Afrika’dan köle ticareti başladığından beri köle isyanları olur. Bazen ormanların derinliklerinde, bazen sıra sıra köleler gemilere doğru sevk edilirken bazen de gemilerde köleler esir ticareti yapan başındaki kişileri öldürür. Amerikan İç Savaşı’ndan önce güneyde bazı köleler öfkelerini mülklere zarar vererek ve ambarları ateşe vererek gösterir. Bazı durumlarda kendisinden nefret ettikleri sahiplerini zehirledikleri görülür. Güney eyaletleri boyunca küçük küçük köle isyanları çıkar. Beyazlar arasında kölelerin daha büyük bir isyan için yan yana gelmeleri büyük bir korku olarak belirir. 1882 yılında Güney Carolina, Charleston’da köle sahiplerinin düşündükleri kâbus doğru çıkar. Özgürlüğüne kavuşmuş eski bir köle 9000 köleyi toplar, çok büyük bir isyan çıkartır. İsyan sonucunda kentin tamamı yakılıp yıkılır. Planlı bu isyanın lideri Denmark Vesey’dir. Kimdir bu Denmark Vesey? Denmark, anavatanında özgürce yaşarken o, beyaz adamın nasıl da siyahîleri bir köle olarak damgalayıp onlara arka bıraktıklarına hoşça kal deme fırsatı bile vermeden uzaklara gemilerle götürüp büyük çiftliklere soktuğunu işitir. Sonra başına ummadığı işler gelir. O, şimdi burada rıhtımda dikilmiş, Batı Hint Adalarının birinde bulunan St. Thomas limanındaki Danimarka bandıralı gemileri seyretmektedir. O, öbür ada, St Domingue nakledilmeye bekleyen 390 köleden sadece biridir. Kimi birbirine zincirlenmiş köleler çoktan gemiye doğru uzanan rampaya doğru itiş kakışla sürülür. Rampadan geçme sırası ona geldiğinde, gemi kaptanı ona doğru bakmaktadır. O akşam kaptan Vesey, o yakışıklı ve genç köleyi hatırlar ve onu kabinene getirtir. Bu genç, gemi görevlilerini eğlendirebilir şeklinde düşünür. Gemi personeli ona Danimarka diliyle seslenmeye başlar. Denmark sonrası bir şeker kamışı çiftliğine satılır. İki ay sonra şeker kamışı tarlalarında Denmark uyurken gemide olduğu anları düşler. Gemideki güvenlikçiler pipolarını tüttürürken o kaptan Vesey’i bir Afrika dansı öğretmektedir. Gemi ansızın sallanınca kaptan tökezler. Herkes bu duruma kahkahayla güler. Keskin bir ses onun rüyasını böler. “Top mermisi’nin patlaması gibi bu ses” şeklinde o mırıldanır. Bu ses kölelerin tekrar işe dönmeleri gerektiğinin bir işaretidir. Şeker fabrikasında gece yarısı vardiyası zamanıdır.

Gece yarısından öğle vaktine kadar şeker kamışı işinde çalışıldıktan sonra bir buçuk saat kadar dinlenme verilir. Köleler o denli yorulur ki bu bir buçuk saat deliksiz uyur. Horlamalarının dışında onların yaşadığını anlamanız mümkün değildir. Daha sonra saat 1.30’dan karanlık basana kadar tarlalara geri dönülür ağıllardaki hayvanlar için şeker kamışı kafaları ve çayır kesilir. Birkaç saatlik derin uykunun ardından gece yarısı tekrar işe konulur. Bir ay sonra kaptan Vesey bir gemi dolusu köleyle tekrar adaya döndüğünde Denmark havlu atar. Doktor’un onu muayene etmesi öyle uzun sürmez. Uykusuzluktan gözler çökmüş, gıdasızlıktan kaburgalar çıkmış, öksürmekten akciğerler tahrip olmuştur. Bunların en kötüsü Denmark sara nöbetleri geçirmektedir. Yasalara göre Kaptan Vesey bu köleyi geri almak zorundadır. Çünkü kendi ayıplı bir mal satmıştır. Bir delikanlı tarafından dikkatlice hazırlanmış plan acaba tutacak mıdır? Denmark bir daha asla nöbet geçirmez. Avrupa’nın şekerinin karşılanması için 480 bin kölenin çalıştığı Monster adasından böylece o kurtulmuş olur.

İki ay geçer. Bu zaman içerisinde Denmark hep Kaptan Vesey ile birliktedir. Onlar Karayıp adalarıyla Afrika arsında seyahat eder. Denmark bu arada İnglizce okuyup konuşmayı öğrenir. Aynı zamanda o, kaptanın ayakkabılarının cilalanmasını; onun nasıl giydirileceğini; piposunun doldurmasını ve ona içecek hazırlanmasını bilmektedir. Batı Afrika kıyıları boyunca Kaptan Vesey’in gemisinin durduğu her köyde Denmark köle değişimi için kullanılacak iğne, tütün, fişek gibi malzemeleri satmaktadır. Aynı zamanda o, kendisi gibi köle kardeşlerinin nasıl zincirleneceğini, onların kadın erkek nasıl gurup gurup ayrılacağını, iyi havalarda kölelerin nasıl güverteye getirilip havalandırılacağını, hasta kadınlar ile ölmüş çocukların nasıl köpek balıklarına gemiden yem olarak atıldığını iki yıl içerisinde öğrenir.

Kaptan Vesey 1783 tarihinde Güney Carolina’da yer alan Charleston’a yerleşmeye karar verir. Denmark’in köle gemisindeki günleri sona erer. Denmak güvertede dikelir, Charleston limanına gemilerinin girişini seyreder. Liman iki direkli, yelkenli, büyük-küçük gemilerle doludur. Şimdi pastel yeşili, mavisi, sarı ve pembesi evler yani şehir, Denmark’ın gözlerinin önüne serilmektedir.

Herkes karaya çıkmak için heyecanlıdır. Gemicilerin orada ziyaret edecekleri eski dostları vardır. Kaptan’ın ise nerede yaşacağına ve hangi işi yapacağına karar vermesi gerekmektedir. Denmark de çok heyecanlıdır. Gördüğü Amerika’dır, bütün insanların eşit yaratıldığı ilkesinin bulunduğu Özgürlük Bildirgesi’nin yayımlandığı Amerika! Denmark daha sonra topraklarda köle isyanları ateşleyen önemli bir siyahî lider olur.