Sarıbaş’tan CHP’li vekillere tepki Sarıbaş’tan CHP’li vekillere tepki

İstanbul Esenyurt’un CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Özer, hakkında yürütülen terör soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Özer, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

CHP, ülke gündeminin en önemli konusu haline gelen soruşturmayı TBMM gündemine taşıdı.

Meclis Genel Kurulu’nda parti grubu adına konuşan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Ahmet Özer’in sabaha karşı operasyonuyla gözaltına alındığını belirterek, “Çağrılsa çok rahat ifadeye gidecek, ifade verecek bir belediye başkanımıza sabah operasyon yapıldı. Hepimiz biliyoruz ki bu operasyon bir belediye başkanına operasyonun ötesinde onu seçen halkın iradesine, milletin iradesine dönük operasyon. Hepimiz biliyoruz ki iktidar işine gelmeyen alanları, özellikle halkın seçtiği belediye başkanlarını kayyum yöntemiyle kendine bağlamanın bin türlü hesabını, oyununu yapma konusunda maharetli” dedi.

“KARGALAR BİLE GÜLER…”

Bülent Tezcan, “Şimdi, soruşturmayla ilgili savcının açıklaması var, ne için gözaltına almışlar, operasyonu niye yapıyorlar. Ahmet Özer, Esenyurt Belediye Başkanımız temiz kâğıdı almış, altı ay önce aday olurken ‘Aday olmasında bir mahzur yok.’ demişsiniz. Temiz kâğıdı almış, yıllardan bu yana akademisyen, yıllardan bu yana kitapları var, makaleleri var. Şimdi, diyorlar ki: ‘İmralı görüşmeleri sırasında Abdullah Öcalan, Ahmet Özer’in adını referans vermiş.’ Allah Allah milletin aklıyla alay etmeye bakın. Ya, İmralı görüşmelerini organize eden siz değil miydiniz? İmralı’da tarafları bir araya getiren siz değil miydiniz? Bu görüşmelerde konuşmaları devlet gözetiminde yaptıran siz değil miydiniz? Sonra arzu ettiğiniz şeyi alamayınca dönüp de “Bizim haberimiz yok.” diye masayı deviren siz değil miydiniz? Hadi orayı geçtik -hani müflis tacir eski defterleri karıştırırmış, orayı geçtik- ya, daha yeni, ortağınız Sayın Bahçeli dönüp de burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsüne Abdullah Öcalan’ı çağırmadı mı? ‘Orada konuşturalım, oradan çağrı yapsın.’ demedi mi? Daha bugün, Sayın Cumhurbaşkanı buna destek verdiğini nihayet bugün açıklamadı mı? Şimdi, burada döneceksiniz, umut hakkından bahsedeceksiniz. Ey milletim, umut hakkının ne olduğunu biliyorsunuz, ‘Abdullah Öcalan’a af çıkaralım’ demenin başka bir şekli, bunu söyleyeceksiniz ama arkasından Abdullah Öcalan on yıl önce sizin organize ettiğiniz görüşmelerde Ahmet Özer’in adını telaffuz etmiş, referans olmuş diye dönüp bugün operasyon yapacaksınız. Buna kargalar bile güler, kargalar bile güler. Ha, ‘İmralı’dan DEM’e köprü kuralım’ diyeceksiniz -DEM milletvekili arkadaşlarımız burada- bunu kürsüden Cumhur İttifakı olarak söyleyeceksiniz; bu normal, bunda bir şey yok ama dönüp ‘Kent uzlaşısı yasak’ diyeceksiniz. Köprüyü kurmak serbest ama kent uzlaşısıyla halkın kendi belediye başkanını seçme iradesi yasak. Niye? Çünkü işinize gelmiyor çünkü samimi değilsiniz. Ahmet Özer örgüt üyesi değildir, Ahmet Özer öğretim üyesidir; herkes ne yaptığını, ne dediğini bilsin” görüşlerini dile getirdi.

“İFTİRAYI ATANLARIN YÜZÜ KIZARMIYOR”

CHP’li Tezcan, şunları kaydetti: “İkinci gerekçe: On yıldan bu yana takip ediyorlarmış. Neyi takip ediyorlarmış? İletişimi, telefonları takip ediyorlarmış. On yıllık takibin neticesinde adli işlem kaydı olan, ‘terör örgütüyle irtibatı olan’ diyemiyor bakın Savcı, adli işlem kaydı olan 694 kişiyle iletişim irtibatı varmış, konuşmuş, konuşmamış da değil yani belki aynı yerde baz istasyonunda çekti, şeyi tespit ettiler. Adli işlem kaydı belki biri ihbar etti, belki bir şüphe oluştu, on senede bulabildikleri buymuş, başka bir şey yok. Biz bu dili biliyoruz, biz bu tezgâhı biliyoruz. Bakın, bundan dört beş sene önce de dönemin İçişleri Bakanı çıktı, ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 505 terörist var.’ dedi, değil mi? Nerede teröristler? Yok. Yalan iftira meydanda ve bu iftirayı atanların hâlâ yüzü kızarmıyor. Tezgâh belli, nitekim, istikameti Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri çizdi, ‘Akdeniz’e bakın, Toroslara bakın’ diyor yani ‘Bundan sonra onları da aynı şekilde bir sabaha karşı alın.’ diye işaret veriyor. Arkasından da İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki belediye Meclisi üyelerini işaret ediyor. Yani ‘Buradan gideceğimiz yol, hedeflediğimiz yol İstanbul Büyükşehir Belediyesidir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur; yarının Türkiye’sini nasıl planlayacağımızı biz bu şekliyle ama sopa göstererek ama havuç göstererek kararı verdik, yürüyoruz.’ diyorsunuz ama yürüyemeyeceksiniz, bu millet size bu planı uygulatmayacak, ters yüz edecek.” 

Muhabir: KIVANÇ UĞUR