Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener arasında polemik yaşanmasının hemen ardından İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı'na iki adet kurşun isabet etti
Bu “saldırı” muhalefet cephesinde sert tepkiyle karşılandı. Muhalefet liderleri Erdoğan’ın tehditkar dilinin bazı işgüzarları harekete geçirdiklerini savundular. Bazıları ise olayın doğrudan göz dağı vermek amacıyla bilinçli şekilde yapıldığına inandılar. Saldırgan birkaç saat içinde yakalandı. Yakalama sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı binasının karşısındaki şantiyenin bekçisinin inşaata dadanan hırsızları kovmak amacıyla kurşun sıktığını, kurşunların parti binasına tesadüf eseri isabet ettiğini söyledi.
*************
Hüda-Par’ın Cumhur İttifakı’na katılmasından kısa bir süre sonra internette bir video dolaşıma girdi. Bir muhabir Batman’da seçimle ilgili sokak röportajı yapıyor. Kendini “Hizbullahçı” olarak tanıtan bir şahıs muhabire her kelimesi suç teşkil eden cümleler kuruyor. Sinkaflı sözlerle küfürler yağdırdığı muhalefet liderlerine “Ermeni tohumları, kafalarını keseceğiz” gibi sözler sarf ediyor. Gelen tepkiler üzerine malum şahıs hemen bir video daha yayınladı ve dedi ki “Benden önce konuşan şahıs devleti karaladı. Ben de dayanamadım. Kimse orada tepki vermeyince ben de devletimi sevdiğim için tepki verdim. Herhangi bir terör örgütüne mensup değilim. Devletime dinime bağlı bir insanım bütün milletimden özür diliyorum. Kelle olayı da sinirden öfkeden olmuştur. O zihniyet de ben de yok öfkeden olmuştur sizden tekrar özür diliyorum." Seçime doğru giderken, türlü rezillikler bir bir ortaya dökülmeye başladı. Kendini “güçlü” farz eden kesimler muhalif kesimleri akıllarınca korkutmak için tehditlere, saldırılara başvuruyorlar sonra da deyim yerindeyse kıvırıyorlar, geri vites yapıyorlar. Akıllarınca aba altından sopa gösteriyorlar. Küçük akıllarıyla küçük oyunlara kalkışıyorlar.