İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Türk Bayrağı’nın dışında dalgalanan her bayrak paçavradır” görüşünü vurguladı.
TBMM’ye gelirken yaşadıklarını anlatan Karakaş, “Bugün Meclise gelirken yollar kapatılmış, polis tarafından kapatılmış ve ‘Biz Meclise gidiyoruz.’ dediğimizde ‘Hayır, geçemezsiniz, böyle talimat geldi, milletvekili dâhil hiç kimse geçemez.’ Peki, milletvekili eylemci mi? Değil. Terörist mi? Değil. Nereye gidiyor? Yasa yapmaya Türkiye Büyük Millet Meclisine gidiyor. Peki, polis bu yetkiyi nasıl alıyor, kimden alıyor? Ben bu şekilde polisle konuşurken 2 de iktidar partisi milletvekili arkadaşım geldi. Aynı cevap onlara da, benden önce, bizden önce gelen milletvekillerine de aynı cevap. Ve arkadaşlarım ‘Peki.’ deyip uyup geçmişler, biz orada 3 milletvekili geçebilmek için yarım saat bekledik, sonra İçişleri Bakanı arandı ve izin çıktı. Daha kötüsü ne biliyor musunuz? Bakın arkadaşlar, sizlerin de başına geliyor bu, Meclis Koruma Daire Başkanı oraya geldi, polis memuruna diyor ki: ‘Arkadaşlar, ben Türkiye Büyük Millet Meclisi Koruma Daire Başkanıyım, milletvekillerini almaya geldim, açın bu yolu.’ Bunu söyleyen emniyet müdürü. Karşısındaki polis memuru ‘Açamam.’ diyor. Ya, Emniyetteki hiyerarşiyi de bitirdiniz her yerde olduğu gibi, devletteki hiyerarşiyi bitirdiniz. Peki, neyin kanununu yapıyorsunuz? Hangi itibarınızla kanun yapıyorsunuz Parlamentoya giremeyen, Meclise gelemeyen bir milletvekili olarak? Sizler 15 Temmuz hain darbe girişiminde bile Meclise geldiniz, bu meclisi ayakta tutmaya çalıştınız ama bugün sıkıyönetim mi var burada, bu ülkede sıkıyönetim var da bizim mi haberimiz yok?” ifadelerini kullandı.
“BU TALİMATI KİM VERİYOR?”
“Milletvekili nasıl Meclise giremiyor? Kim veriyor bu talimatı?” diyen Karakaş, şöyle devam etti: “Böyle bir hukuksuzluk olur mu? Buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum, İçişleri Bakanına sesleniyorum: Milletvekilinin itibarını yerle bir edersen demokrasi olmaz. Milletvekili halkın temsilcisidir. Eğer bir ülkede demokrasi yoksa o ülke bitmiş demektir, sen o zaman muz cumhuriyetini yönetirsin ülkeyi değil arkadaşlar, hepimiz, hep birlikte bu Meclisin itibarına sahip çıkacağız. Eğer o taktığınız rozetin, giydiğiniz o ceketin itibarını koruyamazsanız bırakın milletvekilliği falan yapmayın; bırakın yoktan yere maaş almayın; bırakın bu milletin temsilcisiyim diye bu Parlamentoda görev yapmayı, böyle şey olmaz! Herkes bu Meclisin itibarını korumak zorunda. Bakın, orada ne yazıyor? ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’ yazıyor. O zaman sizler milletvekilleri olarak, milletin temsilcileri olarak yetkinizin, gücünüzün, sorumluluğunuzun mutlak surette bilincinde olmanız lazım. Şahsınızın itibarı önemli olmayabilir ama o elbiseyi, o ceketi, o milletvekilliği sıfatını sizler koruyamazsanız o zaman demokrasinin bir anlamı kalmaz, hiçbir şeyin anlamı kalmaz.”
“MİLLETİN SİNİR UÇLARIYLA OYNAMAYIN”
Karakaş, “Son olarak bir şey daha söylemek istiyorum: Maalesef, son dönemde yeni bir ihanet açılım süreci başladı. Bu süreçle beraber yeni bir moda oldu, PKK terör örgütünün paçavraları ülkemizde dalgalanmaya başladı. Bakınız, altını çizerek söylüyorum: PKK terör örgütünün paçavraları ülkemizde dalgalanmaya başladı. Bu ülkede ay yıldızlı Türk Bayrağı'nın dışında dalgalanan her bayrak paçavradır, paçavradır, nokta! Bunu herkes böyle bilecek, herkes ama herkes ayağını denk alacak. Bu milletin sinir uçlarıyla hiç kimse daha fazla oynamasın. Herkes ayağını denk alsın, herkes aklını başına alsın” diyerek konuşmasını tamamladı.