen diyaloğun haber olmaması yönünde basın mensuplarına ricada bulundu.Ancak Tacettin Özden ile Çerçioğlu arasındaki diyalog, yıldırım hızıyla haber oldu. Ben de bu haberlere dayanarak bu köşe yazısını kaleme aldım.Tacettin Özden’in konuşmasını biraz daha açmada yarar var. Zira AK Partili turizmci “Kriz var” diyorsa doğrudur. Onun yaz aylarında çektiği sıkıntıyı Özlem hanımefendi bilemez. Krizden göze öyle korkmuş ki, stresten gelecek yılı şimdiden kaybetmiştir. Onun için Tacettin bey çok umutsuz. Ama Özlem hanımefendinin sosyal medyaya yansıyan açıklamalarıyla ne kadar mutlu olduğu bilinmez.
Çerçioğlu ne diyor?
“Biz yıllarca pek çok kriz atlattık. Krizle baş etmesini öğrendik. Onun için önümüzdeki sezon Kuşadası, Didim ve Türkiye turizminin iyi bir yıl geçireceğini düşünüyorum. Turizmin kötü geçmesinin temel sebebi Rusya idi. Ama Rusya ile de buzlar gayet güzel erimiş durumda. Ekonomimiz içinde 79 milyon var. Ekonomi kötü geçmeyecek, iyi geçecek. Eğer biz ekonomi kötü geçecek dersek bunun yansıması gerçekten negatif olur. Turizm, tarım, otomativ hangi sektörü konuşuyorsak konuşalım Türk ekonomisi güçlüdür” ifadelerini kullandı.
Tacettin Özden ile Özlem Çerçioğlu arasında yaşanan diyalog bana çok ilginç geldi. Bir iktidar Partisi mensubu, “Türkiye’de kriz var” 2017’de devam edecek” diye diretiyor. Bir muhalefet partisi mensubu olan Özlem hanımefendi ise “Türk ekonomisi güçlü 2017 iyi geçecek” diye diretiyor.
Kimin haklı, kimin yanlış tahmin yaptığı önümüzdeki süreçte belli olacak. Benim tahminim ise farklı. Türk ekonomisi sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Kurdaki aşırı yükselişler krizin habercisi olduğunu unutmayalım.
Eğer bir Amerikan doları 3.30’a kadar gelip dayandıysa, bu olayın nedenlerini araştırmanız gerekir. Euro’da dolar gibi tüm zamanların rekorlarını kırmaya devam ediyor. Kurun yükselmesi ne anlama geliyor? O kadar çok anlamlar yüklü ki anlatmakla bitmez. En kötüsü Türk lirasında değer kaybına neden oluyor. Paramız değer kaybettiği zaman ne olur biliyor musunuz?Enflasyon hortlar.
Yılda 250 milyar dolar ithalat yapan bir ülkede enflasyonu önleyebilene aşk olsun. Çünkü pahalı dolar veya Euro ile yapılan ithalat, yurda giren malların fiyatlarını yükseltir. Bazı iktidar mensubu siyasiler “Bizim dolarla ne eşimiz olur” diyorlar.
Bal gibi olur. İçteki mal ve hizmetler dolar kuru yükseldikçe, fiyatlar artar. “Türkiye ithalat yapmasın” diyenler de var. Bunun mümkünatı yok. Türkiye ithalat yapmazsa ihracat da yapamaz. Çünkü ihracat kaleminin içinde yüzde 67’si ithal mallarından oluşuyor.
İster beğenin, ister beğenmeyin. Türkiye 15 yıldır ithalatla kalkınmayı deneyen bir ülke. Bu yüzden ekonomimiz yüksek dış ticaret açığı veriyor. Ancak sıcak parayla açıklar kapatılmaya çalışılıyor. Bugüne kadar Allah’a şükür ki kapatıldı. Bundan sonra da dış dış ticaret açıkları kapatılabilir mi? Bilemiyorum.Türkiye çok zengin bir ülke ancak Tacettin Özden’in dediği gibi ekonomi pek iyi değil. Türk ekonomisi, 2017 de yüzde 4-5 düzeyinde kalkınma hızını yakalayabilecek mi? Bu da mümkün değil.
Büyük şehrin Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu bu işe ne der bilemem. Ama ne diyeceğini duyar gibiyim. “Eğer biz ekonomi kötü geçecek dersek bunun yansıması gerçekten negatif olur.” Turizm, tarım, otomativ konuşursak konuşalım, Türk ekonomisi güçlüdür” diyebilir. Ülke düzeninin canla, başla ve akılla koruyan bir ifade. Hiçbir siyasi, karşı cephedeki bir siyasi partiyi böylesine koruyamaz. Bizim toplumumuzun böyle arka çıkışlara pek aklı ermez. Bu davranış demokrat olmanın bir gereği midir bilemem.