Seçim döneminde partiler kartlarını bir bir açar. Bütün partilerin ortak vaadi işsizliğe çare olmaktır. Türkiye’de işsizlik fazladır. İlköğretime giden çocuk aile bütçesine katkı sağlamak için ayakkabı boyar; anne hasta oldu mu hastanelerde kuyruk bekler; baba ne iş olsa yapar. Bu böyle olmaz! Türkiye’de dört milyona yakın yabancı kaçak istihdamı var. Sakın bunu gemilerle Yunanistan veya İtalya’ya kaçmaya çalışan, kandırılan Asya veya Afrika kökenli gariban insanlarla karıştırmayın. Yabancı kayıt dışı istihdamı lüks yerlerin içerisinde, beş yıldızlı otellerde, tatil köylerinde, gece kulüplerinde… Onlar, Türkiye’ye turistik vizeyle girmektedir. Ülkemde yüksek ücretlerle çalışmaktalar. Turizmde yabancı kayıt dışı istihdamında Tunus ve Rus uyruklular çoğunluktadır. Otellerin animasyon takımları kimlerden oluşmuş durumda? Çark öyle bir kurulmuş ki içlerindeki benim insanımın bile işine rahatlıkla son verdirtebiliyorlar. Bravo… Çalışma izni olmadan, yaptıklarına bakın! Bu ülke benim. Ülkem için ben askerlik yaptım, ben vergi vermekteyim. Onlar mı? Kayıt dışının vergisi mi olur? Turizmden maksat döviz gelirlerini artırmak mı yoksa cari açığı azdırmak mı? Binlerce dolar ülkemden çıkmaktadır. Onlar, turizmde eğlence sektöründe çalıştıklarından, turistlerle birebir ilişki kurmak ve yaptıkları her türlü ahlak dışı davranışlar nedeniyle Türkiye hakkında yanlış imaj oluşturmaktadır. Tayland’ın turizm adına dünyadaki imajının ne olduğunu bilmeyen mi var? Böylesine sakat bir imaj ülkemiz üstüne bir daha çıkmayacak şekilde yapışmak üzeredir. Türkiye son dönemde kimi ülkelerle vizelerin karşılıklı yeniden düzenlenmesiyle ilgili olarak antlaşmalar yapmaktadır. Söz konusu ülke vatandaşları karşılıklı olarak bir aylığına vizesi kaşı ülkeyi turist olarak ziyaret edebileceklerdir. Vize süresinin bir aya inmesi elbette turizmde yabancı istihdamını kimi ülke vatandaşları için çıkmaza sürüklemiştir. Ancak aynı ülke vatandaşlarının bu nedenden dolayı Türkiye’de oturma izni taleplerinde patlama olmuştur. Onlara oturma iznini rahatlıkla verilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, özellikle yabancı uyruklu sarışın bu bayanları rahat oturma izni almalarına çanak tutmaktadır. Onların adres beyanında Türkiye vatandaşları yardımcı olmaktadır. Sonrası onlar kayıt dışı çalışmaya devam etmektedir. Bizdeki yabancı hayranlığı olduğu sürece hangi tedbiri getirirsen getir o tedbirlerin işe yaracağa benzememektedir. ÇALIŞMA BAKANLIĞI MÜFETTİŞLERİ TURİZMDEKİ İSTİHDAMI DENETLEMEKTE MİDİR? ELBETTE! ANCAK MÜFETTİŞİN HOTELE GELECEĞİ GÜN BELLİ. BİR YERE MÜFETTİŞ GELDİĞİNDE DİĞER YERLER BUNDAN ANINDA HABERDAR OLMAKTADIR. YABANCI UYRUKLU KAYIT DIŞI ÇALIŞANLARA HEMEN BİRER TURİST BİLEKLİĞİ TAKILMAKTADIR. MÜFETTİŞ GİTTİĞİ ZAMAN HERŞEY KALDIĞI YERDEN DEVAM. Özellikle otellerin dışarıdan satın aldıkları gecelik Sirk, Rus revüsü, jonglor, mezdeke, oryantal gibi gösteri guruplarının tamamına yakını kayıt dışı çalışan yabancı çalışanlardan oluşmaktadır. Türkiye kimi ülkelerle karşılıklı vize antlaşmaları yapmaktadır. Söz konusu antlaşmalara göre her iki ülke vatandaşları birer aylığına vizesiz karşılıklı turistik ziyarette bulunabilmektedir. Şimdilerde kimi organizatörler birer aylığına söz konusu ülkelerden guruplar getirip onları gösteri gurupları olarak çalıştırmaktadır. Bir ay bitiminde o grup gönderilip diğer gurup çağrılmaktadır. Gelen guruplar çoğunlukla gençlerden oluşmaktadır. Çünkü onlar bir aylığına bedava tatil fırsatı olarak görmektedir olanları… Nitekim bu düşünce doğrudur. Otel, deniz, barınma, su parkları, ulaşım, transfer hepsi ücretsizdir. Üstüne para kazanmaktalar… Söz konusu gösteri gurupları farklı gecelerde farklı otellere gösteriye gittiklerinden denetlenememektedir. Çalışma denetçileri otellerin kapılarına kamp kurmalıdır. Otellerden dışarıdan alınan gösteri listeleri ve programı istenmelidir. O gecelerde mutlaka denetim yapılmalıdır. Rasgele yapılacak denetimler ise caydırıcılık adına önemlidir. Dışarıdan taşeron şirketlerden satın alınan gösterilerden oteller de sorumlu tutulmalı ve otellere hem taşeron animasyon şirketlerine ağır cezalar kesilmelidir. BU SORUNU ÇÖZEMEYEN ÜLKEMDE İŞSİZLİĞİN ÖNLENEBİLECEĞİNE İNANMAMAKTAYIM!