Meteoroloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi İsmail Gündoğdu, Aydın’ın karşı karşıya kaldığı kuraklık tehdidine ilişkin Yeni Kıroba’nın sorularını yanıtladı. Aydın’ın yağışın az olduğu ‘La Nina’ hava akımının etkisi altına girdiğine işaret eden Gündoğdu, “Bu 2 – 3 yıl sürebileceği gibi 6 – 7 yıl da sürebilir” diyerek, su tasarrufu uyarısında bulundu.
“NE KADAR SÜRECEĞİNİ BİLMİYORUZ”
Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığının altını çizen Gündoğdu, “Daha önce de olmadık. Ancak küresel iklim değişikliğinin etkileriyle kuraklık biraz daha ön plana çıkmaya, gözle görünür hale gelmeye başladı. Bulunduğumuz yıl itibarıyla La Nina hava akımının etkisindeyiz. Geçtiğimiz 3 yıl El Nino hava akımının etkisindeydik. Aslında yağışların daha fazla olması gerekiyordu. Onlar da beklenenin altında kaldı. Bu sene La Nina hava akımının etkisindeyiz. Yağışlar az görünüyor. Ne kadar süreceğini bilmiyoruz. 2 – 3 yıl sürebileceği gibi 6 – 7 yıl da sürebilir. Genellikle 4 ila 7 yıl arası devam eden hava olayları bunlar. Okyanustaki yüzey sıcaklıklarının değişiminden kaynaklanarak sıcak ve soğuk hava etkisiyle dönüşümü oluşturan olaylar bunlar” diye konuştu.
“TASSARUF YAPMAK ZORUNDAYIZ”
“La Nina’nın da ne kadar süreceğini bilmiyoruz” diyen Gündoğdu, şunları söyledi: “La Nina hava akımı, yağışları az getirir. Bu bir yıl da sürebilir. 5 – 6 yıl da sürebilir. Yalnız bunun etkileri biraz zayıf gözüküyor. 1 – 2 yıl içinde El Nino’ya dönebiliriz. El Nino, bereketlidir. Yağışlar çok görülür, çiftçi dostudur. Susuzluk hepimizin problemi. Her yerde problem. Temiz su kaynaklarımızı korumak zorundayız. Bu sene tarım arazilerine yüzde 50 su verilecek. Çünkü baraj ve göletlerimizde su az. Ancak La Nina hava akımı daha çok sürerse daha da riskli dönemler yaşayabiliriz. Bu nedenle su tasarrufuna bugünden itibaren başlamak zorundayız.”
KEBAN ÖRNEĞİNİ VERDİ
Aydın’da sayıları hızla artan jeotermal enerji santraller ve barajların iklime etkileri konusuna da değinen Gündoğdu, “Jeotermale karşı değiliz. Yeter ki, bilinçli ve düzgün kullanılsın, denetlensin. İklimsel açıdan su buharı ve çevresel etkiler yönünden barajların varlığı tartışılıyor. İklim değişikliğini İTÜ Meteoroloji Mühendisliği hocalarından Orhan Şen’in raporunu okudum. Keban Barajı’nı çalışmış. Keban, büyük bir baraj. Evet, oradaki havayı biraz ılıman hale getirdi ancak iklim değişikliğine sebep olmadığını değerlerle ortaya koymuş. Sadece su buharı yönünden tartışıyoruz onu. İncir yönünden Aydın için su buharı, jeotermal santrallerin çıkardığı buharlar önemli. Bunun da çalışmaları devam ediyor. Onların sonucunu göreceğiz. O nedenle kesin bir şey söylemek istemiyorum. Ancak barajların iklim değişikliği konusunda belirgin bir etkisi yok” açıklamasında bulundu
“ÇOK SU TÜKETEN BİTKİLER KULLANILMAMALI”
Yağışların geçmişe oranla azaldığını anımsatan Gündoğdu, “en Nazilli’de büyüdüm. Her Perşembe yağmur yağardı. Yağışlarda azalma var ama total olarak atmosferdeki su miktarındaki değişim yok. Ne oluyor? Şehirlerin büyümesinden dolayı yağışlı hava kütlesi geliyor. Yarım saatte akıp gidiyor. Az önce de söyledim. Temiz su kaynaklarını korumamız lazım. Kentler büyüdüğü için yağış dengesi bozuluyor. Suyun azalacağını öngörüyoruz. Su stresi yaşamamak için bugünden su tasarrufu yapmamız gerekiyor. Aydın’da da çok su tüketen bitkiler kullanılmamalı” değerlendirmesini yaptı.
