Dün Pazar “anneler günü “ kutladık.

bir güne sığdırılamayacak kadar önemli “ anne “ mizi 24 saat’e gömdük.

Sağ olanlar için annelerimiz , cennetin anahtarıdır.

Aramızda olmayanlar için bir acı ve buruk bir özlemdir.

Dün anneler gününde böyle anlamlı bir günde Şenay annemizi kaybettik.

Dün Efeler İlçesinde Dükkan önü camisinden kaldırılan sokağımızın sevgili büyüğü Şenay ERDEM ‘in cenazesinde işte o burukluğu yaşadık .

Allah mekanını cennet eylesin,

Pek bize uymasa da, gün olarak kutlu olsun tüm annelere, ancak aslında yıl boyu unutmamız gereken bir değer ve anlam taşıyor “anne”..!

Anne terliği altında inlerken bile “ anne “ diye yardım çığlığı atan bir nesildik biz.

Ben de anamla sarıldık birbirimize dün …!

Sayılı gün ve haftalar ne çabuk geçiyor.

Ramazan ayının ilk haftası yani Ramazan’ın ilk çeyreği geldi geçti bile.

Belki bana mı öyle geliyor bilmem ama, sosyal medya da anıların köşesinden gelen bildirimleri okuyunca bir yılın ,üç beş yılın ne kadar çabuk geçtiğini görmek çok şaşırtıyor beni.

“Daha dün gibiydi “ demek geliyor içimden.

“Yaş almak , yaşlanmak demek değil “ anladığım kadarıyla.

Yüreğiniz, yaşama sevinciniz, içinizdeki çocuğunuz , bıraktığınız yerde öylesine duruyor,

Ama ak düşmüş saçlar ile daha düne kadar size “ abi “ diyenler “ amca “ demeye başladığında pek alışamıyorsunuz buna..!

Gönül “ kalk gidelim , gezelim “ derken , aynada ak düşmüş saçlara bakınca , ne işim var demek geliyor içimizden.

Ama genç kalmış yürek ile, ak düşmüş saçlar pekala çok güzel geçinebiliyor birlikte

Aydın’da 45 -50 yıl öncesine kadar tüm direklerde hoparlörler belediye anonsu dinlenirdi .

İlanlar tebligatlar,ölenler duyurular herkes canlı gazete gibi haberdar olurdu.

Halen Güzelçamlı , Çine ve diğer küçük belde ve belediyelerde hoparlör anons sistemi yayın yapıyor.

Ama kentler büyüdükçe genişledikçe bu sistemden vazgeçildi.

Şimdilerde aramızdan ayrılanları , ancak sosyal medyadan , kent gürültüsünden işitebilirsek, minarelerden ve selalardan ancak öğrenebiliyoruz.

Oysa iletişim ne kadar önemli günümüzde.

Empati yapmadan anlamak mümkün mü birbirimizi..?

Aydın yerel ve merkezi idare arasında ilişkiler , henüz yeterli birlik ve beraberliğe ulaşamadı.

Biz eğer yerelde bu birlikteliği sağlayamazsak , Ankara da amiyane tabirle kimse bizi ve Aydın’ı sallamaz .

Ne verirlerse onunla idare eder gideriz.

Önce yerelde sonra da ülke genelinde ses getirecek projelerde birleşmek gerekirken , sen ben , kısır kavgaları çok acı ve düşündürücüdür.

Hele aynı partide ve görüşteki kişiler bile anlaşamazken, varın siz farklı kesimlerdeki ayrılığı düşünün.

ADÜ ‘ den emekli bir Profesör dostum , beraber olduğumuz bir sempozyumda ,

Aydın daki bu yönetim dağınıklığını kast ederek kulağıma eğilip,

“ Aydın’dan , Aydınlılardan ne bir yay olur , ne de ok “ dediğini hiç unutmam..!

Ne demek istediğini kibarca düzelterek yazdım

Ama siz anladınız onu..!

O an şaşırmış, ve ilkeli bir Aydın Sevdalısı olarak “neden öyle düşündünüz hocam “ dedim kısık bir sesle..!

Cevap vermedi başını salladı.

Anlarsın zamanla demek istedi adeta..!

Ne dediğini şimdi anlar gibiyim.

Meğer ben giderken , o geri dönüyormuş, aynı yolda..!

Aydın’ın fiziki haritasına bir bakın..!

Sizce Aydın il sınırları Türkiye ‘ye , Trakya bölgesi dışında , Anadolu’ya benzemiyor mu..?

Türkiye’nin gündemi neyse, bizde katmerlisi aynısı.

Enerjimizi , projemizi , sinerjimizi Aydın için harcayacağımıza , patinaj yapıp avara kasnak , boşuna dönüyoruz.

Tüm sorun , kişisel ve siyasi kaygıları temsil ettiğimiz makamlardan uzak tutamamak..!

Empati yapamamak, kişisel hırs, kaygı ve çekişmeyi , toplumsal uzlaşmanın önüne taşıyamamak.

Ancak arkadan gelen genç nesil, bu anlamsız gidişden pek de keyifsiz.

Ne siyasete özeniyor, ne de büyükleri benimsiyor.

Çünkü gençlere bu olan biten anlamsız geliyor.

Unutmayın siz büyükler ,

“ bu makamlar han, siz seçilmişler ve atanmışlar ise hancı.”

Ne han hancıya , ne de devlet yöneticilere, ne de, Mahkemeye kadıya mülk değildir.

Giderken yaptıklarınız ile anılacaksınız,

Bu kentin duygusal sahibi yerel yönetimlerin başındakiler,

Hele sizler bu kentte doğdunuz ve Allah gecinden versin ,

Yerel yöneticiler son uykunuzda da buradasınız..!

Kişisel hırs ve tutumlarımızı , asla işimize yansıtmamalısınız..!

Arkanızdan eserleriniz ile anılmak ve evlatlarınıza torunlarınıza iyi bir isim mirası bırakmak için

Unutulmayacak farklı şeyler yapın, herkesle konuşup , birlikte çalışın , ardınızda anılacak bir eser bırakın.

Herkesi kucaklamak , sarılmak , yerelde sıcak bir elin hemşehrilerinizle teması, başarının en önemli anahtarıdır.

Ne demiş Çinliler,

“ yüzünüz gülmüyorsa , bakkal dükkanı açmayın “

Oturduğunuz koltuklarda daha önce kimlerin gelip geçtiğini,

Kimlerin hala unutulmadığını , kimlerin esamesinin okunmadığını ,

Hatırlayın ve unutmayın.

Kısacası hep yazdığım gibi,

“ akıllı insan kendi aklını kullanır, daha akıllısı başkalarının aklını da kullanır “

Büyükşehir de büyük düşünmek gerekir,

Büyükşehirde hala küçük düşünürsek,

Biz hala büyümemişiz demek..!

SÖZÜN ÖZÜ :

BAZI İNSANLARI HER ZAMAN,

BÜTÜN İNSANLARI DA BAZEN KANDIRABİLİRSİNİZ;

AMA BÜTÜN İNSANLARI ,HER ZAMAN KANDIRAMAZSINIZ.

MEHMET ÖZÇAKIR

[email protected]

P.K:110 EFELER AYDIN

GSM : 0.532.3722627